CHP Adalet ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek katıldığı bir televizyon programında siyasetin gündeminde bir süredir yer alan 50+1 tartışmaları hakkında konuşarak, “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen sistemsizlik A’dan Z’ye yanlış zaten, ama bu sistem ile seçime gideceğiz. Yüzde 50+1 ile şimdi öyle bir dert var ki bırakın yüzde 50+1’i yüzde 40+1 bile bulamıyorlar. İsterse 30+1 yapsınlar. Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı ilk seçimde yüzde 50+1’in çok üzerinde bir oy ile seçilecek. Çünkü millet ittifakı ile cumhur ittifakı arasındaki fark her geçen gün açılıyor. Önümüzdeki seçim siyasi partilerden daha çok ittifakların seçimi olacak” dedi.
CHP Adalet ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek katıldığı bir televizyon programında siyasetin gündeminde bir süredir yer alan 50+1 tartışmaları hakkında bir konuşmasında AK Parti Grup Başkanvekili ve Bülent Turan’ın, "Bizim 50+1 almak gibi bir endişemiz yok" iddiasına karşılık, "Biz daha çok oy almanın endişesini paylaşıyoruz. Altını çiziyorum; tezkereye 'hayır' deyip, milletimizi üzen kıran adamlar mı bu ülkede 50+1 oy alacaklar? Partisinin oyunu yüzde 25’ten yüzde 26 yapamamış insanlar mı 50+1'in tartışmasını yapacaklar? Kendi vekilinin küfretmesinden sonra, hiçbir kurumsal duruş sergilemeyen, emekliler kulübü gibi davranan bir lider mi bu ülkede 50+1 rüyası görecek?’’ ifadelerinin kendisine sorulması üzerine konuştu.
İşte o açıklamalar…
“SARAYDA, KORKU ÇOK BÜYÜK, KRİZ VAR’’
‘’Ne alakası var 50+1 ile, biz iktidarın her getirdiğine evet demek zorunda mıyız? Bizim askerimiz ne için İdlip’te şehit olsun, 33 askerimiz şehit olduğunda hepimizin yüreği parçalandı. Ne yaptılar şehit edenlerin ayaklarına gittiler. Kapılarda beklediler, Torba kanun uygulamasını çok sevdiler şimdi torba fezleke getiriyorlar, Libya’da içinde Suriye’de, Irak'ta yabancı asker bulundurmasına bu topraklarda, iki yıl yetki verilmesine ’de, Türkiye Gazi Meclis Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e 3 ay verdi yetkiyi, 2 yıl neden, neyse bu konumuz değil ama, şimdi sarayda, korku çok büyük, kriz var’’ diyerek cevap verdi.
“ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİM İTTİFAKLARIN SEÇİMİ OLACAK”
“Çok ciddi sorun var. Bahçeli bir ayar verdi grup toplantısında, öyle bir ayar ki hepsi hizaya geldi. Bahçeli ve MHP’nin esiri olmuş bir saray iktidarından bahsediyoruz. Ayar verdi hepsi hizaya geçti, tabii kamuoyu önünde bizim böyle bir derdimiz var diyebilirler mi? Dediğin anda ben seçimi kaybettim demektir. Ama dedi Sayın Karamollaoğlu’na dedi. Bu sistem bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen sistemsizlik A’dan Z’ye yanlış zaten, ama bu sistem ile seçime gideceğiz. Yüzde 50+1 ile şimdi öyle bir dert var ki bırakın yüzde 50+1’i yüzde 40+1 bile bulamıyorlar. İsterse 30+1 yapsınlar. Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı ilk seçimde yüzde 50+1’in çok üzerinde bir oy ile seçilecek. Çünkü millet ittifakı ile cumhur ittifakı arasındaki fark her geçen gün açılıyor. Önümüzdeki seçim siyasi partilerden daha çok ittifakların seçimi olacak. 2019 seçimleri bize çok önemli bir şey gösterdi ipek hanım, siyasi aktörlerin siyasi partilerinde üzerinde tüm farklılıkları ile seçmen sandıkta demokrasi ittifakı yaptı. 23 Haziran'ı hatırlayın, Şimdi de tek adam rejimine karşı güçlü bir demokrasi ittifakı geliyor’’ şeklinde konuştu.
“SİYASİ AHLAK YASASINI MUTLAK ÇIKARACAĞIZ”
‘’İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı birlikte, yüz kızartıcı bir suçun üzerini örtüyorlar. Öncelikle şunu söyleyeyim Anayasa komisyonu üyesiydi. Sayın Şentop da Anayasa Komisyonu başkanıydı. Yanılmıyorsam Sayın Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde bir siyasi ahlak yasası tasarısı geldi. Biz Anayasa komisyonunda bir alt komisyon kurduk. O komisyonda bende görev aldım. Biz o komisyonda aylarca çalıştık. Yasayı çok iyi bir hale getirdik. Türkiye’de siyasetin etik kodları belli değildi. Onları belirli hale getirdik. Sonra bir şeyler oldu, yukarıdan talimat geldi. Yasa rafa kalktı genel kurulda görüşülmedi dahi, genel başkanımız söylüyor ilk 1 haftada millet ittifakının iktidarında, ilk genel kurulda çıkaracağımız yasa siyasi ahlak yasası ne demek siyasi ahlak yasası, siyasi ahlak yassı olursa bir bakan kendi aile şirketinden bakanlığına mal satabilir mi? Bizle milletvekilleri kamu kurumları devlet ile devlete bağlı şirketleri ile ilişkiye girebilir miyiz? Giremeyiz. İhale takip edebilir miyiz? Siyaset zenginleşme aracı değildir. Şimdi zenginleşme aracı olmuş, siyasi ahlak yasasını mutlak çıkaracağız. İçişleri Bakanı televizyonda milletin huzurunda; ‘Mafyadan her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var’ dedi. Gazeteci sordu kim dedi ismini savcılığa gidip vereceğim dedi. Aynen böyle söyledi. 6 ay geçti. Cumhuriyet savcısı hala beyefendiyi bekliyor. Gidemez veremez çünkü vesayet altında, sorun sistemde, güçlendirilmiş parlamenter sistemde bakanlar vesayet altında olmayacak ki, güçlü yürütme, güçlü bakanlar, güçlü meclis veremez verdiği anda bakanlığı bırakması lazım. Keşke verse de bakanlığı da bıraksa, Türk ceza kanununda bir hüküm vardır biliyor musunuz, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçtur. İçişleri Bakanı her gün suç işliyor bugün bu memlekette, nasıl güvenecek vatandaş bu bakana? Yüz kızartıcı bir suçun üzerini örtüyorlar. Siyasi ahlaktan bahsedilebilir mi burada?”
