Gündem

Devletin zirvesi Abidedeki törene akın etti

Pandemi nedeniyle son zamanlarda dar çerçevede düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi törenleri bu yıl üst düzeyde katılımla yapıldı. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletin zirvesi adet buradaki törene akın etti.

Tarihimize altın harflerle yazılan 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yılı coşku ile kutlandı. Sabah Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunu ile başlayan kutlama stadyumdaki kutlamalar iptal edildiği için Şehitler Abidesi’nde devam etti.

Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'ndeki tören alanında iki dev ekranın kurulduğu alanda, törenin başlangıcına kadar askeri bando tarafından marşlar çalındı. Buradaki törene adeta devletin zirvesi akın etti. Törene başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere,  Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, 2'nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Turhan Ecevit, AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, askeri ve mülki erkan ile çok sayıda şehit yakını, gazi ve gazi yakınları katıldı. Protokolün yerini alması ile tören başladı. Törende ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Saygı duruşu ve saygı atışı ardından İstiklal Marşı okundu.
 
ÇANAKKALE’DEN SONSUZA DEK GEÇİLEMEYECEK
 
Her törende olduğu gibi bu törende de Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma yapıldı. Konuşmayı 2'nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız yaptı. Yıldız, “Milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden isimlerini kalbimize yazdığımız aziz şehitlerimizi bu anlamlı günde rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Şanlı tarihimizde bütün ihtişamıyla yerini alan ve tüm dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşları; vatanının bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda asil Türk milletinin hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin, en zor şartlar altında dahi neleri başarabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Ülkemizin bugün ulaştığı seviye başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere Kore’de, Kıbrıs’ta, teröristle mücadelede ve sınır ötesinde icra edilen harekatlarda hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin, aziz şehitlerimizin yüreklerimizde yaktıkları ateş vatanımıza yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadelede sarsılmaz inancımıza, tükenmez gücümüze sonsuz kaynak teşkil etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı'm bir kez daha ifade etmek isterim ki ülkemizin birliğine göz diken düşmanlarımızın ve terör örgütlerinin, kutsal vatan topraklarına yürüyen tüm tehditleri dün olduğu gibi bugün de asil Türk milleti ve onun bağrından çıkmış aziz şehitlerimizden ve kahraman gazilerimizden ilham alan şanlı ordumuz tarafından bertaraf edilecektir. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk bayrağının şanlı canından üstün tutan aziz şehitlerimiz sizleri bizden ayıran ölüm, size olan bağlılığımız asla koparamayacak. Kutsal emanetiniz olan Türk vatanı ilelebet hür kalacaktır. Sizlere söz veriyoruz ki Çanakkale’den sonsuza dek geçilemeyecek. Gök kubbeden ay yıldızlı al bayrak hiç inmeyecek. Dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun kahraman silah arkadaşları, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun” dedi.
 
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
 
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. Zaferin 107’nci yılını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin en görkemli sayfalarından olan Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 107’nci yıl dönümünün kutlu, mübarek olmasını temenni ediyorum. ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü tarihe nakşeden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle minnetle tazimle yad ediyorum. İstiklal Harbi’mizde, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz'da vatanı için bayrağı için canını feda eden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun. Ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Her ne kadar işgal niyetiyle gelmiş olsalar da burada toprağa düştükleri andan itibaren artık misafirlerimiz olarak gördüğümüz diğer milletlerin askerlerini de saygıyla anıyorum. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, o gün burada yaşananları şöyle dizelere döküyor; ‘Asım'ın nesli diyordun ya nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi bir baksana dağlar taşlar. O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker. Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer’ dedi.  
 
