İlimizde Korona virüs konusunda önemli açıklamalar ve uyarılar yaparak vatandaşa bilgi veren Prof. Dr. Alper Şener, korona virüs hakkında yeni bilgileri ve güncel gelişmeleri paylaştı.
Çin’in Wuhan kentinde başlayıp tüm dünyaya yayılan ve ülkemizde 24 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan korona virüs can almaya devam ediyor. Korona virüs hakkında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, ‘’Aşılama hızımızı yeniden arttırmak lazım. Varyant/ Mutant ülkemizde var ise bu bölgelere giden, gelen korona tanısı konulanları çok sıkı izolasyona almak lazım. Önümüzde kötü bir İngiltere örneği var! Bu bölgelerin bildirimi yapılmalı ve riskli olduğunu herkes bilmeli’’ diye konuştu.
HİNDİSTANDAN İYİ HABER
“İyi haber’’ diyerek, ‘’Covaxin(Hindistan’ın inaktif aşısı) Bharat Biotech tarafından üretilen Aşı uygulanan kişilerden alınan serum ile İngiltere varyantı- invitro bir araya getirilmiş- virüsü bloke ediyor. Sonuç, İnaktif aşılarda da oluşan antikorlar mutant virüs - İngiltere’den koruyor! Bizde uygulananda da aynısı olası’’ dedi.
‘’VAKA SAYILARININ DÜŞMEYE DEVAM ETMESİNE GÜVENMEMEK LAZIM’’
Mutantların farkları ve Türkiye’de görülen mutantı açıklayan Şener, ‘’D614G mutasyonunu arayacağız gibi duruyor! Hızla hangi aşıya ulaşabilirsek aşılama yapmakta fayda var. Türkiye ‘de vaka sayılarının düşmeye devam etmesine güvenmemek lazım. İngiltere varyantı lokal olarak gösterilmiş’’ diyerek bilgi verdi.
Çin’deki yeni virüs 2019nCoV için konuşan Dr Alper Şener, ‘’2002- SARS ve 2012 MERS CoV’den sonra üçüncü korona virüs salgını. Bulaşıcılık açısından (R0) SARS ile MERS arasında yani ortalama 2.5. Mortalite (öldürücülük) açısından (%)...SARS %16...MERS %30... bu yeni virüs %4. Yaygınlık ve olgu sayısı daha geniş bir coğrafya. Ateş ve kuru öksürük ve solunum sıkıntısı. Kuluçka dönemi 14 gün. Korunma; grip ile aynı. Şüpheli hastaya cerrahi maske ve Sağlık personeline N95+hasta izolasyonu( tercihen özel havalandırmalı oda). Nereden çıktı bu şimdi? Doğada var diyenler- ilk olguların öyküsünden. Canlı hayvan pazarı vs...ama asıl benim ilgimi aşağıdaki spekülasyon dikkatimi çekti. Özetle diyor ki; Hem de Nature gibi bir dergi... 2017’de ve Wuhan-Chına. Çin’deki laboratuvar içinde dünyanın en tehlikeli patojenleri çalışılıyor ve makale içinde ekliyor. Virüsler sınır tanımaz gel çık içinden şimdi’’ dedi.
“İvermektin” hakkında bilgi veren, ‘’Streptomyces avermitilis tarafından üretilir. Aslında bir anti parazitler. Invitro çalışmada 48 saatte Covid 19’u 5bin kat baskıladığı ortaya çıktı( Avustralya). Virüste Importin alfa/beta bağlanması ile hücre içinde taşınmasını önlediği, RNA bağımlı RNA polimeraz inhibisyonu yaptığı + özellikle IL-6 gibi sitokin artışını -kısmen engellediği düşünülüyor. Geriye dönük gözlemsel çalışmalarda Korona tanılı ivermektin alan hastalarda mortalitede düşme ve yoğun bakım ihtiyacında azalma gözlendi. Mısır, Bangladeş ve Çin’den hatta bazılarında doksisiklin ile kombine! Şimdi randomize kontrollü bir çalışmada etkinliği gösterildi Nijerya’da. 62 Korona tanılı hastada hem doz, hemde etkinlik çalışması, Korona tanısı almış, akciğer tutulumu olan, PCR pozitif hastalar üç grupta; 6 mg, 12 mg İvermektin ve standart tedavi kıyaslanmış 12 mg/ hf kullanımda anlamlı oranda Oksijen ihtiyacında azalma, hızlı virüs negatifleşmesi, şikayetlerin kaybolması, laboratuvar parametrelerde hızlı düzelme ( Hematolojik ) görülmüş. Sonuç; dikkate değer. Rehberlerde değişim olabilir’’ diye konuştu.
