YEREL BASIN, bulunduğu ilin gelişip kalkınabilmesi, halka hizmet ile yükümlü olan kesimler ile halk arasında köprü oluşturabilmesi, İlin ihtiyaçları ve aksayan yönlerinin sergilenmesi ile halk adına uyarı ve denetim görevi yapması, Kamu kurum ve kuruluşları, Meslek Odaları, STK’lar ve Siyasi yelpazenin tüm kesimlerinin çalışmalarının halka aktarılabilmesi, kısaca; eğitimden, sağlığa, kültür sanattan, asayişe; ulaşımdan, ticari hayata istisnasız hayatın akışı içinde olan tüm alanlarda görev üstlenmiş olan en önemli sektörlerin başında gelmektedir.
YEREL BASINI YAYGIN BASINDAN AYIRAN EN TEMEL ÖZELLİK; Yaygın basın yukarıda değindiğimiz görevleri yurt düzeyinde ve sadece genel anlamları ile gündeme getirirken yerel konu ve sorunlara yeterince yer verebilmesi mümkün değildir. BU NEDENLEDİR Kİ, yerel basın yayın hayatını sürdürdüğü yöre bakımından yaygın basından çok daha fazla önem arz etmektedir.
Adı ister yerel, ister yaygın basın olsun en temel ortak yanları yayın hayatlarını sürdürebilmek için gelir temin etmek zorunda olmalarıdır. Bu gelirlerde de ortak nokta satış gelirleri ve ilan reklam gelirleridir. Her ne kadar yaygın ve yerel yazılı basın kuruluşlarının gelirleri başlıca iki kalem halinde sayılsa da yaygın ve yerel gazeteler bakımından arada devasa farklılıklar bulunmaktadır. Yaygın düzeyde yayın yapan gazeteler yaygın dağıtım ağları ile çok yüksek miktarda okuyucuya ulaşıp satış geliri elde ederken yerel gazetelerin satış gelirleri maalesef onları ayakta tutabilecek oranda değildir. Diğer yandan yaygın gazeteler büyük metropollerde kurulu olduklarından holdingler, bankalar gibi kuruluşlardan yurt düzeyinde sağladıkları çok yüksek oranlı reklam gelirlerine sahipken, yerel gazeteler bu kanaldan da yoksundur. Gazetelerimizin yanı sıra İlimizde yayın yapan Radyolarımızın durumları da gazetelerden farksızdır. Yaygın Radyo ve Televizyonlar Devlet işletmelerinden ve bankalardan ciddi gelir temin ederken, çok yüksek RTÜK payları ödeyen yerel radyolarımıza “ kamu spotu adı altında ve bedava yayınlanmak üzere bildirimler gönderilmektedir.
ÖZELLİKLE YEREL BASININ ÖNEMİ BAKIMINDAN 1860’lardan Cumhuriyetin kuruluşuna kadar Osmanlı Devleti döneminde ve Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında da Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz tarafından çeşitli tedbirler alınmaya çalışılmış ve devlet ilanlarının ya da kamuoyunda bilinen bir başka ifade ile RESMİ İLANLARLA basına destek geleneği 1961’e kadar çeşitli adlarla sürdürülmüş, 1961’de Basın İlan Kurumu’nun (BİK) kurulması ile de yasal bir görünüme kavuşturulmuştur.
Bu deklarasyonumuz halkımızı yerel basının sorunları hakkında bilgilendirme, tüm ilgilileri de uyarı niteliğindedir.
HALKIMIZ ŞUNU ÇOK İYİ BİLMELİDİR Kİ, yerel basınımızın bugün içinde bulunduğu zor durum tek bir nedene bağlı değildir. Yıllardır giderek artan sıkıntılar 2018 Temmuz ayından itibaren döviz kurlarındaki artış nedeni ile had safhaya çıkmıştır. Ülkemizde bulunan kâğıt fabrikalarının özelleştirilmesi ve özelleştirilen fabrikaların üretim yapmamaları nedeni ile kâğıtta dışa bağımlı bir hale gelinmiştir. Gazetelerin diğer sarf malzemelerinin çok büyük bir bölümü de ithal olarak sağlanmaktadır. Bu nedenle maliyetler son bir yılda ikiye hatta üçe katlanmıştır.
