Sağlık

‘’PCR’ı Pozitif Çıkanlara Aşı Hakkı Çıkmıyor’’

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, merak edilen sorular hakkında açıklamalarda bulundu.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, merak edilen sorular hakkında açıklamalarda bulundu.

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkarak tüm dünyaya yayılan koronavirüs tehdidi gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yayılmaya devam eden virüs için yetkililer alınan tedbirleri artırmaya devam ediyor. Konunun uzmanları ise vatandaşları virüs hakkında bilgilendirmeye devam ediyor. ÇOMÜ Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Şener, koronavirüste en çok merak edilen soruları yanıtladı. Şener, ‘’Aşı zayiatı bildirim yapmak çok karmaşık bazen hata oluyor ve bu hata aşı olacak kişinin ikinci dozu olamamasına sebep oluyor. Bunu incelemek ve suistimale karşı önlem doğru ama vatandaşa fatura çıkmamalı! Son 3 ay içinde bir şekilde PCR’ı pozitif çıkanlara aşı hakkı çıkmıyor! Asemptomatik veya yanlış pozitiftik de olan bir hastalık için doğru değil, insiyatif hekime bırakılmalı’’ dedi.
İNGİLTERE VARYANTI YAYILIYOR
Mutasyon takip sitesine göre Türkiye’yi değerlendiren Şener, ‘’İngiltere - B.1.1.7- Kent varyantı artık ülkemizde lokal yayılımda - yani aramızda...tüm dünyayı saracak gibi duruyor. Güney Afrika -B.1.351’de ülkemizde dışarıdan giriş yapmış. Brezilya-P.1 ile ilgili durum henüz bilinmiyor’’ şeklinde konuştu.
Şener, ‘’İngiltere varyantının hızla yayıldığı ülkelerde çok ilginç düzeyde ciddi yeni olgu sayısında azalma var... sadece aşının etkisi olarak açıklanması zor. Yaklaşık 3-4 haftada İngiltere milyonda 881'den 185'e düşmüş. ABD milyonda 740'dan 257'ye düşmüş ve devam ediyor’’ dedi.
‘’AŞI UYGULAMALARI HIZLA DEVAM EDİYOR’’
‘’Beş parmağın, beşi bir olmaz’’ diyen Şener, ‘’Artık hangi ilde yüz binde vaka sayısını göreceğiz. İyi haber!  Sağlıklı şekilde düşüş olup olmadığını görmek için test pozitiftik oranı değişimine de bakmak lazım. Aşı uygulamaları hızla devam ediyor, ASM’lerde yığılma var; bulaş için uygun ortam- dikkatli olmak lazım! İllere göre farklı önlemlerin ilk adımı atılmış görülüyor’’ dedi.
‘’VARYANTLAR YAYILIYOR’’
‘’Avrupa Birliği varyant covid 19 için aşı geliştirmeye start vermiş görünüyor. Gerekçeler basit, Varyantlar yayılıyor. Aşı etkinliği ile ilgili çelişkili gözlemler var. Mart ayından itibaren yeniden sınırları kapatma konuşuluyor Almanya’da. Aşılamalar istenildiği hız ile gitmiyor! AB ortalaması aşılanma oranında yüzde 3-4’lerde, yüzde 60-70’e daha çok var’’ dedi.
‘’ORTAK MUTASYON E484K AŞILARI ETKİLEYECEK GİBİ DURUYOR’’
Mutasyonlar hakkında bilgiler paylaşan Şener, ‘’İngiltere varyantının adı artık “Kent” varyantı. Ortak mutasyon N501Y hızlı yayılmadan sorumlu. Brezilya ve Güney Afrika’da daha belirgin ortak mutasyon E484K aşıları etkileyecek gibi duruyor. Bazı araştırmacılara göre bu süreçte olası iki senaryo var;  virüsün başka konağa kaçması daha da yaygınlaşarak endemik hale gelmesi’’ diye konuştu.