ENFEKSİYON GÖRÜLME ORANI DÜŞÜK
Dr. Şener, İsrail’deki mRNA - Biontech aşısı saha verileri hakkında bilgi vererek, ‘’Ülkede 65 yaş üstündeki popülasyonun % 75’i aşılanmış- bildirilmiş ciddi yan etki yok. Yapılan kohortta- aşının ilk dozunu olan 200,000 kişi olmayanlar ile kıyaslanmış 1/3 oranında enfeksiyon görülme oranı düşük. İlk dozda yaklaşık % 33 koruyucu denilebilir. Sonuç, İlk saha verileri, faz çalışmalarına göre daha düşük duruyor’’ dedi.
Hava değişimleri ve Korona'da önemli bir derlemeyi paylaşan Şener, deneme hakkında, ‘’Korona virüs bulaşı 0-17C arasında ve yüksek nemde artıyor. Sıcak bölgelerde ise artış (ekvator kuşağı) daha çok kapalı alanda bulunma ve geleneksel olarak önlemlere uyulmamasına bağlanmış’’ dedi.
‘’TEK ORTAK ÖZELLİK; HIZLI BULAŞ, HIZLI YAYILMA’’
Mutasyon baskını değerlendiren Şener, ‘’Virüsün mutasyon geçirdiği biliniyor ama klinik önemi halen net değil, B1.1.1.7 = İngiltere- sekiz bölgede değişim var, 501Y.V2 = Güney Afrika - dokuz bölgede değişim var, P.1= Brezilya- yedi bölgede değişim var, Bu değişimler arasında en önemlisi : E484K( Brezilya ve Güney Afrika’da belirgin) - çünkü “teorik” olarak yeniden enfeksiyon veya aşılamaya rağmen enfeksiyon oluşumu söz konusu! Bunların hepsinde şimdilik tek ortak özellik; hızlı bulaş, hızlı yayılma. Sonuç; hasta sayısı düşme eğiliminde iken aniden yükselen yerler olur ise- mutlaka bu mutasyonlara bakmak lazım. Kişisel, tüm bunların dışında T hücresel bağışık yanıt standart olarak ölçülmediği için çok panik olmaya gerek yok! Hücresel bağışık yanıt ile antikor yanıtı her zaman ilişkili olmuyor. Brezilya ile aynı aşıyı kullandığımız için oradaki aşılama ve enfeksiyon oranları koruyuculuk açışından takip edilmeli’’ dedi.
‘’İKİNCİ DOZ ÇOK ÖNEMLİ’’
Sağlık Çalışanlarına Hatırlatma yaparak, ‘’İlk aşımızı olduk ama hala etkin koruma alanında değiliz; ikinci doz çok önemli. Aşıyı olduk diye-önlemlerde gevşeme yapmayın; aşıya rağmen hastalanma riskimiz var! Çünkü karışılacağımız virüs yükü toplumdan çok fazla. Unutmayın - aşı virüsü almanızı engellemez; sadece ölüm ve hastaneye yatış riskini azaltır. Maske-mesafe-el hijyenine bir süre daha özen göstermeliyiz’’ dedi.
