AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, teröre asla müsamaha göstermeyeceklerini belirterek, ülkenin birliği ve bütünlüğü için çalışacaklarını söyledi. Turan, “Adımlarımızı atarken 82 milyonun kardeşliğine vurgu yaparak, tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet diyerek, 82 milyonun beraber yeni döneme hazırlanmasını sağlayacağız.” dedi.
Çan ilçesinde temaslarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Çan’ın Çanakkale için önemli olduğunu söyleyerek, “Bugün Çan’dayız. Çan’ımız Çanakkale’mizin parlayan yıldızı. Sanayide Türkiye markası. Tarımda, hayvancılıkta, sütte, ette birçok konuda iddiası olan, bozulmamış doğal yapısı ve köyleriyle beraber bölgemizde her zaman adından sıkça bahsettiren özel bir ilçemiz. Son dönemde termal turizmde iddiasını ortaya koyan ilçemiz. Yüzde 97 okuma oranıyla Türkiye’nin çok üzerinde olan ilçemiz. Yani huzur kenti, iş kenti, keyif kenti Çan’ımız. Çan’ın İlyada destanında geçtiğini bin yıllardan beri hatıralarının olduğunu tarih kitaplarında okuyoruz. Çan herhangi bir ilçe değil, herhangi bir beldemiz, köyümüz değil. Biz Çanakkale’mizin her ilçesini kıymetli değerlendirirken, Çan’ımıza ekstra bakmak çok önemlidir diye düşünüyorum. Son seçimlerde bir yol kazası oldu. Olur bunlar. Seçimlerde kaybetmek var, kazanmak var. Ama her şeye rağmen yüzde 45 gibi büyük bir oy oranıyla halkımız bize ‘evet’ dedi. Bizim Çan’ımıza karşı borcumuz, görevimiz artarak devam edecek. Bir derdimiz var. 650 köyümüzün hepsinde hatıramız olsun istiyoruz. Meclis biter bitmez Jülide Hanım vekilimizle beraber ilçe ilçe benzer toplantılar yapmaya başladık. Hemen hemen tüm ilçelerimizde açılışlar yaptık. Ama bir diğer özelliği de bu toplantılarımızın. Her ilçemizde, il, ilçe müdürlerimizle muhtarlarımızı valimiz kaymakamımız başta olmak üzere buluşturduk” ifadelerini kullandı.
ARTIK KAVGA ETMENİN POLEMİK YAPMANIN HİÇ KİMSEYE FAYDASI YOK
AK Partili Vekil Turan, seçimin bittiğini vurgulayarak, “Seçimler bitti sen ona oy verdin, ben buna verdim. Bunlar geride kaldı. Ben 4 sene grup başkanvekili, Sayın Erdoğan 4 sene bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Sizler seçimleri yaptınız 5 sene muhtarsınız, belediye başkanısınız. Artık kavga etmenin polemik yapmanın hiç kimseye faydası yok. İstiyoruz ki bu önümüzdeki 5 yılı muhtarından valisine, vekilinden il genel meclisine büyük bir uyum içerisinde hizmet dönemi ilan edelim. Seçimler bitti 6 ay sonra seçim olsaydı. Hem gündemimiz farklı olacaktı. Ama şimdi 4 sene bu ülkede yerel veya genel seçim yok. Tabiri caiz ise hepimizin işin daha başındayız. Ben muhtarla 4 yıl beraber çalışacağım. Muhtar benimle 4 yıl beraber çalışacak. O yüzden bu toplantıları ilçe ilçe yaptık ki her zaman gelemeyiz, yapmayız 600 köy var kolay değil. Bu bir araya gelmemizle hangi köyümüzün, hangi odamızın, STK’larımızın ne sorunu var takip etsin. Takibi olmayan hiçbir işin başarılı olma ihtimali yok. Takip varsa başarı var. İşin muhatabı kimse bugün burada. Bir anlamda Çanakkale’yi Çan’a getirdik. Tek işimiz bu olmadı. Genel merkez görevleri oldu. Moğalistan’a gittik. Oralarda görevlerimiz oldu” dedi.