‘’ÇİFT MASKE CDC ÖNERİSİ’’
Dr. Şener, salgının başından beri uyarılarda bulunarak söylediği çift maske kullanımının artık artık Amerika Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi(CDC) önerisi olduğunu ifade etti. Şener, ‘’İlk defa 27 Ekim 2020’de yaptığım uyarı artık, CDC’nin önerisi oldu... Neden çift maske?  mutant virüs daha hızlı yayılıyor. Virüs kışın ve yazın farklı dinamikler ile bulaşıyor. Yapılan çalışma ile çift maskenin partikül tutma kapasitesinin % 92 olduğu (N95 =FFP2’ye yakın bir değerdir) gösterildi. Hatta yine o zaman önerdiğim- maskenin ilk katının tutunma kollarının çaprazlaştırılmasını, onlar düğüm atarak denemişler; yüze daha iyi uyum ve yapışma sağladığı için öneriyorlar. Sonuç;  kapalı ve kalabalık alanda, mesafeyi koruyamıyorsanız; çift maske daha iyi koruyor’’ dedi.
MUTASYONLU VİRÜSE İKİNCİ JENERASYON AŞI
İkinci jenerasyon covid 19 Aşılarının yolda olduğunu ifade eden Dr. Şener, ‘’Özellikle ard arda ortaya çıkan yeni varyantlar ve çıkan varyantların ciddi bir kısmının ortak olarak N501Y mutasyonu - S proteinine yakın olması, mevcut aşıların etkinliğinin düşeceği anlamına gelebilir.  Bu nedenle Moderna ve Pfizer / Biontech “multivaryant aşı” çalışmalarına başladı, hatta grip ile birleşik aşı da gündemde. Sonuç; Tıpkı grip aşısı gibi yıllık yenilenecek covid 19 aşıları yolda’’ diye konuştu.
‘’AŞILANMA HALEN ÖNEMİNİ KORUYOR’’
Önceden geçirilen mevsimsel korona enfeksiyonlarının covid 19’dan ne kadar koruduğu hakkı bilgi veren Şener, ‘’ Daha önceden yapılan bazı çalışmalarda çapraz korunma olabileceği gösterilmişti, ama  Yeni bilgi evet diğer korona enfeksiyonlarından kanda antikor var ama; istenildiği gibi blokan / nötralizan değil- S, N ve RBD bölgesi ile çaprazlaşmaya bakmışlar. Çalışma grubunda ( 461kişi) % 20 antikor çaprazlaması var ama özgül antikor olmadığı için; covid 19 enfeksiyonunda hastalanma ve hastaneye yatışı önlemiyor. Sonuç; aşılanma halen önemini koruyor’’ şeklinde ifade etti.
‘’ÇÖZÜLEMEMİŞ ÖNEMLİ BİR SIRRI VAR’’
Korona virüsün nasıl ortaya çıktığı hem bilim dünyası hem de vatandaşlar arasında bir merak konusuyken hala gizemini koruyor.  Nasıl ortaya çıktığı hakkında konuşan Şener, ‘’WHO araştırmalarını bitirdi - Wuhan’da... Laboratuvar kökenli değil. Pazaryerinde yiyecek ilişkisi kurulamadı.  Olasılıklar Yarasa, Bir ara Konak hayvan ?- insan üzerinde duruluyor, çözülememiş önemli bir sırrı var’’ dedi.