‘’ANTİVİRAL TEDAVİNİN ÖNEMİ BÜYÜK’’
Şener, ‘’Antiviral tedavinin etkinliği ve başlanma zamanı halen netleşmemiş olsa bile önemi büyük. İvermektin ve doksisiklin ile ilgili geriye dönük yazılmış çalışmaları değerlendirmek lazım!’’ ifadelerinde bulundu.
ZAMANINDA AŞI OLMAYAN EN SONA KALACAK
Sosyal medya hesabından sıkça sorulan sorulara yanıtlayan Dr Şener, sağlık personeli olarak ilk grupta yer almak istemeyenlerin ne zaman aşı olacağı hakkında da bilgi vererek, ‘’Hedef belirli bir sürede istekli sağlık personelinin aşılanması eğer öncelik verildiği dönemde aşılanmazsanız sonra sistem sizi( olasılıkla ) en sona bırakacak! Çünkü diğer gruplara gelecek öncelik sırası’’ diye yanıtladı.
Bazı sağlık çalışanlarının aşı sıralamasında ilk grupta çıkmamasının nedenine değinen Şener, ‘’Kurumdan bildirim hatası olabilir. Kurum yetkilisi ile irtibata geçip, kontrol etmek lazım’’ diyerek sağlık personellerinin durumu kontrol etmeleri için uyarıda bulundu.
‘’RİSK DURUMUNA KARAR VERİLMELİ’’
Bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananların veya daha önce kullanmış olanların aşı olmalı mıyım sorusuna yanıt veren Şener, ‘’Aşının oluşturacağı antikor yanıtını etkileyeceği için belirli bir süre ara vermek lazım... Ama süre net değil. Lenfosit sayısı normal ise yapılsın. 3-4 hafta ara verilsin. Hemen yapılsın... Risk durumuna göre karar verilmeli’’ dedi.
Sağlık personeli olanların sorularına yanıt vermeye devam ederek önemli soruları yanıtlıyor. Şener, gebelik veya emzirme döneminde olanların aşılanması hakkında bilgi vererek,’’ Deneyim ve veri eksikliğinden gebelik ilk 3 ayında önerilmiyor; diğer durumlarda çalışanın risk durumuna göre karar verilmeli’’ dedi.
‘’SAĞLIK PERSONELİ YÜKSEK RİSKLİ OLDUĞU İÇİN AŞILANMALIDIR’’
Daha önce korona geçiren sağlık personelinin aşılanıp aşılanmaması hakkında tavsiye veren Şener, ‘’Antikor yanıtının ne kadar kaldığı ve bağışıklıkta doğal ve aşı ile oluşan farkları hala net bilinmediği ve sağlık personeli yüksek riskli olduğu için aşılanmalıdır’ ’dedi.
‘’ALERJİK REAKSİYON GÖRÜLENLER, İKİNCİ DOZU ALMAMALI’’
mRNA aşısı' ile bilgi aktaran Dr. Şener, American College of Allergy, Asthma, and Immunology (ACAAI)'nin ortak görüşünü belirtti. Şener, ‘’Aşılar bilinen alerji olaylarından en az sorumlu ürünlerdir. Ancak bu aşıların yine de uygulanma sonrası 15-20 dk hastanın izlenmesi önerilir. İlk dozda herhangi bir ciddi alerjik reaksiyon görülenler, ikinci dozu almamalı. İlaç, gıda, böcek, lateks alerjisi olanlarda reaksiyon riskinin topluma göre yüksek olduğunu düşünüyoruz. Geçmişte herhangi bir eski teknoloji ile üretilen aşıya karşı alerjik reaksiyon öyküsü olanlarda risk durumunu bilmiyoruz. Yarar, zarar durumuna göre hekim tarafından karar verilmelidir’’ dedi.
