İnşaatına 1986 yılında başlanan Kum Hotel’in bölgede turizme hizmet verdiğini ifade eden Kemal Pazarbaşı, “ Uzun bir süreçte, ailemizin katkıları ile bu zaman geldik. 30 dönüm bir alanımız var. 80 odamız mevcut. Karavan alanımız var. Geçen sene bir renevasyon yaptık. Renevasyonumuz kısım kısım devam ediyor. Her yıl Mart ayında sezona başlıyoruz ekim sonuna kadar devam ediyoruz. Bölgeye bütün Türkiye’den öğrencilerimiz, vatandaşlarımız, Çanakkale Savaşlarının ve ruhunu anlamaya çalışan, buradaki dedelerimizin, şehitlerimizin niçin savaştıklarını, Çanakkale’nin gerçekten Türkiye coğrafyasındaki önemini herkes çok iyi biliyor. Buradaki ruhu ve heyecanı yaşamak için Çanakkale’ye geliyorlar ve otelimizi tercih ediyorlar. Kum hotel sessiz, sakin, ailelerin tatil yaptığı, gürültünün olmadığı bir yer. Plajımız The Guardian Gazetesi tarafından araştırmalar sonucunda Türkiye’deki en güzel 10 plajdan birisi olarak gösterildi. Bu haber bizim haberimiz olmadan yapılmış olan bir haberdir. İstanbul ve Trakya bölgesine yakınız. Bu bölgelerden gelen çok sayıda misafirimiz bizi tercih ediyor. Çanakkale turizmi varsa Kum Hotel var. Çanakkale turizmi kazanıra bizde kazanırız mantığı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm bunların yanı sıra yabancı misafirlerimiz de var. Terör korkusu, terör algısı nedeniyle, daha önce çok gelen Romenler, Hollandalılar, Belçikalılar, İngilizler, gibi yabancı misafirlerimiz son zamanlarda pek gelmiyorlar. Avustralya ve Yeni Zelandalılar bu konuda saymıyorum. Gelmeye devam ediyorlar ama onlarda sayı olarak çok ama çok azaldılar. Daha önceleri %40 oranında yabancı misafir ağırladığımız yabancı misafir sayımız iki seneden bu yana yaşanan terör sıkıntıları, Avrupa’nın da yanlış yönlendirmesi sonrası gelmez oldular. Bunun için fuarlara gidiyoruz, çalışıyoruz. Avrupa’nın bakış açısını ve Türkiye’nin algısını değiştirmeye çalışıyoruz. Bu bir süreçtir ve hemen olmuyor. Tabii Avrupa bu dönemde bize başka yönden bakıyor. Ama bu değişecektir” dedi.
Doluluk oranlarımız %60-70 oranında!
Turizmdeki gelişmeleri değerlendiren Kemal Pazarbaşı, “ Türkiye’de turizm, Türkiye’nin kültürü, tarihi, plajları, yapısı, yemekleri, hizmet kalitesi dünyanın en iyisidir. En güzel tesislere sahip bir ülkeyiz. Türkiye’de yabancıların ihtiyaçları bence fazlasıyla karşılanıyor ve fazlasını alıyorlar. Ama iki yıldır buna uzağız. Zaman zaman yurt dışına gittiğimizde onların gelmek istediklerini farkına varıyoruz. Bu konuda beklentileri de var. Gelmek isteyenlerde bunları bize anlatıyorlar. Turizmde özellikle yabancı, Avrupalı kültürel tur yapan, uzun süre kalan, kültür turlarında paralı turist dediğimiz, parayı harcayan insanlar bizler için önemli. Şu anda sezonunun belli bir noktasına geldik. Doluluk oranlarımız %60-70 oranında. Şu anda baktığımızda 15 Temmuz sonrasına rezervasyonlarda bir artış gözüküyor. İnşallah daha iyi olur diye düşünüyoruz. Umuyorum ki, turizm hem ülkemiz hem de bölgemiz için iyi geçer. Çünkü turizm çok büyük bir sistem ve çok büyük bir harcama kalemi. Tarlada çalışan kadından, fabrikamızda çalışan işçiye kadar herkesi ilgilendiriyor. Bu durumda turizm iyi oldukça ülkemiz ekonomisine de büyük katkı koyuyor. Biz turizmciler İhracat yaptığımızı söyleyebilirim. Turizm ülkemiz için çok değerlidir. Kültür turları olması gerekir. Kültür turları olmadan, turizmin olabileceğine inanmıyorum. Turizm olmadan yeterli bir katma değeri üretecek bir değere sahip olamayız. Türkiye’de şu an çok tesis var. Bu tesisleri de başka türlü dolduramayız. Bu bakımdan hem bakanlığımızın hem de TÜRSAB, TUROB ve diğer STK’ların daha fazla çalışması, daha fazla tanıtım yapması gerekiyor. Bu konuda algı operasyonları yapmalıyız. Çanakkale ‘yi bir bütün olarak tanıtmak gerekiyor, bireysel tanıtımla başarı ağlanmıyor maalesef” dedi.