MUHTAR BİZİM İÇİN KIYMETLİDİR
Muhtarların demokrasideki yerinin önemli olduğunu söyleyen Bülent Turan, “Hep söylüyorum. Bizler Ankara’nın değil, Çanakkale’nin vekilleriyiz. Her imkanda burada olmayı da görev biliriz. Memleketin her karşı kıymetli ama Çanakkale’nin kıymeti bambaşkadır. Burası özel bir diyar. Cumhuriyetimizin ön sözü, Gazi Mustafa Kemal’in ilk sahneye çıkmaya başladığı yerler. Bizim hatıralarımızda bambaşka olan yerler, o yüzden Çanakkale’ye hizmet etmek bizim için onurdur. Gece-gündüz çalışmayı görev biliyoruz. Bu çalışmalarımızı yaparken her şeyi ben yaparım değil , biz bir ekibimiz muhtarından vekiline kadar beraber bu işleri yapacağız. Muhtar bizim için kıymetlidir. Muhtarların problemleri vardı. Maaş meseleleri problemdi, sosyal güvenlik problemdi. Siz talep ettiğiniz bugün muhtarlarımızın hem sigorta meselesi, hem maaş meselesi geride kaldı. Silah meselesi vardı ruhsatlarla ilgili onları çözdük. Bakanlığımızda muhtar masası, genel müdürlük oluşturuldu. Birçok sorunu daha iyi takip etmek için somut adımlar atıldı. Muhtara baktığımız yeri anlayın diye söylüyorum. Geçen bir toplantıda bir muhtar söz aldı; ‘sayın vekilim muhtar demek her işe burnunu sokan demek’ dedi. Garip bir ifade ama hoşuma da gitti. Çünkü her il müdürünün, ilçe müdürünün, vekilin bir alanı vardır. Ama muhtar köydeki hastadan da, dertliden de, taştan da, her şeyden sorumludur. O adamcağızın her işe burnunu sokmaktan doğal bir iş olabilir mi? İfade kaba ama yaklaşım mantıklı” şeklinde konuştu
İNSANLARIN SİZE GELMESİNİ BEKLEMEYİN SİZ GİDİN
Muhtarların görevinin köydeki yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarını gidermek olduğunu vurgulayan Turan, “ Son sözü başta söyleyeyim. Biz buradan gideceğiz akşama doğru. Siz buradasınız. Bizim görev olarak baktığınızda 2 vekilimiz var,1 valimiz var, 1 kaymakamımız var. Ama köyde ne var, ne yok bilme imkanımız çok rahat olmaz. Köyün taşı, yolu eksik, fazla bunu yaparız.Ama köydeki bir hastayı bir engelliyi, aç yatan bir garibanı bilme imkanımız olmayabilir. Muhtarın ilk işi asfalt yapmak, taş yapmak değil. Bu memlekette bizim iktidarımızda hala bir insan aç yatağa giriyorsa, bu benim kadar sizinde ihmaliniz. Bunu baştan söyleyeyim. Aynı yolun yolcularıyız. Ne olur köyünüzde hasta, gariban, engelli kim varsa ziyaret etmek, bulmak sizin göreviniz. Bana şunu söyleyin;‘Hasta vardı ben gittim doktora ilgilenmedi’ Ben ilgileneyim. De ki; ‘adamcağızın evinde yiyecek ekmek yok. Kaymakam beye söyledim ama ekmek vermedi’ bana söyle bunları olmazsa. Ama o köyde kim hasta, kim yaşlı, kim engelli, kimin talebi var biz bunları bilemeyiz. O yüzden ilk işiniz biz o köyün ağabeyiyiz, babasıyız, anasıyız her şeyiyiz. Ne olur Çanakkale’de bir tek adam aç yatağa girmesin kardeşim. Bir tek hasta, engelli ben doktora gidemedim demesin. Her tarafa hastane yaptık. Çanakkale’de 2 tane, Ezine’si, Ayvacık’ı, Lapseki’si, Biga’sı, Yenice’si Çan’da bitiyor şimdi. Hepsini yaptık. Yol, yaptık, okul yaptık ama adam aç yatıyorsa kıymeti var mı bunun. İlk görevimiz ne olur etrafınızdaki insanların size gelmesini beklemeyin, siz gidin. Yaşlıysa, hastaysa, engelliyse siz gidin” dedi.
