Fobiler, aile içi iletişim, panik atak, bağışıklık sistemini güçlü tutma, evlilikte yaşanan sorunlar ve yaşamdaki denge unsurunun önemine değindi. Özçelik, “Nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşa, öyle davran. Sevgi almak istiyorsan insanlardan sevgi ver. Mutluluk almak istiyorsan mutluluk ver. Eleştirilmek istemiyorsan eleştirme kimseyi. Hani senin arkanızdan konuşulmasını istemiyorsan sen de konuşma” ifadelerine yer verdi.
Kendinizi tanıtır mısınız?
“Çanakkale’ye öğretmen olarak geldim. Uzun yıllar çeşitli okullarda Kimya öğretmeni olarak görev yaptım. Son olarak Çanakkale Anadolu Lisesi’nde Kimya öğretmeni olarak görev yaptım. Bu sene Temmuz ayı itibariye çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinde emekli oldum. Uzun süreden beri bu meslekle ilgileniyorum. Emekli olduktan sonra yaşam koçluğu mesleğine yönelip kendi ofisimi açtım.”
Yaşam koçluğu ile mesleğiniz arasında nasıl bir bağlantı var?
Yaşamamın geneli insanın kimyasıdır ve temelidir. Ben öğrencilerime de söylemişimdir yaşamın dengesi insanın kimyasıdır. Bizim hayatımızda her şey bir denge üzerinedir. Hayatta dengeli olursak mutlu olursun. Fazla verirsen o işin dengesi kaçar. Her şeyin temeli kimyadır çok almamak ve çok vermemek gerekir. İşte o yüzden diyorum ki ben mesleğimin temelini sağlam attım. Bu temelleri kimyanın üzerine kurdum.
Bu işin bir eğitimi var mı peki, yoksa bu bir yetenek mi?
“Şöyle üniversitede Kimya okudum ben, benim yan branşım da fizikti. Fizik eğitimi de aldım. Yani ben kuantum aldım. Üniversitede kuantum hocam vardı. Prof. Dr. Yücel Akyüz asıl ondan çok etkilenmiştim o yıllarda. Yani bu iş benim ta o zamanlardan beri ilgimi çekiyordu. Fakat öğretmenlik var, turist rehberliği de var. Tabii turist rehberliği de yaptım. İngilizce kokartlı turist rehberiyim ben. Bu işim gerçek anlamda eğitimini almak istedim. Başkent Üniversitesi Yaşam Koçluğu eğitimini aldım. Aynı zamanda hipnoz eğitimi aldım tabii hipnoz da yapıyorum. Bu eğitimlerle birlikte kendime bir program yaptım ve bu programları danışanlarımda uyguluyorum.”
Bilinçaltı temizliği nedir?
“Bilinçaltı yıllardır geçmişten günümüze anneden babadan aldığı bilgileri aktarımları depolar. Bu bilgileri depolayıp siz kendiniz beynimizle işi yapıyorum diye düşünürken, aslında beynimizle yapıyoruz çoğu şeyi bizi bilinçaltı yönlendiriyor. Yani geçmişten günümüze aldıklarımızı depolayıp bilinçaltı bize bunları yaptırıyor. Ben bu hayatımdan memnun muyum, her şey yolunda gidiyor mu? Gidiyorsa zaten sıkıntı yok. O zaman zaten temizliğe falan hiç gerek yok. Ama tutun ki; benim yükseklik korkum var panik atak korkum var kapıdan dışarıya çıkamıyorum. Panik atak öyle bir duruma getir ki insanı işte o zamanda bilinçaltının temizlenmesi lazım. Peki ne yapıyorsunuz? Öncelikli olarak olumlu düşünmeye çalışıyoruz. Çünkü önce düşüncelerle başlıyor her şey ama bunların farkına varırsanız bunları iptal edebilirsiniz. Fakat düşüncelerde bunu fark etmediniz. Düşünceler kelimelere dökülüyor daha sonra orada fark ederseniz iptal diyebilirsiniz. Yine fark etmediniz bunlar tekrarlana tekrarlanan davranışınız oluyor sizin. O zaman da başa çıkamayabilirsiniz işte bu durumda bana gelebilirler. Öncelikli olarak farkındalık çalışması yapıyoruz. Daha sonra hipnozla giriyoruz. İşin en güzel tarafı da bu. Danışanlarım ruhsal anlamda rahatlamış oluyorlar.
