Sağlık

Şener: Acı tabloyu değerlendirdi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, yerli ve milli aşı hakkında müjde vererek, en son açıklanan korona virüs tablosunu da değerlendirdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, yerli ve milli aşı hakkında müjde vererek, en son açıklanan korona virüs tablosunu da değerlendirdi.

Sağlık Bakanlığı’nın ilk hafta açıkladığı korona virüs risk haritasında, Çanakkale’de vaka sayısı her 100 bin kişide 81,51 olarak gerçekleşirken, bu rakam ikinci hafta 107,29’a ve bu hafta ise 202,75’e yükseldi. Çin’in Wuhan kentinde başlayıp tüm dünyaya yayılan ve can almaya devam eden korona virüs hakkında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi  Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener önemli  açıklamalarda bulundu. Şener, Sağlık Bakanlığı’nın 21 Mart Pazar günü açıkladığı korona virüs tablosunda görülen artışları değerlendirerek, “Son 6 haftada hem Çanakkale’de hem de Türkiye’nin genelinde pek çok ilde sarıdan turuncuya, turuncudan kırmızıya doğru geçişler olduğunu görüyoruz. Bunda hep baştan beri şüphelendiğimiz yaygınlaşmaya başlayan İngiltere mutantının etkisi olabilir. Çünkü çok hızlı bulaştığını biliyoruz. Diğer mutant virüsleri Türkiye’ye giriş yapmış olabilir. Türkiye’ye has bir mutantın hala tespit edilememiş araştırması devam eden yine bulaşıcılığı yüksek olan mutantın da buna sebep olabileceğini tahmin ediyoruz. Ama dışında da reel olarak sahada görmüş olduğumuz bir şey de var ki ne yazık ki önlemlere çok fazla uymuyor vatandaşlarımız” dedi.

‘’CUMARTESİ SERBESTLİĞİ GELDİ GİBİ ALGILAMAMAK LAZIM’’
Cumartesi günü kalkan kısıtlamalarla birlikte vatandaşların kurallara uymadıklarını belirten Prof. Dr. Şener, “Özellikle cumartesi günü meydanlara çıkan serbestliği tamamen bir serbestlik tamamen bir normalleşme gibi algılandığını görüyoruz. Dolayısıyla bu ciddi anlamda sorunlar oluşturuyor. Çanakkale özelinde şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle cumartesi günleri dışarıda araç trafiği sahilde dolaşan insanları daha fazla görmeye başladık haftalar içerisinde kademeli olarak dahil değil birdenbire arttı. Çoğunlukla konuştuğumuz kişilerin ciddi bir kısmı ilçelerden merkeze gelenler ya da burada vakit geçirmek için tatil için gelenler olduğunu gözlemliyoruz. Bunlarda herhangi bir sakınca yok doğal olarak. Tabi ki herkes insan trafiğiyle ilgili hareket etmeye başlayacak ama bunu lütfen şöyle algılamamak gerekiyor. Türkiye normalleşti ya da normalleşme yolunda iyi adımlar atıyor da Cumartesi serbestliği geldi gibi algılamamak lazım. Zaruret olmadığı sürece cumartesi günleri dahil dışarıda kalmak sakıncalı ve riskli. Çünkü bu virüs dışarıda dolaşıyor. Dolaştıkça da insanlara bulaşışı artıyor. Normalleşme sürecimiz zaman içerisinde gecikmiş oluyor. Dolayısıyla bunlara dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