KÖYLERDEKİ SIKINTILARI DERTLERİ BERABER ÇÖZECEĞİZ
Bülent Turan, muhtarlarla kurumların arasındaki diyalogların sağlıklı olması gerektiğini vurgulayarak, “Önceden valilerimizi, kaymakamlarımızı törenlerde görürdük. Yılda bir, iki defa el sallardı halkımıza. Şimdi valimiz, kaymakamımız köy köy bizimle geziyor. Köylerdeki sıkıntıları dertleri beraber çözeceğiz. Asfalt yok, bırak çamura batsın yaparız onu. Ama aç adam olmasın kardeşim. Taş yok. Buluruz döşeriz. Dünya kadar döşedik. Çanakkale’mizde toplam taş ihtiyacı 1 milyon metrekare büyük bir sayı. 705 bin metresini bitirdik biliyor musunuz? Biten bu 705’in tam yarısı 1 yılda bitirdik. Öyle çalıştık geçen sene. Bunlar güzel işler. Birçok köyümüzün meydan sorunu kalmadı. Önceden biz il yollarını konuşurduk, ilçe yollarını konuşurduk, köy yollarını konuşurduk bunlar büyük oranda bitti. Cumhurbaşkanımız bir ifade kullanıyorlar; muhtarı üzen beni üzer. Bende söylüyorum; muhtarı üzen Bülent Turan’ı üzer. İl müdürlerimiz, ilçe müdürlerimiz muhtarlarla iyi diyalog kuracak, bu diyalog bir sinerjiye dönüşecek. İmkan varsa bunu beraber yapacağız. Ama muhtar söyleyecek, biz takip edeceğiz. Muhtarla valinin, ilçe ile ilin, kaymakamla vekilin irtibatının iyi olması bu bölgedeki hizmet imkanını artıracak” ifadelerini kullandı.
HEM BÖLGENİN TARIMINI, HEM TURİZMİNİ ARTIRACAK
Bülent Turan, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün öneminden bahsederek, “Türkiye’de büyüyor , Çanakkale’mizde büyüyor. Çanakkale Köprümüz ki o Çan’ın köprüsü çıkışlar buradan olacak. Hem bölgenin tarımını, hem turizmini artıracak. Hem ulaşımla ilgili, hem diğer konularla ilgili büyük bir imkan sağlayacak. Dün büyük bir platform geçti boğazdan 3-5 saat kapatıldı. Ben dün Biga tarafındaydım nerdeyse Şevketiye’ye geldi sıra. Birkaç saat kapatmak bile büyük bir maliyet. Büyük çoğunluğu kamyondu bunların. Bunlar risk. Geç kalıyor problem, trafiğe kalıyor problem, bozuluyor problem. Ama köprü buradaki tarım ürünlerinin daha rahat ihracını sağlayacak. Köprü buraya gelip de döner miyim, dönemez miyim diyen turistin köprü, gel ve dönersin diyeceğimiz, uçağı kaçıramayacağını söyleyeceğimiz bir imkan verecek bize. Rahat rahat ulaşım olacak. O köprü Çan’ın köprüsü. Çanakkale’ye Türkiye’nin değil dünyanın en uzun köprüsünü yapıyoruz. O köprü uluslararası bir proje. 4 bin 600 metre uzunluğu var. İki ayak aralığı Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına vurgu yapılarak 2 bin 103 metre. Sırf ayakların yüksekliği 318 metre.Bir düşünün 318 metre yüksekliği var. Niye 318 ? Bizde Mart 18 kıymetlidir. Onunda vurgusu var. Her köşesi, bir vurguyla, hatırayla yapılan bir köprü. Kırmızı-beyaz olacak renkleri. Harika proje. Gıda OSB’si Çanakkale’nin buradaki et,süt daha kıymetli, daha ihracat olsun diye çalışılıyor. Gıda OSB’si Çanakkale projesi değil, Türkiye projesi. Troya 2018 birçok imkanlarla beraber Troya Türkiye’nin ve dünyanın gündemine getirildi. 