İtiraz metni) Ankara’da yapılan toplantıda İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na (İDK) sunuldu.
İtirazda, “Pek çok kişi olması gerekenden fazla hastalanacak, zor iyileşecek, kanser olacak ve erken ölecektir. Bu durum hem insani boyutuyla kabul edilemez hem de ekonomik boyutuyla sürdürülemez bir yükü beraberinde getirmektedir. Kanserlerin, hastalıkların, sakatlıkların engellenmesi mümkündür ve ancak Bölge’ye yeni bir Kömürlü Termik Santralin kurulmasını izin vermemekle olanaklıdır” denildi.
2 bin 650 Yaşam Yılı, 43 bin İş Günü Kaybı
Platform üyelerinden Greenpeace Akdeniz’in 2015 yılında yaptığı Sessiz Katil raporunun bulguları çarpıcı. Rapora göre Çanakkale’de işletmede olan üç kömürlü termik santral 2010 yılında tahmini olarak 2 bin 650 yaşam yıl ve 42 bin 910 iş günü kaybına yol açtı.
İstanbul’un da Havası Kirlenecek
Çanakkale’de işletmede olan üç ve inşaat halinde olan iki kömürlü termik santral bulunuyor. 11 adet termik santralin daha önlisans süreçleri devam ediyor. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun 2017 yılında yaptığı çalışmada Çanakkale’de 16 termik santral çalıştırıldığında hava kirliliği durumunun ne olacağı analiz edildi. Raporun en çarpıcı kısmı ise PM2.5 isimli akciğerlerin derine kadar ulaşıp dolaşım sistemine karışarak hayati organların damarlarında hasara neden olabilen çapı 2,5 mikrometreden küçük parçacık madde üzerine yapılan tahminler. Rapora göre Çanakkale’de 16 kömürlü termik santral çalıştırılırsa PM2.5 seviyeleri Çanakkale’de %150’ye, İstanbul’da ise %25’e kadar artabilir.[2] Ayrıca raporda, artan kanserojen PM2 .5 miktarının yılda yeni 75 Akciğer kanserine, 549 İskemik Kalp Hastalığına, 163 Felç’e ve 46 KOAH’a neden olacağı belirtiliyor.
Hava Kirliliği Tahminleri Avrupa Birliği Sınır Değerlerinin Üzerinde
Türkiye’de yeni termik santral projeleri tartışılırken dün Avrupa Komisyonu yeni Büyük Yakma Tesisleri En iyi Yöntemler Mevcut En İyi Teknikler Referans Belgesi’ni yayımladı.
Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL) Türkiye Danışmanı Funda Gacal; “Avrupa Komisyonu’nun dün kabul ettiği bu yeni yönetmelikle kömürlü termik santrallere yeni ve daha sıkı emisyon limitleri getiriliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde proje aşamasındaki tüm santraller bu yeni limitlere uymak zorunda, mevcut santrallerin de emisyon limitleri sınırlandırıldı ve uymaları için 4 yıl süreleri olacak. Türkiye mevzuatındaki limitler bu yönetmeliğin çok üstünde yani kirliliğin ve yüksek emisyonun önünü açıyor. Hava kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadele için atılan bu adımları başta halk sağlığını korumak adına Türkiye’nin de takip etmesini ümit ediyoruz” dedi.
Platform itiraz metninde ayrıca Kirazlıdere Termik Santrali’nin ÇED raporunda yer alan hava kirliliği değerlerinin Avrupa Komisyonu’nun yeni sınır değerlerinin üzerinde olduğunu ve bu değerlerin insan sağlığını geri dönülemez şekilde bozacağının altını çizdi. Bu yanlıştan dönülmesini, Çanakkale’de işletmede olan üç kömürlü termik santrale bir yenisinin daha eklenmemesini talep etti.
THH adına görüş bildiren TEMA Vakfı’ndan Özgül Erdemli Mutlu, Nisan ayında hem Bakanlığın tespit ettiği ÇED raporundaki eksiklikler hem de paylaştığımız raporun da etkisiyle 1. İDK olumlu sonuçlanmamıştı. Bugünkü toplantıda THH’nin dikkat çektiği sorunlar yüzünden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın süreci sonlandıracağını ümit ediyoruz. Yetkilileri teknik ve bilimsel raporlara dayanan endişelerimizi dikkate almaya çağırıyoruz dedi.