Rektörlük Konferanslar Dizisi kapsamında Troia Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Gazeteci - Yazar Süleyman Gündüz katıldı. Konferansa ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar, Genel Sekreter Sami Yılmaz, Çanakkale protokolü, üniversite yöneticileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferans öncesi ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar bir konuşma yaptı. 13 yıl önce ebediyete uğurladığımız büyük devlet adamı Aliya İzetbegovic’i rahmetle yad ederek “Üniversite rektörlüğümüzün konferanslar zinciri kapsamında bugün çok değerli bir konuğumuzu burada misafir ediyoruz. Kendilerinin ifadesiyle çok önemli savaş müşahididir. Aynı zamanda bizim için bugüne özel olarak Müslüman toplumların geleceğe dönük yaşanılan problemlere karşı çözümleri neler olmalı bağlamında, İslam dünyasının yiğit bir kahramanı olan Aliya İzetbegovic’in hayatı hakkında değerli konuğumuz bilgi verecek. Aliya İzetbegovic, bir üniversite hocasıdır, felsefecidir, bilge bir insandır. İslam Dünyası üzerine düşünce bağlamında da çok güzel düşünceleri var. Onları dinleyeceğiz. İstifade edeceğimize inanıyorum” dedi.
Konuşmanın ardından Süleyman Gündüz “Bilge İnsan Aliya İzetbegovic’in Hayatı” hakkında konferans verdi. Aliya’nın gönül coğrafyamıza ikindi güneşi gibi doğduğunu ifade eden Gündüz “Bugün burada gönül coğrafyamızda yetişmiş olan kıymetli şahsiyeti hem anlamak, hem de konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. 13 yıl önce vefat eden Aliya İzetbegovic, gönül coğrafyamıza, yorgun dünyamıza adeta ikindi güneşi gibi doğmuş önemli bir şahsiyettir. Fotoğrafla uğraşanlar gayet iyi bilirler ki, ikindi güneşi cisimlerin üzerine bir çizgi misali doğar. Onun için Aliya İzetbegovic içinden geçtiğimiz bu bunalım çağının yaşandığı son dönemlerde ikindi güneşi gibi gönüllere doğmuş bir değerdir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Aliya İzetbegovic’in İslam Deklarasyonu adlı kitabında İslam dünyasına bir reçete sunduğunu ifade eden Süleyman Gündüz “Genellikle bizim ülkemizde, bizim kuşak daha çok İslam coğrafyasındaki tercümelerle İslam dünyasının sorunlarıyla ilgilendi. Ama Aliya, Batı’dan bir ses olarak aramıza geldi. İslam dünyasının sorunlarına Batılı bir düşünce ve mantık ölçüsünde ama İslami bilince sahip olarak değindi. Onun bizden farklı olan tarafı şuydu, o bir İslam bilincine sahip, bağımsız bir akla sahipti; bu son derece önemlidir. Hayatı boyunca en çok önemsediği konu birinci derecede özgürlük sonra da ahlaktı.
Aliya’nın bir kitle heykeltraşı olduğuna dikkat çeken Gündüz “Ortalığın yakılıp yıkıldığı bir ortamdan toplumunu selametle bir kenara çıkartmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Bunda da başarılı oluyor. Onun için Aliya, bir kitle heykeltıraşıdır. Bir heykeltraş gibi, mermer bir bloktan yontarcasına bir topluma kimlik ve kişilik kazandırdı. 92’de Sırpların önünden kaçan, hiçbir kimliği olmayan bir toplumu alarak; kişilikli, kendi inancı, ülkesi ve özgürlükleri adına canından vazgeçebilecek insanlar topluluğunun inşacısı oldu.
Konferans sonunda, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar, konuşmacı Süleyman Gündüz’e hediye takdim etti.