200 bin adet turist, şuan 600’leri geçti. Daha işin başındayız. Daha iyi olacak. Mehmet Akif Ersoy’un evi Bayramiç’te bulduk ayağı kaldırdık. Şuan Türkiye konuşmaya başlıyor; Akif Bayramiç’teymiş, burada doğmuş diye. Bayramiç’e gelen buraya gelecek kardeşim. 31 Ağustos akşamı Mehmet Akif Ersoy’un çocukluğunun geçtiği Bayramiç hatıralarıyla beraber evinin bir film galası olacak Çanakkale merkezde. Hepinizi bekliyoruz oraya. Tüm Türkiye’ye Akif’in evi, doğduğu yer Çanakkale diyeceğiz. Teknoparkımız bir Türkiye projesi haline geldi. 200’den fazla firmanın yer aldığı ama onun yanında sosyal tesisleriydi. Harika bir kampus haline geldi. Çanakkale’nin her alanı artık uluslar arası proje üretiyor. Her alanı özel değerlendiriyoruz. Bizim için tarım turizmden, turizm sanayiden daha kıymetli değil. Hepsi kıymetli, yer altı da bizim yer üstü de bizim. Bu millete hizmet etmek için uluslararası standartlara uygun olmak kaydıyla her türlü faaliyeti destekleyeceğiz. Birilerinin manipüle etmesine, kızmasına aldırmadan işlerimiz yapacağız. Biz, yer altının da yer sütünün de bizim olduğunu düşünüyoruz. Sırf geçen yıl Çanakkale’mizde 3 milyon ağaç dikildi. Bizde bu konuda daha çevreci, daha yeşil seven, ormana hürmet eden insan olur mu? Zeytin kesen birçok belediye var sahillerde, bunları biliyorsunuz. Kaç tane kanun çıkardık. Zeytin teşviki ile ilgili. Hem zeytinin daha çok dikilmesini sağladık, hem de olan yerlerin imara açılmamasını sağlamaya çalıştık. Buna rağmen yapanlar var. O da mahkemelerin savcıların işi, gereğini yapsınlar. Ama şunu demek istiyorum; yeşille, ormanla ilgili ithamların çok yersiz olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
BU BÖLGEDE BALIN DA GELİŞMESİNİ İSTİYORUZ
Çan’da tüm altyapı çalışmalarının bitiğini söyleyen Turan, “ Çan’da son dönemdeki gelişmeleri takip ediyorsunuz. Bir defa Çan’ın tüm altyapısı 35 milyon liraya bitmiş durumda. Yani yeni dönemde belediyedeki arkadaşlarımız çay içse akşama kadar sorun yok tabiri caizse. Tüm işleri yaptık. Geçen dönem 16 tane ekstra araç vermişiz. İstanbul’dan, Ankara’dan bakanlıktan Çan’ın ihtiyacı olan, alt yapıda kullanılacak araç hibe etmişiz. Adalet sarayımız, kültür merkezimiz, SGK binamız, Çan İmam Hatip Lisesi, anaokulumuz bitti. KYK yurdumuz var, açılışını inşallah yakında yapacağız. Tarımda bu bölgede iddialarımız var, aynı şekilde desteklemeler devam edecek. Çan Kazdağı markasıyla balımızın tescili