“FRENİ PAYLAMIŞ KAMYON GİBİ ÜLKEYİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR”
‘’30 milyona yaklaştı icra dosya sayısı, her dosyanın 2 tanesi var, Nüfusun 3’de 2’si icra iflas dahilinde, tabii ki seçim tek şart, çünkü niye artık Erdoğan da, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen bu ucube sistemde bu saray güven vermiyor. İçerde kendi vatandaşlarına da güven vermiyor. Kendi iş adamlarına iş dünyasına da güven vermiyor. İş dünyası neden yatırım yapmıyor, neden kredi kullanmıyor? Yarınını göremiyor. Vatandaşını düşünüyorsa, memleketini düşünüyorsa istifa etsin, freni paylamış kamyon gibi ülkeyi uçuruma sürüklüyor.
50+1 TARTIŞMASI NASIL ÇIKTI?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için uygulanan yüzde 50 + 1 sistemi, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dönem dönem tartışma konusu oluyor. 2017 yılının kasım ayında Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Erdoğan’ın da bu sistemden rahatsız olduğunu öne sürmüş, ilk turda en fazla oyu alan seçilseydi” dediğini öne sürmüştü.
2019 yılında da AK Parti hükümetlerinde çeşitli görevlerde bulunan Faruk Çelik, 50+1 oranının değiştirilmesi önerisinde bulundu. Çelik, 'İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formulü Türkiye'yi yorar' demişti. Aynı yıl TBMM’de yeni yasama yılı açılış oturumu sonrası gazetecilere konuşan Erdoğan, “Bu durum bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis’tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için iktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuşmuştu. Erdoğan, daha sonra bir açıklama daha yaparak gündemlerinde böyle bir şey olmadığını, açıklamasının yanlış anlaşıldığını söylemişti:' Bu Faruk Bey’in kendi açıklamasıdır, kendi düşüncesidir. Partimizin düşüncesi değildir. Bizim gündemimizde böyle bir şey yok, böyle bir tartışmamız da yok. 50 artı 1 zaten bizim milletimizin onayına sunduğumuz ve milletimizin de onayladığı bir sistemdir. Bu geriye gitmek olur, milletimizi de yorar' demişti.
Yüzde 50 + 1 sistemi bugünlerde tekrar gündemde. Geçen hafta Saadet Partisi lideri Temel Karamolloğlu ile Beştepe'de bir görüşme yapan Erdoğan, “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” demişti.Bu ifade, Gazete Duvar'a konuşan Karamollaoğlu tarafından dile getirilmiş, Cumhurbaşkanlığı tarafından herhangi bir yalanlama gelmemişti.
Erdoğan’ın bu yöndeki ifadelerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek de, “Yüzde 50+1'in hem bugün, hem de gelecekte sıkıntıya sebebiyet vereceğini, Türkiye'yi kaosa sürükleyeceğini söyledim, yine söylüyorum” açıklamasında bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu yöndeki tartışmalara sıcak bakmadığını ifade etti ve Çiçek'e bu teklifi dolayısıyla sert ifadelerle yüklendi: 'Milletvekili seçmiyoruz belediye başkanı muhtar seçmiyoruz. Cumhurbaşkanını seçiyoruz. Yüzde 50+1'i eleştirenleri anlayışla karşılamamız abesle iştigaldir. Yüzde 50+1 oy sistemini eleştirenleri makul görmemiz mümkün değildir. Bu konuda verilecek taviz, sistemin işleyişini sakatlar. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek yüzde 50+1'in gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini iddia ediyor. Bu tuhaf sözlerin benzerini Türkiye'nin istikrarsızlığa gömülmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek sizin kafanız dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Açıkla da bilelim niyetini öğrenelim. Türkiye'nin kaostan işgalden kılpayı kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarından çıkardınız. Kimlere şirin görünmeye çalışıyorsunuz? FETÖ'cü Fehmi Koru da aynı şeyleri söylüyor. Çiçek'in beyanatı bize göre kuşku vericidir. Bu tartışma gereksizdir.' AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar'dan geldi. Tayyar, AKP'nin referanduma sunarak getirdiği sistemin aslında 'Erdoğan'a kurulan bir tuzak olduğunu' iddia etti: 'Geçmişte karşı çıkmış, ağır eleştirilere muhatap olmuş biri olarak söz hakkım var. 50+1, Cumhurbaşkanımıza ve sisteme kurulan tuzaktı. Düzeltilebilirdi, vakti geçti. Yeni tartışma, seçimle ilişkilendirilir. Kazanmaya odaklanmalı, kazanınca biz değiştirmeliyiz.'
Mine Yel