Gündem

'Deniz temizliği sağlayan gemiler şart!'

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Marmara Denizi Eylem Planı' kapsamında Çanakkale’de Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj (deniz salyası) temizliği başlatıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Marmara Denizi Eylem Planı' kapsamında Çanakkale’de Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj (deniz salyası) temizliği başlatıldı.
 
Marmara Denizi’ne aylardır etkisi altına alan müsilajla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ‘Marmara Denizi Eylem Planı’nın uygulamasına geçildi. Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan 7 il valiliği ve belediye başkanlıkları, ilgili bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarına genelge gönderilmesinin ardından Çanakkale yat limanındaki deniz temizleme etkinliğine; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mehmet Cem Okyay, Çanakkale İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Tahsin Saruhan, Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanı SG. Kd. Bn. Ercan Oran, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Bekir Çelen, kurum ve daire müdürleri katıldı.
 
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Belediye ekipleri tarafından deniz üzerindeki müsilajlar toplandı ve şerit altına alındı. Toplanan müsilajlar, vidanjör tarafından çekildi.  Öte yandan müsilaj ile deniz suyunun ayrışmadığı gözlenirken Müsilaj yüzeyinde ölü balıklar görüldü.
 
‘’BÜYÜK TEMİZLİK GEMİLERİYLE KOMPLE YAPMAK VE GÜNLERCE ÇALIŞMAK LAZIM’’
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, müsilaj temizliği etkinliği sırasında konuşarak, ‘’Çevre günleri etkinlikleri kapsamında burada Vali İlhami Aktaş’ın başkanlığında toplandık. Bütün Türkiye’de bu saatte farkındalık yaratmak için çevre günü etkinlikleri yapılıyor. Marmara’da ve Çanakkale’de en büyük sorun müsilaj ve buna bağlılık kirlilik sorunu, çeşitli biçimde denizin kirlenme konusu. Çanakkale Yat Limanı’ndayız ve müsilaj burayı kaplamış durumda ve burayı acaba temizleyebilir miyiz, yüzeyde birikmiş olan salya denizlen planktonların temizlenmesi mümkün olabilir mi bunun denemesini yapıyoruz. Burada çıkan atıkların nasıl bertaraf edileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz çünkü her atık her yere atılmaz. Bunun bir standardı vardır. Dolayısıyla onun temasını yapıyoruz. Şu an itibariyle deniz yüzeyini temizleyebilir miyiz diye çalışıyoruz ama denemede sadece burası değil, burada var, karşı tarafta var. Bunu büyük temizlik gemileriyle komple yapmak ve günlerce çalışmak lazım’’ dedi.
 
MÜSİLAJ DENİZ SUYUNDAN AYRILAMIYOR
‘’Geçtiğimiz pazar Kocaeli’de yapılan toplantıda konuşuldu. Mutlaka kıyılara deniz temizliği sağlayan gemiler şart. Bunların belediyelere verilmesi lazım. Kaynak olarak da yurtdışı kaynaklarını önerdim, hibe şeklinde alınabilir, devlet destekleyebilir. Bunları daha etkin bir şekilde temizlemek için çaba gösterebiliriz. Sadece müsilajı değil aynı zamanda katı atıkları da toplarız, İstanbul Belediyesi’nde var. Biz de en uzun kıyısı olan ikinci iliz, dolayısıyla burada sadece deneme yapıyoruz; müsilajı deniz suyundan nasıl ayırabiliriz diye. Gördüğüm kadarıyla ayrılamıyor da, yapışık halde. Küçük Sanayi’den arkadaşlarımız geldi, onlar akıl yoruyorlar; Suyu bir taraftan alıp, platformdan geçirip, suyunu süzdürüp, katısını depolama gibi. Hep beraber buna kafa yoruyoruz.  Bugünü başlangıç kılarsak bu işin sonlanması 10 yıl, rahata ermemiz 5 yıl. Temizlikten öte, bunun devam edip büyümemesi için hızlı bir biçimde denizlerimize atıkları atmamamız lazım’’ diye konuştu.
 