yapıldı. Bu bölgede balın da gelişmesini istiyoruz. Bir yılda 61 kilometre köy asfaltlanması yapılmış. Bunlar güzel işler. Devlet hastanemizi de takip ediyoruz inşallah bitireceğiz. Çok sayıda aile sağlı ve toplum sağlı merkezi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Köylerimize halı sahalar yapıyoruz. Bunu önemsiyoruz çünkü gençlere önem veriyoruz. Lisanslı sporcu sayımız bu sayede 30 binleri geçti. Sonuç olarak bu çalışmaların neticesinde Çanakkale Türkiye’de FORBES dergisi tarafından ‘en yaşanılabilir kent’ ilan edildi. Bunu yaparken ulaşım, eğitim, sağlık gibi somut kriterler var. Bunlar tartılıp, ölçülüp, biçilip karar veriliyor. Çanakkale huzur kenti. Bu huzuru bozmaya çalışan kötü niyetli olan, eylemci, mitingci arkadaşlar bilerek, bilmeyerek, Çanakkale turizmine tarımına zara veriyorlar. Dikkat etsinler, yapmasınlar. Kavga olan yere turist gelmez. İftirayla dedikoduyla; ‘tarımda şu var bu var’ diyenlere tarım imkanı olmaz. O yüzden huzur kenti olmayı, FORBES’in birinci yaptığı anlayışı kollamak durumundayız. Bu şehir bizim şehrimiz. Bu şehre haksızlık yapmayalım. En çok yatırım alan illerin başında geldik. Yeni dönemde bunları kaldığımız keyifle devam ettireceğiz” dedi.
KUZEY KIBRIS’IN ETRAFINDA TÜRKİYE BEN VARIM DİYECEK
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını söyleyen AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Türkiye artık eski Türkiye değil. Daha önce buralara geldiğimde ‘S-400’leri alamazsınız’ demişlerdi. Aldık mı, aldık. S-400’ler Türkiye’nin bağımsızlığı, egemenliği için çok güzel somut bir örnek. Artık Türkiye, ‘falanca ülke ne der, hangisi yan bakar, hangisi kızar’ diye bakmıyor. Bu ülke artık, ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ dediği için, bu halkın ihtiyacı güvenliği neyi gerektiriyorsa onu yapıyor. Amerika kızarmış, hadi oradan. Türkiye ne der, halk ne der ona bakıyoruz. İsrail yan bakarmış, hayır kardeşim. Bu milletin gereğineyse onu yapacağız. Bakın Doğu Akdeniz’de, geçenlerde bir siyasi partinin gene başkanı şaşkınlıkla izledim, ‘niye orada yokuz’ dedi. ‘Niye oraya gitmiyoruz’ dedi. İnsaf! Bırakın bir partinin gelen başkanı olmayı, köyde yaşayan bir amcamız bile bizim Doğu Akdeniz’de F-16’larımızın, savaş gemilerimizin, İHA’larımızın, 4 tane arama gemisini takip ettiğini bilir. Bizim orada Kuzey Kıbrıs’taki Türk soydaşlarımızdan ayrı olmayacağımızı, oraya sahip çıkacağımızı bilir. Hakkı olmadığı halde orada İsrail var, İtalya var, Fransa var, Amerika var. Adam bize diyor ki; ‘niye orada yoksunuz’. Hayır kardeşim, yasal hakkımız neyse sonuna kadar kullanacağız. Kuzey Kıbrıs’ın etrafında Türkiye ben varım diyecek” ifadelerini kullandı.
