Son yıllarda artan maliyetler ile büyük bir yükün altına giren çiftçinin en ağır yükü ise Kamu ve özel bankalara olan borçlarıdır. Bulunduğu yılda kendini kurtarsa bile sonraki yılda kendisinin ne beklediğini bilmeden, kredi yolu ile borçlanan çiftçinin mahsulü iyi olmadığı sürece borcunu ödemekte zorlanır. Çiftçinin derdini bankalara iletmek için soğuk günde yazılı bir açıklama yapan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya ‘bu soğuk günde çiftçinin cebini üşütmeyin’ dedi.
Kaya yaptığı yazılı açıklamasında “Kış geldi gelecek geliyor derken Çanakkale beyaza büründü. Bu soğuk ve karlı günlerde bile üretimine devam eden, devam etmek zorunda olan üreticilerimizin, ne kadar zor şartlarda çalışarak hayatlarına devam ettiklerini görmek için pencereden dışarı bakmak yeterlidir. Bizim ürettiğimiz her bir ürünün arkasında bir hikayesi vardır ve bu hikaye anlatması keyifli ama arazide, bağda bahçede bu hikayeyi yaşamak anlatmak kadar kolay değildir. Toprağa tohumu buluşturmakla hikaye başlıyor, ta ki hasadı yapılan ürünün parasını cebinize koyuncaya kadar. Lahana, ıspanak, pırasa, karnabahar, brokoli gibi kış sebzelerinin hasadında çalışan, çoğunluğu kadınlardan oluşan tarım işçileri, karın altında, soğuğa göğüs gererek evlerine ekmek getirebilmek için çalışıyorlar. Ev ekonomisine, ailesine katkı sağlamak isteyen cefakar çiftçi kadınlarımızın hakkını ödeyemeyiz. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz hem hayvanlarını soğuktan korumak hem de onları beslemek zorundadır. Mutfağımıza gelen her ürünün bir hikayesi vardır. O ürünlerin bin bir emekle, zorlukla yetişiyor. Bu sebepten tükettiğimiz ürünleri israf etmekten kaçınıp, gerektiği kadar almamız hem ülke ekonomisine hem de aile ekonomimize katkı sağlayacaktır. Bu hikayeler her üretim sezonunda tekrar tekrar yazılır.
Tarım her yıl değişir gelişir. Bu yıl sorun olan bir şeyler, önümüzdeki yıl sorun olmaktan çıkar ama bugün sorun olmayan şeylerde önümüzdeki yıl sorun olarak karşımıza çıkar. Üretici mücadelesine ne kadar çok devam etse de ne kadar çok uğraşsa da bazı sorunları ortadan kaldırayım, üretimime devam edeyim derken kendine ve bütçesine zarar verir. Bazen de ürettiği ürünü değerinde satamadığı için kendine zarar verir, bazen yeni oluşan hastalık ve zararlılarla mücadelede başarısız olur ve zarar eder. Bazen doğal afetlerle karşı karşıya kalır (aşırı sıcak, aşırı soğuk, aşırı yağış, aşırı kuraklık, don gibi). Elde olmayan sebeplerden dolayı, bazen de devletin istemeden uyguladığı bazı programlardan dolayı planladığı üretimi yapamadığı için kendini zora sokar. İşte bu ve buna benzer durumlardan dolayı ödeme zorluğu çeken üreticilerimizin kamu ve özel banka borçları 1 defaya mahsus bir araya toplanarak ödenebilir şekilde yapılandırılması üreticinin önünü açacaktır. Borcunu zamanında ödeyenlerin, ayağını yorgana göre uzatanlarında mükafatlandırmak gerekir. Üreticilerimizi mutlu ve önümüzdeki üretim sezonları için umutlu tutacaktır ve bizim en büyük sermayemiz umuttur.
Yukarıda belirtiğimiz veya benzer sebeplerden ödeme güçlüğü yaşayan üreticilerimizin 1 defa olmak şartı ile borçlarının yapılandırılması, bu tarzda sıkıntıda olan üreticilerimizin önünü açacaktır. Önemli olan bu iyi niyetli yapılandırmayı iyi yönetmektir. Bunu alışkanlık haline getiren üreticileri bu havuzun içine şimdi sokmamak veya 1 defaya mahsus alıp, bundan sonra böyle bir yapılandırma istemesinin önünü kapatacaktır. Sözlerime burada son verirken bu karlı ve soğuk kış gününde tüm üreticilerimizin Allah yardımcıları olsun. Gelecek hasatları bereketli olsun” dedi.