‘’SALGININ BİTMESİ İÇİN TOPLUMUN %60’ININ BAĞIŞIK OLMASI GEREKİR’’
Aşı kararsızlığını da değerlendiren Şener, ‘’Bir ülkede salgının bitmesi için toplumun %60-72'sinin doğal veya aşı ile bağışık olması gerekir. DSÖ 2019 yılında ilk defa aşı karşıtlığını Dünyanın en önemli ilk 10 sağlık probleminden biri ilan etti. Ondokuz ülke ve dünyanın yaklaşık %55'ini (nüfus olarak) kapsayan çalışmada %72 aşı olurum, %14 karar vermedim ama büyük ihtimalle olurum, %14 kesinlikle olmam demiş.
Nüfusa göre aşı olurum oranı en fazla Çin'de (%90), kesinlikle olmam Rusya'da (%55).Kesinlikle olmam diyenlerde en sık cevaplar; Yan etkilerinden korkuyorum, Sağlık profesyonellerinden yeterli ve tutarlı bilgi alamadım, Etkisine inanmıyorum, Faz çalışmaları çok hızlı oldu, güvenmiyorum, Hastalık riskimi düşük görüyorum, Genel olarak aşıya karşıyım…
İlginç olan aşının yapılmaya başlanması ile olmam diyenler azalmış. Bu oran hala ABD'de tek soruya yanıt ile olurum %58 vs olmam %42. Sağlık çalışanlarında bile %63 olurum çıkmış. Aşı seçimini ne etkiler diye sormuşlar en az etkili FDA onayı çıkmış. En çok etkileyen; etkinliğin %90 olması ve beş yılın üzerinde koruması… Olası yan etkiler tercihte orta etkili’’ dedi.
AŞI YÜZDE 91 ETKİLİ
Aşıların etkinlikleri ülkeden ülkeye farklı sonuçlar vermekte oluğunu biliniyor. Brezilya’dan gelen Sinovac verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Şener, ‘’Aşı % 78 etkinlikte… Bizde %91.25’di ( ön raporda). Altmış yaş üstündeki uygulamalarda etkinlikte bir değişim yok. Sağlık personeline uygunan Faz3 makale olarakta basıldı; beklenen dışında bir sürpriz yok. Bizdeki çalışmada son rapora daha var; 10bin tamamlanmış, kalmış 3bin’’ şeklinde konuştu.
İSVEÇ SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞINDAN VAZGEÇTİ
Salgının başında sürü bağışıklığını destekleyen İşveç’te aşılamanın başladığını belirten Şener, ‘’İsrail inanılmaz hızlı gidiyor. Nüfusun %18’ini aşıladı. mRNA aşıları belirgin ön planda, Hala “...yav Çin kendi aşısını kullanmıyor” diyenlere gözlük lazım. İyi bakın derim’’ dedi.
‘’ÖNEMLİ OLAN YETERLİ VERİ OLMADAN BİLE DOĞRU STRATEJİ UYGULAMAK’’
Aşı Uygulaması ile ilgili sorular üzerine kişisel görüşlerini aktaran Dr. Şener, ‘Altmış yaş üstüne güvenilir ve etkin mi?’ sorusuna yanıt vererek, ‘’Çalışmalar 18-59 yaş aralığı olduğu için her iki durum içinde veri yetersi ama etkinlik açısından şunu biliyoruz; hastalığı ağır geçiren 60 yaş üstünde antikor yanıtı gençlere göre daha yüksek (40-60 yaş). Güvenilirlik çalışmalarında yaş sınırı standart olduğu için bu yol izleniyor. Çalışmaların güven aralığı buna uygun. Aşılar arası uzatılıyor - 14 yerine 28 gün ara ile yapılacak ( inaktif aşı) veya dozu azaltılması konuşuluyor ( mRNA için) bu doğru mu? Faz çalışmalarından farklı doz ve aralıklar çok sık olmaz AMA, özel durumlar özel kararlar gerektirir-BU kararlar rastgele alınmıyor; Faz3 çalışma verilerinden çıkan sonuçlar ve saha şartlarına göre kararlar alınıyor; bence makul...Önemli olan yeterli veri olmadan bile doğru strateji uygulamak! Çünkü hala salgın ile mücadele ediyoruz’’ diye ifade etti.
Mehmet Kuzey