2020 yılının başından bu yana gündemden düşmeyen Koronavirüs sürecinde bir perde daha kapandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Koronavirüs tedbirleri kapsamında yaklaşık 3 yıldır uygulanan kapalı mekânlardaki maske kullanma zorunluluğu tümüyle kaldırılmıştır. Sadece toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarında maske uygulamasına, vaka sayısı 1000'in altına düşene kadar bir müddet daha devam edilecek." dedi. Pandeminin başından bu yana haftada bir kez toplanan Bilim Kurulu da artık olağan üstü bir durum olmadıkça toplanmayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleriyle açıklamalarda bulundu.” Dünyamızın son 2 yılı bu salgının gölgesi altında geçti. Bu süreç kısa sürede üretimden tüketime, spordan eğitime, istihdama kadar her alanı etkileyen bir krize dönüştü. Ülkelerin her biri kendi kapasiteleri ölçüsünde salgınla mücadeleye girişti. Ciddi sıkıntılar yaşandı.
Koskoca devletlerin havalimanlarında Maske kapma kavgasına giriştiklerine hep birlikte şahit olduk. Bu süreçte devletlerin yönetim becerileri de sınandı. Türkiye, bu sınavlardan alnının akıyla çıkabilen az sayıdaki ülkelerden biri olmuştur.
Kapalı mekânlardaki maske kullanma zorunluluğu tümüyle kaldırıldı. Sadece toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarında maske uygulamasına, vaka sayısı 1000'in altına düşene kadar bir müddet daha devam edilecek. Pandeminin başından bu yana haftada bir kez toplanan Bilim Kurulu da artık olağan üstü bir durum olmadıkça toplanmayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Koronavirüs tedbirleri kapsamında yaklaşık 3 yıldır uygulanan kapalı mekânlardaki maske kullanma zorunluluğu tümüyle kaldırılmıştır. Sadece toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarında maske uygulamasına, vaka sayısı 1000'in altına düşene kadar bir müddet daha devam edilecek." ifadelerini kullandı.
Diğer ülkelerde insanların sağlık kuruluşlarına erişiminin kısıtlandığını, Türkiye'de şehir, devlet ve acil durum hastaneleri ile 16 binin üzerinde yeni yatağı hizmete açtıklarını ifade ederek, "Salgınla en etkili mücadeleyi yürütürken toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında da herhangi bir zafiyete asla müsaade etmedik. Vefa grupları gibi uygulamalarla insanlarımızın yanında yer aldık. Milletimiz de gösterdiği dirayet ve sabırla bu sürece oldukça katkı sağladı. Vatandaşlarımızı virüse karşı korumak için dünyada geliştirilen her yöntemi, her aracı en hızlı şekilde ülkemize kazandırarak mücadeleyi ön plana çıkardık. Kendi verilerimizi analiz ettikçe bilgilerimizi geliştirdik. Mücadele yöntemlerimizi oluşturduk. Bilim insanlarımızın gayretleriyle yerli solunum cihazından tanı kitine, ilaç ve aşı üretimine kadar pek çok başarıya imza attık. Bugün dünyada kendi aşısını üretebilen 9 ülkeden biri durumundayız" diye konuştu.
Mine Yel
foto: DHA