‘’GEBELİK DÖNEMİNDE 3 KAT FAZLA YOĞUN BAKIMA YATIŞ’’
Alper Şener, salgının başından beri bilinmeyenleri paylaşarak vatandaşın merak ettiği soruları yanıtlıyor. Gebelik ve emzirme döneminde korona aşıları hakkında bilinmeyenleri açıklayarak, ‘’Gebelik döneminde geçirilen koronada 3 kat fazla yoğun bakıma yatış,2,9 kat fazla solunum cihazına bağlanma,1,7 kat fazla ölüm görülmüş...yaklaşık 400bin kişilik bir gözlem çalışmasında. DSÖ, Amerikan Kadın Doğum Dernekleri de bu rakamlara ve eski deneyimlere bakarak gebelik ve emzirme döneminde korona aşılarının risk durumuna göre değerlendirme sonrası yapılabileceğini duyurdu 26 Ocak ve 29 Ocak 2021’de. Moderna aşısı için karşı öneriyi değiştirerek Amerika’da ki Academy of Breastfeeding Medicine özellikle mRNA kökenli aşılardaki libid nano partikülün süte  geçebileceği ve bunu bebeğe emzirme yolu ile geçişinin biyolojik sonuçlarının bilinmediğinin altını çiziyor” ama ardından da “bu yolla pasif olarak geçişi olan antijen ve antikorların çocuk için korunmada da olumlu etkisi yadsınamaz diyor kafa karışık yani. Sonuç;  bizde uygulanan inaktif aşılar ile ilgili gebelik ve emzirme döneminde bir çekince yok görünüyor. RNA aşıları için emzirme dönemi tartışılıyor’’ dedi.
’AŞILAMA YAYGINLAŞMADAN VAKA SAYILARINDA DÜŞME BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL
Vaka sayıları neden düşmediği, aşıda ikinci aşama ile birlikte neler yapmak gerektiği ve en çok merak edilen Mutant virüste durumun ne olduğunu kısaca açıklayan Dr. Şener, ‘’Aşılama hızla yaygınlaşmadan vaka sayılarında düşme beklemek doğru değil...İsrail'de bile, yaklaşık nüfusun %40'ı aşılamış olmasına rağmen, yeni azalmaya başladı... Bizde %3-4'ler ile düşmesini beklemeyin...daha zamanı var. İkinci devreye hızlı girmeliyiz...1. doz ve 2. dozları hızla uygulamaya başlarsak, vaka sayılarında düşüşü görürüz... Mutant /varyant virüs hızlı yayılıyor olabilir mi? Bunu iyi incelemek lazım! Bir de tabii sömester tatili rehaveti var, buda vaka sayısına olumsuz yansıdı, kesinlikle... Üç mutantta da N501Y mutasyonu S protein bölgesine yakın olması ciddi endişe verici. Şimdilik İngiltere varyantında mevcut aşılar için bir sorun tespit edilmedi, ama Güney Afrika ve Brezilya için daha farklı bilgiler gelmeye başladı- aşıdan kaçan tipte varyant olabilirler...ama şimdilik mevcut aşılara güvenmeliyiz. Tek doz aşılar-vektör, hızlı kitlesel aşılama için gündeme gelmeli. Mutlaka birkaç farklı tipte aşı alternatifimiz olmalı; yumurtaları aynı sepete koymak riskli’’ diye konuştu.
‘’65 YAŞ ÜZERİ EVDE KALIRSA, ENFEKSİYON ZİNCİRİ KIRILABİLİR'’
65 yaş üstü hastaların evde kalmasının enfeksiyon zincirini kırmak için önemli olduğunu da belirten Doç. Dr. Alper Şener, "Yani mümkün olduğunca az kişinin bu virüsle karşılaşması yoğun bakım ihtiyacını gerektirecek öldürücü komplikasyon ihtimalini azaltacaktır" dedi.  
ALERJİK TABLOLARLA KARIŞMASI DA MÜMKÜN OLAN BİR KLİNİK TABLODAN BAHSEDİYORUZ
Vatandaşların aklındaki ben Covid-19 muyum sorunlarına cevap veren ÇOMÜ Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Şener, “Hep kafamızı meşgul eden konu Covid-19 muyum? Yada Covid-19 belirtileri bende var mı? Öncelikle mevsimsel dönem olması itibariyle alerjik tablolarla karışması da mümkün olan bir klinik tablodan bahsediyoruz. Bir birinden nasıl ayırt edebiliriz. Ateşiniz varsa, boğaz ağırınız varsa, kuru öksürüğünüz varsa ve solunum sıkıntınız varsa salgın nedeniyle öncelikli olarak düşünmemiz gereken Covid-19’dur. Ama bahar aylarına geldiğimiz için bulguların benzerleri, ateş hariç, alerjik, mevsimsel tablolarda karşımıza çıkar. Covid-19’dan farklı olarak ateşin olmadığı ve beraberindeki hapşırık, öksürük, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde yanma, sulanma ve kirpik diplerinde pullanmanın daha belirgin olduğu klinik tablolarda kesinlik Covid-19’u düşünmenize gerek yok” diye konuştu.