Maliyetler artarken gazete gelirleri ise hızla düşmüş ve halen düşmeye de devam etmektedir. Bunun başlıca nedeni ise bazı KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ ÇEŞİTLİ YÖNTEMLERLE DEVLET İHALE KANUNUNU DELME GİRİŞİMLERİDİR.
Devlet İhale Kanunu’na göre ilana çıkılarak ihale yöntemi ile mal ya da hizmet alımı yapması gereken birçok kurumun yasal olmayan bir şekilde PAZARLIK ya da DOĞRUDAN alıma gittikleri görülmektedir. Bu durum SAYIŞTAY raporları ile de sabittir.
Devlet İhale Kanununun delinerek yapılan alımlar sadece yerel basının kaynaklarını kurutmakla kalmamaktadır. Bu durum haksız bir rekabeti ortaya çıkarttığından İHALESİZ alımlar devlete daha pahalıya gelmektedir. AYRICA; aynı malı satan onlarca kişi ve kuruluş varken bunların arasında bazıları sürekli büyümekte, diğerleri ise geçim derdine düşmektedir.
ÖTE YANDAN; Kamuoyumuz şunu çok iyi bilmeli ve kavramalıdır ki, bir yerel gazetenin resmi ilanlardan yararlanması çok ağır koşullara tabidir ve yasalarla belirlenmektedir. Resmi ilan alan bir gazetenin istihdam edeceği personel sayısı ve bunların nitelikleri, gazetenin en az kaç sayfa olacağı ve sayfa yüzölçümleri, baskı sayısı, baskı kaliteleri gibi onlarca husus yasalarla belirlidir ve bunlar her yıl birden fazla denetime sahiptir.
ÖZETLE; resmi ilan alma hakkı BEDAVA ya da bazılarının tabiri ile BELEŞ bir hak değil, pahalı ve müeyyideleri ağır bir haktır. Bu hakkı elinde bulunduran İlimizdeki yerel gazetelerin özellikle son bir yıl içinde ekonomik sorunlar nedeni ile özel sektörün giderek daralan reklam bütçelerinin yanı sıra bazı aylar tek bir resmi ilan almadan ayakta durmaya çalışmaları mesleklerine duydukları sevgi ve istihdam ettikleri personelleri ve bunların ailelerine karşı sorumluluk duygularından başka bir şeyle izah edilemez.
KAMUOYUMUZUN ALTINI ÇİZEREK dikkatlerine sunmak istediğimiz bir husus, asıl olan TÜM BASIN YAYIN KURULUŞLARININ GÖREVLERİNİ TAM ANLAMI İLE YERİNE GETİREBİLMELERİ İÇİN BAĞIMSIZ OLMALARIDIR. BU DA ANCAK EKONOMİK BAĞIMSIZLIK İLE SAĞLANABİLECEK BİR OLGUDUR. Aksi halde belirli sermaye grupları ya da bir takım siyasi oluşumların himayelerine girmiş bir basın tekelleşmesi meydana gelecektir ki, bu da bir kente ya da ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir.
SONUÇ OLARAK TÜM KAMUOYUNA DUYURURUZ Kİ, Çanakkale yerel basını sıkılmış tek yumruk halindedir ve DEVLET İHALE YASASINI DELEREK yok olma noktasına getirenler HUKUKSAL mücadelemiz ile bunun bedelini ödeyeceklerdir. Ve diyoruz ki; bu açıklama Çanakkale Gazeteciler Cemiyeti ile il ve ilçelerde yayın yapan yerel medyanın ortak deklarasyonudur!
Bu duygu ve düşünce ile yukarıda söylediğimiz gibi yeniden haykırmak istiyoruz
“YEREL BASININA SAHİP ÇIK ÇANAKKALE”