107 YIL ÖNCE BURADA TARİHİN AKIŞI DEĞİŞTİ.
Türk milletinin Çanakkale’de verdiği eşsiz mücadeleyle tüm mazlumlara umut olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı; “İnanmış, inancı uğrunda ölümü göze almış, İstiklale aşık bir millet 107 sene önce burada tarihin akışını değiştirmiştir. Çanakkale'de imanlı yürekler karşısında, dünyanın en güçlü orduları hüsrana uğramış, işgal ruhu karşısında inanç galip gelmiştir. Vatanını ve hürriyetini canı pahasına korumaya kararlı bir millet karşısında durabilecek hiçbir kuvvetin, hiçbir silahın olmadığı görülmüştür. Türk milleti Çanakkale'de verdiği eşsiz mücadeleyle tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki birçok ülke Çanakkale'den ve daha sonra İstiklal Harbi'mizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmışlardır. Çanakkale Zaferi bu bakımdan sadece bizim değil, Balkanlardan Afrika'ya, Avrupa'dan Asya'ya yüz milyonlarca kardeşimizin de ortak zaferidir. Bu şanlı zafer Türkiye'nin ve Türk milletinin olduğu kadar gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş mazlum halkların da zaferidir. Hemen yanı başımızdaki mezar taşlarına baktığımızda bu hakikati çok net görebiliyoruz. Burada sadece Türkiye'nin her ilinden, her ilçesinden, hemen her köyünden kahramanların kabirleri yok. Aynı zamanda gönül coğrafyamızın dört bir köşesinden gelip, burada toprağa düşen şehitlerin mezarları da var. Saraybosna'nın, Üsküp'ün, Gümülcine'nin, Bakü'nün, Batum'un, Halep'in, Gazze'nin, Kudüs'ün çocuklarıyla İstanbul'un, Ankara'nın, Çorum'un, Yozgat'ın Mardin'in, Edirne'nin evlatları tam 107 senedir bu mukaddes topraklarda beraberce koyun koyuna yatıyor. Bunun için Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bütün bu bölgenin hatta İslam dünyasının kardeşliğini, kader ortaklığını da yansıtır, sembolleştirir.
 
Her vatan evladının buradaki şehitliklerden ecdadımızın ortaya koyduğu fedakarlıklardan, burada verilen çetin mücadelelerden çıkaracağı çok büyük dersler, çok büyük ibretler olduğunu düşünüyorum. Gittiğim her yerde, gençlerle hemen her buluşmamızda onlara Çanakkale'yi, Çanakkale destanını anlatıyor, burayı mutlaka görmeleri gerektiğini kendilerine söylüyorum. Sadece kendi çocuklarımızın değil Balkanların, Afrika'nın, Orta Doğu'nun, Orta Asya'nın, gençlerinin de buraya gelmelerini, atalarını tanımalarını aramızdaki kardeşliğin köklerine şahit olmalarını arzu ediyorum. Bunu başardığımızda, Çanakkale'yi evlatlarımıza hakkıyla layıkıyla anlattığımızda hem içimizde hem de kardeşlerimizle milletimiz arasında çok farklı bir muhabbet iklimini tesis edeceğimize inanıyorum. Her şeyden önce şu içinde bulunduğumuz mekanda, Gazi Mustafa Kemal'in komutasında, o kınalı kuzuların çıktığı yolda, tüm haçlı zihniyetine karşı hilalin zaferini tüm dünyaya gösterdiğimiz şu mekanda, bizler de yavrularımızı buna göre yetiştirmemizin gereğine inanıyorum. Rabb'im bizi şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 107’nci yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum, 18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyet'imizin Banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle anıyorum.”
 
21 PARE TOP ATIŞI
Öte yandan İngiltere’deki bir müzayededen alınan, 25 Mart 1893’te Katar’daki Osmanlı Kalesi'ne yardıma giden Binbaşı Yusuf Bey kumandasındaki Osmanlı Birliği'ne ait olan sancak, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verildi. Erdoğan, sancağı daha sonra Milli Savunma Bakanı Akar'a teslim etti.
Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim okundu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şehitler için dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlik defterini imzaladı. Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı.
Buradaki törenin sonunda protokol seyir terasına geçti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı gemilerin Şehitler Abidesi önünden geçişi sırasında, Çanakkale şehitlerini selamlamak amacıyla bir gemiden 21 pare top atışı yapıldıktan sonra buradaki tören son buldu. Buradaki törenin son bulmasının ardından protokol 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışının yapılacağı alana hareket etti.

Mehmet Güler
Foto: Cumhurbaşkanlığı