‘’AVLANMA KONUSUNDA ÇOK DİKKATLİ OLMAMIZ LAZIM’’
 
‘’Tabi çok önemli bir konu var’’ diyen Gökhan, ‘’Balıkçılığın kontrol altına almamız lazım. Bu sene Karadeniz’de en yoğun mevsimde hamsi avı yasaklandı çünkü küçük balıkları tükettik. Bu planktonları yiyenler küçük balıklar. Denizin ekosistemi bozuldu. Bozulunca, aşağıda oksijen azaldı ve salyalar aşağıya çöktü. Bu sefer de denizin temizliğini sağlayan kabuklular öldü. Midyesinden, karidesinden hepsi öldü ve büyük bir kirliliğin sürekliliği sağlanıyor. Bu yüzden avlanma konusunda çok dikkatli olmamız lazım’’dedi.
 
‘’MARMARA HENÜZ ÖLMEDİ AMA BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSEK ÖLMEYE DOĞRU GİDİYOR’’
‘’Marmara henüz ölmedi ama bu şekilde devam edersek ölmeye doğru gidiyor’’ diye konuşan Başkan Gökhan ‘’Telaş olsun diye söylemiyoruz böyle, dikkat çekmek için söylüyoruz. Çünkü bu süreçlerin neden olacağı sonuçları biliyoruz, bilim adamları söylüyorlar. Eğer bunun tedbirini almazsak, denizin altındaki hayat durursa o zaman Marmara da ölür. Bu çok önemli bir deniz, kapalı bir deniz. Dolayısıyla bu denizin önemi çok büyük ama biz maalesef bizim denizimiz diye, karışanımız yok diye nasıl olsa bize birisi müdahale etmiyor diye hoyratça kullandık ve bugüne geldik. Umarım bundan sonra hızlı bir şekilde tedbirlerimizi devam ettiririz ve öldürmeden hayata geri getiririz’’ dedi.
 
‘’22 MADDELİK KONULARIN İSTİSNASIZ VE GECİKMEDEN YERİNE GETİRİLMESİ ŞART’’
Geçtiğimiz gün basın toplantısında 22 maddelik eylem planında 3 ay vurgusu yapan Gökhan, ‘’Üç ay sonra bekledikleri değişimi paylaştı. ‘’Bir iki konu var; mevsimsel bir değişim, havaların ısınması, deniz sularının ısısının normale gelmesi ve bu üç ay içerisinde atık kontrolü, denize verilen atıkların kontrol altına alınması, önümüzdeki mevsimin olumlu olması düşünülerek bu planktonların çoğalmasının biteceği söyleniyor. Ama 22 maddelik konuların istisnasız ve gecikmeden yerine getirilmesi şart’’ dedi.
 
‘’DENİZİMİZİ NORMALE DÖNDÜRMEK İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLAMIŞ BULUNUYORUZ’’
Vali İlhami Aktaş, müsilaj temizliği etkinliğinin bitiminde açıklama yaparak “Belediye Başkanlığımızın koordinasyonunda müsilaj temizliği için toplanmış bulunuyoruz. Son günlerde özellikle Marmara Denizimizde olmak üzere bu durumla karşı karşıyayız. Müsilaj sorunu sadece ülkemize mahsus bir şey değil. Yapılan araştırma ve gözlemlerde dünyada birçok yerde Akdeniz’de, Adriyatik’te, Tuna nehri boyunda görüldüğü saptanmış olup ilimizde ve Marmara Bölgesinde yoğun olarak yaşanmakta. Bunun bertaraf edilmesiyle ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın öncülüğünde çalışmalara başlandı. Bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda eylem planı açıklandı. 22 maddelik eylem planımız var. İlimizde belediyelerimiz, Tarım Müdürlüğümüz, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğümüz, Kıyı Emniyetimiz, Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığımız ve katkıda bulunan STK’lar, üniversitemiz hem de büyük özel firmalarımız var. Onların katkılarıyla denizimizi normale döndürmek için çalışmalara bugün itibariyle başlamış bulunuyoruz. İnşallah bu kurumların katkılarıyla da kısa sürede çözüm bulunur, denizlerimizi tekrar balıkçılarımızın, yüzmede bulunanların faaliyetine sunma imkanımız olur’’
 
Damla Şener Okdaş