Danışanın sorunu konusunda farkındalığa ihtiyacı var mı?
“Şimdi benim bazı danışanlarım var. Diyorlar ki benden kesinlikle bahsetme benim yaşadığım olayı örnek olarak diye bahsetme diyen var mesela. Mesela bazıları da benim olayımı anlatabilirsin ama kesinlikle ismimi verme. Bizim eğer bir sorunumuz varsa öncelikle bunu kabul etmemiz lazım saklamayacaksanız diyorum her zaman. Önce sorununu kabul edeceksin sonrasında zaten çözülüyor. Bazı kişiler istemiyor mesela annesi getiriyor. Ama o zaman da çözüm olmuyor. Kişinin istemesi lazım. Kişi hazır olacak, ‘Benim sorunum bu, bunu çözmek istiyorum’ diyecek.”
Peki istemeyen kişileri de ikna ediyor musunuz?
“Tabii böyle şeyler oluyor. Mesela birçok yere gitmiş fakat iyileşmek istemiyor. İlgi istiyor herkes benimle ilgilensin istiyor. Ailesi getiriyor ve daha sonrasında olumlu dönüşler alıyorum ve ben bundan başarmaktan çok keyif alıyorum. Eğer kişi istiyorsa hazır olarak geliyorsa ondan kurtulmaması gibi bir şansı yok. Tabii ki bu tek seansla olacak bir şey değil, bıçak değil ki kessin. En az bir hafta sonra etkisini göstermeye başlıyor.”
Özellikle pandemi döneminde bilinçaltı konuları çok popüler oldu?
Bilinçaltı bizi her konuda etkiliyor. Biz buna hastalıklar kodlaması adıyla tedavi ediyoruz. Hipnoz ederken bilinçaltına bu hastalık kodlarıyla girip tedavi ediyoruz. Yeter ki isteyelim ve inanalım. Ben önce kendi kendime danışanlık yaptım. Engeller vardı hayatımda onları kaldırdım. Kendi kendimi geliştirdim. Daha sonra bunları danışanlarımda denedik ve etkilerini çok iyi bir şekilde gördük. Ben hayatımdan çok mutluyum. O yüzden düşüncelere çok dikkat et diyoruz. Düşüncen senin kaderin olur. Her şey düşüncede başlıyor. Düşüncelerini kontrol altına alabilirsen dünyanı kontrol altın alabilirsin. Kolay mı eğer yapabilirsen çok kolay yok yapamıyorsan bizde bunu anahtarı var. Her zaman kapımız açık.
Seanslar uzun mu sürüyor?
“Benim seanslarım çok uzun ve yorucu oluyor. Saat 10-11 gibi başlıyoruz akşam 10-11’e kadar sürdüğü oluyor. Ben seans sonlarında kutlama yapıyorum. Kutlama da bir kodlamadır. İşimiz kodlama ödül gibi bir şey.”
Son olarak söylemek istediğiniz neler var?
“Kendime söylediğimi söylüyorum. Diyorum ki nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşa, öyle davran. Sevgi almak istiyorsan insanlardan sevgi ver. Mutluluk almak istiyorsan mutluluk ver. Eleştirilmek istemiyorsan eleştirme kimseyi. Hani senin arkanızdan konuşulmasını istemiyorsan sende konuşma. Kısacası nasıl yaşamak istiyorsan hani bizde bir söz var ya iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batır aynen onun gibi nasıl istiyorsan karşındakine öyle davran. Bu dünyada niye kendimizi üzelim sevgi olsun mutluluk olsun huzur olsun diyorum.
Muzaffer Cirtel