‘’EKONOMİNİN DİNAMOSU OLAN İLLERDE YASAKLARI DA BİR AN ÖNCE KALDIRMA YÖNÜNDE ADIM ATABİLİRİZ’’
Prof. Dr. Şener, “Aşılama stratejisi olarak eğer Türkiye’ye yüksek dozda 100 milyon gibi bir aşı bir defada gelecek olursa bence kırmızı olarak gördüğümüz, ekonominin dinamosu olarak adlandırdığımız beş büyük ile özel aşılama stratejisi geliştirmek lazım. Ne olabilir? Bunlar olabildiğince herkesin aşılanması. Çünkü tedarik zincirinin devam etmesi için ekonominin ayakta kalabilmesi için bu bölgedeki çalışan herkesin tabakalandırmadan yani öncelik durumuna bakmadan hızlıca aşılanması gerekecek. Salgın hızının kesilmesi için. Çünkü, hastalık yükü anlamında bu beş büyük ilde ciddi bir artış var. Örnek, İstanbul örneğini biliyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul’da 38 bin civarında pozitif olgu varken İstanbul’u takip eden beş ili topladığınız zaman İstanbul kadar toplam hasta yükü yok. Dolayısıyla hem İstanbul özelinde hem ekonomiyi hem toplam hasta yükünü azaltmak maksadıyla gerekirse 3-4 gün kapatarak ama beraberinde de aşılamayı yaparak, hızlı bir şekilde tek bir doz aşı bile olsa herkese bir doz aşıyı yapmak gerekiyor. Bu aşılamadan sonrasında ise yapılacak ikinci dozun arasının açılıp açılamayacağı tartışılabilir. Çünkü önümüzde İngiltere örneği var. Normalde 1 aylık periyotla aralıklarla 6 hafta ile 12 haftalık aralıklarla yaptıkları zaman çok ciddi oranda hızlı bir şekilde pozitif olgu sayılarının azaldığını gördüler ki İngiltere mutantı yaygın olmasına rağmen kendi ülkelerinde, bugün artık İngiltere 21 Haziran'da aşı sayesinde ve bu aşı stratejisi sayesinde normalleşmeyi bahsediyor. Bütün yasakların kalkmasını bahsediyor, konuşur pozisyona geldi. Ümit ederim ki bizde bu stratejinin üstünde çalışarak, fikir yorarak kendimize has yöntem materyal, metot geliştirerek hızlı bir şekilde aşılamayı yaparak özellikle bu ekonominin dinamosu olan illerde yasakları da bir an önce kaldırma yönünde adım atabiliriz” diye ifade etti.

’MASKE MESAFE EL HİJYENİ UYULMAMASINDAN KAYNAKLI’’
Çanakkale’de son açıklanan vaka sayıları ile ilgili konuşan Şener, ‘’İki sebep olabilir Mutant virüs İngiltere varyantı Güney Afrika ve Brezilya Mutantı yaygın olarak diğer illerde biriside Çanakkale olabilir. Çünkü biliyorsunuz bu zamana kadar Türkiye’de yapılan sekans analizlerinde yaklaşık 41 bin olgu olduğu biliniyor. Mutant virüs anlamında bunu yaklaşık 10 ile çarpmak lazım çünkü sekans analizlerin yüzde 10’u yakalıyor bu cihazlar. Bunların bir kısmı da Türkiye içeresinde dağıldığında kırmızı bölgelerde gözüküyor olasılıklar, İkinci kısımda önlemler uyulmamasından oluyor olabilir. Sosyal mesafe, hijyen maske gibi önlemler uyulamamasından yada uyulmamasından olabilme ihtimali var. Nüfus dinamiğine baktığımız zaman Türkiye içinde yaygın bir yekün teşkil etmeyen nüfusun içerisindeyiz. Sanayi sadece belli ilçelerde var, merkezde çok büyük bir sanayileşme yok onun için dezavantajımız yok onun için maske mesafe el hijyeni uyulmamasından kaynaklı görüyorum. Geçen gün Avm önünden geçme zorunluluğu gördüm hınca hınç dolu yine sahiller doluydu. İki sebep geliyor aklıma’’ dedi.

VAKADA ÇANAKKALE 21. SIRADA
Çanakkale artış hızı birçok şehirden fazla, daha yüksek sayılara ulaşmanın mümkün olduğunu belirten Şener, ‘’Çıkacak daha da yukarı çıkacak, çünkü neden Türkiye'de geçtiğimiz bir hafta olarak olgu sayısı olarak baktığımızda 38 bin ile 15 milyonluk bir şehir var İstanbul geçen hafta birinci oldu. Çanakkale kaç biliyor musunuz? 21.ci sırada bin küsur olguyla, yani Türkiye'de 81 ili nüfus sıralamasına koyduğumuzda 21’nci değilsiniz ama vaka sayısında eğer 21. sırada iseniz kesinlikle daha da yukarı çıkacaktır. Bunu gösteren en büyük veri bu’’ diye konuştu.