2018 Troia yılına Bakanlığımız çok büyük destekler verdi ve destekleri devam ediyor!
2018’in Troia yılı olmasının başta Çanakkale turizmi olmak üzere Türk Turizmine büyük katkı sağlayacağına dikkat çeken Pazarbaşı, “ Artık bütün dünyada görüyoruz ki, sadece ülkeler değil, destinasyonlar da tanıtılıyor. 2018 yılında bildiğiniz üzere 2018 yılını Troia yılı ilan etmiştik. Bakanlığımız bu konuda çok büyük destekler verdi ve destekleri devam ediyor. 2018 yılında Troia yılı ile beraber, tanınan dünya markası olarak bilinen Troia’nın hem Türkiye turizmine hem de Çanakkale turizmine çok fazla katkı sağlayacağını umuyoruz. Müzemiz inşallah açılacak. Alt yapı çalışmaları devam ediyor. Sayın valimiz önderliğinde kurduğumuz bir komisyon ile bu çalışmaları takip ediyoruz. Sık sık toplanıp, kurumların ne yaptığını, neler yaptığını irdeliyoruz. Kazdağları da Troia’nın bir parçası. Bu konuda Edremit Belediyesi de gereken desteği verecek” dedi.
Yarımada da 25 binlik planlar bitti!
Kum Otel’in sahibi olan ve aynı zamanda Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Derneği (ÇATOD) Başkanı olan Kemal Pazarbaşı Gelibolu Yarımadası Milli Parkı’ndaki gelişmeleri de değerlendirirken, “ Yarımada da önemli gelişmeler var. Yarımada da 25 binlik planlar bitti. Açıklandı. Artık beşbinlik ve binlik planlara dönülüyor. Palanlarda gördüğümüz bölgenin Çanakkale ruhunu yansıtacak bir yapıda. Bölge, O dönem yaşanan savaşları yaşanacak bir duruma getirilecek. İnsanlar buraya geldiği zaman burasını yaşamadan ve etkilenmeden gitmeyecekler. Umuyoruz ki bu çalışmalar alan başkanlığı kurulduğundan bu yana kalelerin yapımı restorasyonları, yollar, hizmet planları hızla devam ediyor. Yeni mezarlıkların alanları ve yürüyüş yolları tespit ediliyor. Önümüzdeki bu plan ile birlikte bunların yapımına başlanacak ve hızlı bir şekilde biteceğini umuyoruz. Bu da hem bölge turizmine hem de Türkiye turizmine büyük katkı sağlayacak. Çünkü burası uluslar arası bir barış parkı. Gelibolu Milli Markı her yıl 15 ile 20 bin arasında günübirlik ve bölgeye gelip kalan Avustralya ve Yeni Zelandalı insanın uğrak noktası. Ve onlar için çok önemli bir nokta. Biz Çanakkale’yi hep her noktada üste çıkarabilmek için elimizden geleni yapıyoruz ve bunun için de bütün gayretimizi gösteriyoruz” diye konuştu.