Kültür ve Sanat

Gökçeadalı sanatçı ‘Devlet Sanatçısı’ unvanı kazandı

Geleneksel Türk Ebru Sanatı eğitimi veren hem sanatçı hem de yazar olan Zeynep Funda Yeğen, devlet sanatçısı unvanı kazandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Süsleme Sanatları Değerlendirme Kurulu’nun açıkladığı sonuca göre Gökçeada’da yaşayan 25 yıldır gönüllülük esası ile hiçbir ücret almadan çocuklara Geleneksel Türk Ebru Sanatı eğitimi veren hem sanatçı hem de yazar olan Zeynep Funda Yeğen, devlet sanatçısı unvanı kazandı.
25 yıllık geleneksel Türk ebru sanatına gönül vererek çalışmalarını devam ettiren ve aldığı devlet sanatçısı unvanı ile her zaman gönüllük esası ile çalışmaya devam edeceğini dile getiren sanatçı Yeğen, “Devlet sanatçısı olduğumu öğrendiğimde çok ağladım mutluluktan ağladım. Benim hayalimde yaşattığım bir uç noktaydı” dedi.

İki yıldır hazırladığını fakat 25 yıldır geleneksel Türk ebru sanatı yaptığını dile getiren Zeynep Funda Yeğen, “Ankara’ya kurula gitmiştim o kurulda güzel sonuçlar elde ettik. Artık Gökçeada’nın artık bir devlet sanatçısı var. Ben 25 yıldır ebru sanatı ile uğraşıyorum. Fakat iki sene sadece bu unvan için çalışmalar yaptım. Geleneksel Türk El Sanatlarından Ebrunun tamamen ebru ile bu kurula katıldım. Bu kurulun temelindeki şart geleneksel olmaktır. Bir miras taşıyıcısı oluyorsunuz. Ben dört yıldır çocuklarla aşağı yukarı haftada 65-70 çocukla bu sanatı gönüllülük esası ile yapıyoruz. Atölyede geleneksel Türk ebrusunu öğretiyordum. Ciddi bir eleme yapıldı. Üç ayrı kurumdan Kütüphane, Kaymakamlık ve Halk Eğitim geçtim. Gökçeada çocukları özellikle çok istiyorlardı. Çünkü benim bu unvanı almam güzel şeyleri doğuracak. Onlarda bundan yaralanabilecekler. Bu unvanın getirisinden onlar için büyük bir adım olacak. Çok mutluyum çok zor bir kuruldan geçtim. Devlet sanatçısı olduğumu öğrendiğimde çok ağladım mutluluktan ağladım. Benim hayalimde yaşattığım bir uç noktaydı. Oraya ulaşmak benim için kat etmek gereken çok yol oldu. Evet çok uzak değildim ama çok da uzaktım. Teknik olarak ebru geçmişi olarak yaptığım sergilerle, canlı performanslarla zaten hazırdım ama ben kendimi hazır hissetsem de önemli olan kurulda ki hocaların bana onay vermesiydi. Çok hazırlanıyorsunuz gecenizi gündüzünüze katıyorsunuz, günlerce çalışıyorum. Defalarca yaptım. Bir eseri yüz kere çalıştım. Bir videoyu belki yüz kere çektik. Çok titiz hazırlanıldı bu kadar hazırlığın içinde hocaların karşısında sunumda çok önemliydi. O sunumu yapabilmekte çok önemliydi. Gökçeada’nın tek devlet sanatçısı oldum. Benim söyle bir misyonum var.  Kendimi çocuklara adadım Benim yolum gönüllülük yoludur. Ebru aşkını onlara aşılamaya çalışıyorum. Burada ki görevim bir miras taşıyıcısı olmaktır. Benim sadece unvanım olacak başka hiçbir şekilde bunu farklı bir boyutta kullanmayacağım. Hiçbir farklı yol izlenmeyecek” dedi.

Damla Şener Okdaş