‘’SALGININ RİSKİ SAYILARA YANSIYOR’’
Vakaların büyük kısmı Biga, Çan ve Ezine ilçelerinde kaydedildi. Merkezde vaka yoğunluğu olmadığından vatandaşlar merkez ilçeye vatandaşlar kısıtlmanın gelmesini istemiyor. Alper Şener, kısıtlama kararolaı ile ilgili düşüncelerini aktararak, ‘’Merkezde bir dalgalanma var bir hafta düşüyor bir hafta artıyor bir hafta statik kalıyor. Ama ilçelerde bir yükselme var kümelenme var bu rakamsal olarak bakıldığında görülüyor. Kümelememenin bazı sebepleri olabilir. Sanayinin daha yoğun ilçeler var biliyorsunuz. Biga gibi çan gibi buralarda bir kümelenme var biliyoruz bir dezavantaj, ama bildiğimiz bir şey daha var merkezden periferik gittikçe sadece Çanakkale özelinde değil tüm Türkiye'de gidildikçe örneğin benim memleketim Kahramanmaraş'taki uyum Elbistan, Türkoğlu arasında bir uyum farklılığı var. Dolayısı ile bu fark Çanakkale'de de var. Daha gevşek oluyor ilçelerde denetleme işlemleri çünkü neden hoş görüşmelerden kolluk kuvvetlerinin ceza yazmaları zor oluyor. Hepsini bir araya topladığımızda salgının riski sayılara yansıyor’’ dedi.

‘’BİZİM İÇİN AŞI ÇOK ÖNEMLİ SU GİBİ’’
 Aşılamanın hızı hakkında konuşan Dr. Şener, aşı ‘’ Aşıyı üreten Almanya dahil kendi ülkesine kendi aşısını kullanmayacak duruma geldi. Neden çok basit aşılarla ilgili anlaşmaları yaptılar. Üretim tesisleri arasında baktığımızda istedikleri oranda ve hızda üretim sağlayamadıkları için, Almanya İngiltere'den aşı alıyor. Kendileri aşı üretirken sözlerini yerine getirmek için bu ürettikleri aşıyı özellikle Amerika temelli yurt dışına gönderiyorlar. Avrupa'nın çoğu ülkesi biontech pfizer aşısını Almanya da üretmesine rağmen Belçika'da Almanya'da fabrikası olmasına rağmen alamıyorlar. Ki biz aşı üretmiyoruz, biz aşı üretmediğimiz halde hızlı ulaşacağımızı düşünmek hayal, kendi üreten ülkeler dahil buna ulaşamazken bizim ulaşmamız düşük. Ama tabii Türkiye bunu şiar edindi, yakın vadede faz 3 çalışmaları biteceğini duyuyor söyleniyor. Bu yıl içerisinde olasılıkla yine halihazırda kullandığımız aşının bir benzeri yerli ve milli aşımız olacak. Aşının tedariki ile bir problem tek başına bir problem değil aşıyı alsanız bile sahada uygulayıcı probleminiz olabilir. Hiç hesap etmediğiniz handikaplar olabiliyor, Japonya da oldu birkaç hafta önce Japonya aşıyı hesap etmiş enjektörü hesap etmemiş. Enjektörle ilgili tedarik sıkıntısı nedeniyle aşı varken yapamayacak konuma düştüler. Japonya gibi endüstrileşmiş ve matematiği yüksek bir ülke, İngiltere kendi geliştirdiği aşının dozunu yanlış yaptı. Yani faz 3 aşamasını yanlış uyguladılar. Gerçi ondanda bir sonuç çıkardılar tesadüfen de olsa bunlar olabilecek şeyler. Maske mesafe tek anlamıyla yetmiyor, aralıklarla kapatmak tek başına yetmiyor. Tek başına aşı hiçbir zaman yetmeyecek bugün bakın İngiltere bu 3 aşamalı önlemleri uygulamasına rağmen hali hazırda 21 Hazirana kadar hala kısıt-lamalar devam edeceğiz. Aşıda en önde giden ülkeler İngiltere ABD İsrail dahil hazirandan önce normalleşmeden bahsetmiyorlar. Bizim için aşı çok önemli su gibi bunu kabul etmemiz lazım tabii’’ diye konuştu.

‘’GÜNLÜK AŞI KAPASİTEMİZ 1 MİLYON VARDIR’’
Yerli ve milli aşı hakkında konuşan Dr. Şener, ‘’Ben yaz aylarına yetişeceğini düşünmüyorum yerli aşıların, diğer aşılarında Ne zaman Türkiye aşı temini artarsa o zaman virüse karşı bağışıklıkta artacak, biz ülke olarak bugün aşı temin etsek günlük aşı kapasitemiz 1 milyon vardır’’ dedi.
 
Damla Şener Okdaş