Üniversite

ÇOMÜ Arkeometri Laboratuvarı Tarihe Işık Tutuyor

Arkeoloji ile doğa bilimlerini birleştiren alanlarda temel ve uygulamalı araştırmalar yapan bir bilim olan arkeometri, çevre ve kültür ilişkilerini zaman boyutu içinde ortaya çıkarmak için bilimsel yöntemler geliştiriyor.

Antik kalıntılar, tarihi eserler ve arkeolojik buluntular açısından oldukça zengin olan Ülkemizde ve Çanakkale’de, Arkeometri Laboratuvarlarında yapılan analizler, saklı kalmış tarihin literatüre kazandırılmasına katkı sunuyor.
Üniversitemizde Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOBİLTUM) bünyesinde faaliyet gösteren Arkeometri Laboratuvarı da Çanakkale bölgesi ve çevresinde yürütülen kazılara ait buluntuların analizlerini, modern teçhizat ve ekipmanlarla yapmaya devam ediyor.
Üniversitemiz ile İsviçre Bern Üniversitesi’nin birlikte gerçekleştirdiği Adana Sirkeli Höyük arkeolojik kazısına ait demir içerikli buluntuların analizleri de bugünlerde ÇOMÜ Arkeometri Laboratuvarında yapılmakta.
Bu kapsamda Doktora çalışmasında kullandığı Adana, Sirkeli Höyük kazısına ait buluntular üzerinde gerçekleştirilen analizlerin nasıl yapıldığını ve teknik detaylarını takip etmek için üniversitemize gelen Bern Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Joelle Graber-Pesonen, ÇOBİLTUM’un Arkeometri Laboratuvarının yeni ve modern ekipmanlara sahip olduğunu belirterek Yrd. Doç. Dr. Ümit Güder’in desteğiyle de doktora çalışmalarına önemli katkılar sağlayacak çok verimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti. 
Arkeometri Laboratuvarı Akademik Danışmanı Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Güder ise konuyla ilgili şunları söyledi: 
“Arkeometri, Arkeologların ve Sanat Tarihçilerin ihtiyaç duydukları, buluntuların malzeme yapıları, üretim yöntemleri gibi bilgilere analitik yöntemlerle ulaşan disiplinler arası bir bilim alanı. Arkeoloji bilimi açısından çok değerli kazılara sahip olan ülkemizde, uzmanlaşmış Arkeometri laboratuvarlarının sayısı ve kapasitesi çok yetersiz. ÇOBİLTUM Arkeometri Laboratuvarımız, henüz tüm cihazlarının donanımları faaliyete geçmemesine rağmen ülkemizde yürütülen kazılardan elde edilen buluntuların analizinde ilgi çeken bir laboratuvar olmayı başardı. Öyle ki, Sirkelihöyük kazısına ait gerçekleştirdiğimiz analizler 2017 yılı içerisinde tamamladığımız ikinci projemiz. Çanakkale bölgesi ve çevresinde yürütülen kazılara ait buluntuların analizleri ise devam ediyor. 
Yurtiçinde ve yurtdışında ders verme, çalıştay ve konferans gibi akademik çalışmalara katılarak laboratuvarımızı tanıtıyoruz ve temsil ediyoruz. Bu sayede yakın zamanda uluslararası araştırmacılar için Arkeometri alanında uluslararası bir çekim merkezi potansiyeli taşıyan “Arkeometri Araştırma Merkezi” olmayı hedefliyoruz.”