Dünya Serbest Dalış Rekortmeni, Milli Sporcu Derya Can Göçen Çanakkale Belediyesinin Youtube kanalı üzerinden yayınlanan Bir Başarı Öyküsü programının konuğu oldu. Dalış sporunda başarıya ulaşmanın en önemli noktalarından bir tanesi de pes etmeden çok çalışmak olduğunu hatırlatan ve yeni nesillerin bu sporun zorlukları karşısında çabuk pes ettiklerini belirten Milli Sporcu çocuklarını spora yönlendirecek ailelere de tavsiyelerde bulundu.
Çanakkale Belediyesi Youtube kanalında yayınlanan ve kentin başarılı insanlarının konuk edilerek ilham olan hayat hikâyeleri ve başarıların aktarıldığı, Bir Başarı Öyküsü adlı programın konuğu Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Milli Sporcu Derya Can Göçen oldu.
Dalış sporunda başarıya ulaşmanın en önemli noktalarından bir tanesi de pes etmeden çok çalışmak olduğunu hatırlatan ve yeni nesillerin bu sporun zorlukları karşısında çabuk pes ettiklerini belirten Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Milli Sporcu şu başlıklar vurgu yaptı. Milli Sporcu çocuklarını spora yönlendirecek ailelere de tavsiyelerde bulundu.
“REKORUMUN ARDINDA O KADAR GÖZYAŞI VE ACI VAR Kİ TARİF EDİLMEZ”
“Çalışmak her saman başarıya ulaşmak için yetmiyor. Şans etkeni de bu işin içinde var. Ama hiçbir başarı da tesadüf değildir. Çok çalışmak gerekiyor. Ben öğrencilerime de her zaman şunu söylüyorum, pes etmemek ve çıktığın yolda bütün engelleri geçmek gerekiyor. Çünkü hiçbir başarı kolay elde edilmiyor. Ben de hem Türkiye hem de dünya rekorlarımı elde ederken çok zorlandım. Hiçbir zaman avucumun içine gelen bir başarı olmadı. Her Türkiye ve Dünya rekorumun ardından o kadar gözyaşı ve acı var ki tarif edilmez. Beni sevenler bilir, dışardan öyle gözükmüyor ama bu başarının sebebi pes etmemek, hırs ve çok çalışmak. Ben yıllardır insanlar dışarda eğlenirken ben saat 10’da yatmış olup sabah 5’te çalışmaya gitmişimdir. Yaptığım bu üstün çalışma ile başarıları elde ettim” dedi.
“Z KUŞAĞI BİZDEN ÇOK FARKLI, ONLAR DAHA ÇOK TEKNOLOJİ ÇOCUĞU”
“Z kuşağı bizden çok farklı, onlar daha çok teknoloji çocuğu. Fakat bu tarz sportif başarıları elde etmek için bizim zamanımızdakine göre çok daha çabuk pes edebiliyorlar. Ama her alanda başarıyı konuşarak olursak, spor anlamında da iş anlamına da hiçbir başarı kolay elde edilmiyor. O yüzden çok çalışmak lazım. Başarının bir başka gücü ise hedef koymak. Ben de her zaman kendime hedefler koyarım ve bu hedefler ulaşmak için çok çalışarak kendimi motive edecek şeyler buluyorum. Kendim için yarattığım motive edici şeylerle önüme çıkan engelleri aşmak çok önemli” dedi.
“AVRUPA’NIN GÖBEĞİNDE TÜRK BAYRAĞINI AVRUPALILARA SALLATTIM”
“Deniz benim için çok ayrı bir dünya. Serbest dalış da bana çok şey kattı diyebilirim. Her dalışta huzur buluyorum. Çocuklarım ve sevdiklerimle vakit geçirmek elbette benim için sonsuz mutluluk ama Dalış da bana huzur ve mutluluk veriyor. Pandemi dolayısı ile iki senedir durağan haldeyim. Aslında benim için de iyi oldu çünkü dinlenmiş oldum. Pandemi süreci öncesine baktığımda 3 ayda 3 tane dünya rekoru kırmışım, çok yoğun çalışmalar sonrasında gelen bir başarı, onun için bazen hıza da yetişilemiyor. 9 tane dünya rekorum var benim. Yani Serbest Dalış, Sualtı Sporları Federasyonuna bağlı bir spor dalı, dünyada ise Sualtı Konfederasyonuna bağlı. Tamamen Olimpiyat Komitesinin tanıdığı bir branş. Dünyada tanınan bir branş. Ülkemizde de son yıllarda kırdığımız rekorlarla gündeme geliyor ama daha da tanınması gerekiyor. Benim de kırdığım bu 9 tane dünya resmi, bir tane de bundan birkaç yıl önce Avusturya’da buz altında bir dünya rekoru denemesi yapmıştım. O da 8 Mart Dünya Kadınlar gününe yakın bir zamandaydı. O da Guines rekoru ama Guines’in hiçbir resmiyeti yok. 9 rekor kırdıktan sonra zaten dünyanın eni oluyorum resmi olarak. Katıldığım yarışmaların federasyonlarında böyle buz altı branşı gibi bir şey olmadığı için ekstra bir şey denemek istedik , Ama bundan en önemlisi ise Avrupa’nın göbeğindeki Avusturya’da 30-40 santim donmuş bir gölün buz kitlesi altında 1 Derecede 20 metre dipten tek nefesle kırdım ben bu rekoru kırdım ve orada Avusturya’lı insanlar rekor sevincine ortak olarak Türk bayraklarını salladılar. Benim için de en büyük gurur Avrupa’nın göbeğinde Türk Bayrağını Avrupalılara sallatmak oldu. 8 Mart’a denk geldiği için de bu rekoru Tük Kadınlarına armağan ettik” dedi.
ÇOCUĞUNU SPORA YÖNLENDİRECEK AİLELERE TAVSİYELER
“8-9 yaşlarındayken beni spora Beden Eğitimi Öğretmenim yönlendirdi. Beni birçok branşta denedi ve ‘sen koşucu olmalısın’ dedi. Ben de spor hayatıma atletizm ile başladım. Aileler çocuğunun iyi bir sporcu olmasını istiyorsa altyapı olarak yüzme, jimnastik ve atletizmin çocuklara yaptırılması çok önemli. Çünkü jimnastik esnekliği kazandırırken yüzme çok güçlü bir fiziğe sahip olmanızı sağlıyor. Atletizm zaten sporların atası olarak biliniz. Çocuklarınız illa bu branşlarda Milli takıma çıkacak ya da şampiyon olacak diye düşünmeyin, bu branşları seçecekleri spor branşının altyapısı olarak görürlerse daha iyi olur. Spor yapacak gençler de yaşım geç diye endişelenmesinler, Ortaokulda yapamamış olabilirler ama lise ve Liseden sonra her hangi bir branşta kendilerini geliştirebilirler. Hiçbir iş için geç değil. Ben Atletizm’de spora başladım sonra tekvando yaptım ama Serbest Dalışa 22 yaşımda başladım” dedi.
Dilek Akşen