DIŞARIDA ENFEKSİYON ZİNCİRİNİ KIRMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ
Doç. Dr. Alper Şener, virüsün eve girmesini engellemek için yapılması gereken uygulamalar hakkında bilgi vererek, “Akımıza takılan bir diğer konu; evimizi nasıl koruyabiliriz? Evi korumaktan öncelikle bahsettiğimiz şey ‘güneş girmeyen eve doktor girer’ atasözümüzü mutlaka aklımızın bir köşesinde tutmamız gerekiyor. Evi düzenli olarak havalandırmak, evin güneş gören kısımlarını mümkün oldukça arttırmak, eve giriş ve çıkışlarda yapacağınız el yıkıma ve el dezenfeksiyonuyla eve dışarıdan gelecek Covid-19 dahil olmak üzere bütün bulaşıcı partiküllerin içeriye girişini engellemiş olursunuz. Bunun dışında, dışarıda enfeksiyon zincirini kırmak oldukça önemli. Unutmayın ki bu enfeksiyon bir metreden daha yakın olan temasta  ve aynı zamanda cansız yüzeylerden alacağınız solunum yolu sekresyonlarını ağzımıza götürmekle, burnumuza götürmekle bulaşıyor. Burada önemli nokta elimize, ağzımızı, burnumuza götürmemek. Yada etrafta cansız yüzeylerin herhangi biri ile temas alanında; asansörün düğmesine bastınız, tırabzana dokundunuz, kapının kolunu açtınız, arabaya bindiniz, arabadan indiniz bu dönemlerin hemen hemen hepsinde el dezenfeksiyonu uygulamak gerekir” ifadelerini kullandı.
EV HAYVANLARI COVİD-19 BULAŞTIRMAZ
 El dezenfeksiyonunun en etkili yolu su ve sabunla yapılan uygulama olduğun söyleyen Şener, “ El dezenfeksiyonunun en etkili yolu aslında su ve sabunla yapılan uygulamalardır. Su ve sabun yada alkollü el dezenfektanlarıyla 20 saniyenin altında olmayacak olan elde yapılacak dezenfeksiyon ve temizlik Covid-19 dahil olmak üzere bütün enfeksüz partiküllerin  elimizde kalmasını engeller.  Maskenin koruyucu mu? Buda hemen aklımıza gelmesi gereken bir konu. Çünkü 2 tipte maske kullanıyoruz biz sağlık profesyonelleri olarak. Bir tanesi cerrahi maske, diğeri N-95 dediğimiz solunum yoluyla bulaşan, Covid-19, olmak üzere bunun geçişini engelleyen maske. Lütfen gereksiz maske kullanımından kaçının. Maske kullanma uygulamalarını sadece sağlık profesyonellerine danışarak yapmamız gerekiyor. Gündelik hayat içerisinde ev hayvanlarından Covid-19 bulaşır mı? Aklımıza takılan bir diğer önemli sorulardan bir tanesi. Koronavirüs veya Covid-19 dahil olmak üzere bu ailenin tamamı aslında doğada yaygın olarak kedilerde bulunan virüslerden bir tanesi. Bu virüs kedilerde yine üst solunum yolu enfeksiyonu yapar ve doğada yaygın olarak bulunur. Eğer evinizdeki hayvanınızda bu koronavirüs enfeksiyonuyla karşı karşıya kaldığınızda bu Covid-19 demek değildir. Çünkü ev hayvanları Covid-19 bulaştırmaz” şeklinde konuştu.


Hülya Öz