SEÇİMLE GELEN DEMOKRASİYİ, HALKI, YAŞAMI, SAVUNUR KARDEŞİM
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, kayyım atamaları ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “O kayyım atama iddialarına baktığımızda, gördüğümüz şu oldu: Bir tanesi tüm şehit yakınlarını tek kararla işten çıkartmış. Adamın tavrına bakar mısınız. ‘Sen şehit yakınıysan işten çıkartılman lazım’ demiş. Bir diğeri Türk bayrağını belediyenin önünden, arkasından, kimlik kartından, sitesinden çıkartmış. Hepsi de Kandil talimatı ile eş başkan atamışlar. Bizim Anayasamızda, mevzuatımızda eş başkanlık mı var? Seçilen kişi başka, Kandil’in atayıp da makama oturttuğu adam başka. Şimdi diyorlar ya ‘seçimle gelen seçimle gider’. Bir defa bize sürekli ‘ordu göreve diye’ bağıranların, parti kapatma davası açıldığında alkış tutanların, seçimle gelmeyi hatırlatma hakları yok onu söyleyeyim. Ama bir hukukçu olarak şunu söylüyorum; prensip seçimle gelen seçimle gider doğru. Ama seçimle gelen demokrasiyi, halkı, yaşamı, savunur kardeşim. Hangi ülke demokrasiyi bitirmek isteyen, seçimi kaldırmak isteyen, seçilmediği halde eş başkanlık veren, bir sistemi haklı görür. Burası değneksiz köy mü? Kayyım atanacak tabi ki, geç bile kaldık. Ama daha ötesini söyleyeyim. Kayyım atadığımızda ilk ses CHP’den geldi, HDP’den değil. Kızdığım bu. Gazi Mustafa Kemal’in partisi milli egemenlik diyen, halkçılık, milletçilik, devletçilik diyen bir parti nasıl olurda eş başkanlık atayan, şehit yakınını kovan, Türk bayrağını kaldıran adamlara, bu karar verilince hayır der. Sen gezi eylemleri sırasında diyor muydun ‘seçimle gelen seçimle gider’ diye, aklına geliyor muydu? Biz dediğimizde seçim vardır, esastır kızıyordun bize. Hukuk içerisinde çalışan hangi belediye, hangi hükümet, hangi devlet, olursa olsun baş tacı, seçimle gelen seçimle gider. Ama hukukun dışında, mevzuattın dışında teröre yan bakan, beraber yol yürüyen, omuz veren, kim varsa da bedelini hem idari olarak hem cezai olarak ödeyecektir, ödemelidir. Şimdi ben bunu dedim diye malum partinin başkanı Çanakkale’de bize veryansın etmiş. Çanlılar buraya kayyım atandığını iyi bilir. Kendi listesine adamlarını koymadığı için ilçe başkanlarını alan insanların bize demokrasi dersi vermeye hakkı, yetkisi olamaz. Kayyım atadığımızda sen ses veriyorsan, sana biz kızarız. Ama sen Çan’da kendi listen yazılmadığı için ilçe başkanını disipline vermeden, savunmasını almadan istifa ettirmiş bir adamsın. Sana cevap verecek durumumuz falan yok bizim” dedi.
TERÖR, ASLA MÜSAMAHA GÖSTERİLMEYECEK BİR MESELE
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Terör, asla müsamaha gösterilmeyecek bir mesele. Terör sıkıntımız varsa, köydeki asfalt olsa ne olur olmasa ne olur? Şehidimiz geliyorsa, gazimiz artıyorsa köydeki suyun kıymeti mi olur. O yüzden adımlarımızı atarken 82 milyonun kardeşliğine vurgu yaparak, tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet diyerek, 82 milyonun beraber yeni döneme hazırlanmasını sağlayacağız. Yanlış yapana mahkeme de halk da mutlaka hesabını soracak. Eksik varsa tamamlarız. Ama terör gibi, ülkemizin birliği gibi konularda asla tolaremiz olmaz. Her zaman söylüyorum; taşı gümüşten döşesek, asfaltı altından döşesek, yüzümü gülmüyorsa, huzurumuz yoksa, halkımızla değilsek hiç kıymeti yok. Önce gönülden gönüle köprü yapacağız, kalpten kalbe yol yapacağız. Ama siyasi parti farklılığı bir tarafa, ülkemizin birliği ve beraberliği için tartışmayacağımız konularımız olması lazım. Bayrağımız öyle, güvenliğimiz öyle, Doğu Akdeniz öyle, Suriye meselesi öyle… Bu konularda beraber omuz omuza yol yürümemiz lazım” dedi.
İbrahim Akın Kazancı