Musul'un güneyinde bulunan kükürt üretim tesislerinin ateşe verilmesi sonucu oluşan zehirli gazlar, Türkiye'nin Güneydoğusunda bazı kentleri etkileyecek. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünden Meteoroloji Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Hasan Tatlı, bu etkinin çok fazla olmayacağını söyledi. Bu gazların, Mardin ve Şırnak kısmen de Şanlıurfa ve Hatay’da etkili olabileceğini söyleyen Tatlı, bu etkinin ise yangının merkezindeki kadar zararlı olmayacağını kaydetti. Sıfır ile 10 arasında dobron birimiyle ölçülen gazların, yangının merkezinde 8-9-10 birim seviyesindeyken Türkiye’ye gelişinin 3 veya 2 birim seviyesinde olduğunu söyleyen Tatlı, yine de tedbirli olunması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin asit yağmurlarına yabancı olmadığını söyleyen Doç. Dr. Hasan Tatlı, “Asit yağışlar aslında ülkemizde oluyor. Özellikle kışları kükürt dediğimiz birleşik var. Yada sülfür diğer adıyla. Daha çok kömürde bulunuyor. Kömür yakılan evsel yada endüstriyel bölgelerde havaya karışan kükürt bileşiklerin suyla birleşmesi sülfürik asitlere dönüşerek yere inmesinden ibaret. Buna biz asit yağışları diyoruz. Tabi son günlerde öncelikle NASA’nın yaptığı bir çalışma var. Musul’daki o fabrikanın DAEŞ tarafından yakılmasından sonra meteorolojik şartlara bağlı olarak bize doğru, hakim rüzgar yönü bize doğru olduğu için ülkemizin Güney Doğu bölgelerini etkileyeceği düşünüldü. İnsanlar tedirgin olmaya başlıyor. Çünkü önce bir söz geçti; ‘Kezzap.’ Ama kezzap değil, kezzap yanlış bir kavram. Asit yağışları, kükürt bileşiklerinden çıkan sülfür gazının suyla birleşmesi ve yağmurla yere inmesi. Bu havadan daha hafif olduğu için ister istemez yukarı doğru çıkıyor. Burada hakim rüzgarlarla, eğer yağış da varsa, ki bu mevsimlerde normalde yağış olmazdı. Güneydoğu yağışlı görünüyor. Dün hakim bir güneyli rüzgar vardı. Bu sabah kuzey - kuzey doğu, yani ertesi gün kuzey batı rüzgar bekliyoruz. Aşağıdan bu kükürt bileşikleri gelmeye devam edecektir. Görebildiğimiz kadarıyla bu seyrelmiş bir gaz olacaktır. Biz genelde bu kükürt bileşiğini dobson birimiyle ölçüyoruz. Sıfır ile on arasında birim. Tam merkezinde 8-9-10 iken bize on üzerinden 3 veya 2 birim civarında geliyor. Özellikle Mardin, Şırnak kısmen de Şanlıurfa’ya doğru sokulacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Yağmurda dışarı çıkmayın
Bu illerde yaşayan vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Tatlı, “Birinci kural şudur: Uzak olacaksınız. Dokunmayacaksınız. Yani yağmur yağdığında dışarıya çıkmayacaksınız. Yağmur sularını kullanmayacaksınız. Tabii bu vatandaşın yapacağı çok sınırlı tedbirler. Diğer taraftan su kaynaklarımız açık. Oraları etkiler mi? Kişisel görüşüme göre etkilemeyecektir. Büyük su kaynakları içinde seyrelecektir. Tabi en güzeli ölçmek gerekiyor. Ph ile ölçüyoruz. Sıfır ile 14 değer arasında. 7 nötr. 7’den büyükse bazit, küçükse asit diyoruz. Bu asitlik 7’den düşük değil de 5,6 eşik değerimiz. Buradan düşünce biz ‘Asidik’ diyoruz. 5,6’nın altında değilse tehlike arz etmiyor” diye konuştu.
Ağaçlar ve binalar da zarar görecek
Bu asit yağmurundan sadece insanların değil çevrenin de etkileneceğini söyleyen Tatlı, “Burada ağaçlar, binalar zarar görecek. Dış sıvaları, ağaçlar belki kuruyacaktır. Bunu bekliyoruz. Kendi merkezi ve çevresindeki kadar şiddetli olmasa da bu tür zararların Güney Doğu illerinde görülmesini tahmin ediyoruz. Umarım daha kötü sonuçlar vermez. Tahminlerimize göre, bugün ki meteorolojik verilere göre bu asit yağışlarının dobson birimiyle 2-3 seviyesinde bize ulaşacağı ön görüsü var. BU kesin. Ama çok mu kuvvetli olacak? Canlılara zarar verecek seviyede değil. Çünkü biz daha çok ölüm vakalarını 5-6 birim üzerine çıkınca rastlandığını biliyoruz literatürden. Şu andaki öngörülerimize göre kesin gelecek ama çok yaygın değil. Mardin, Şırnak, kısmen Hatay” dedi.
Asit yağışlarının ülkemizde çokça görüldüğünü de belirten Tatlı, “Bu kömürle ilgili. Kömürün içerisinde kükürt var. Dolayısıyla kömürü yaktığınız an, sobada olabilir, fabrika kazanlarında olabilir. Ürünlerinden biri kükürt yani sülfür. Havaya karışıyor, eğer yağış varsa birleşince sülfirik asit dediğimiz asit oluyor. Yere inince asit yağışı diyoruz. Yaygın. Tabii son yıllarda özellikle doğalgaz yaygın kullanılmaya başlanınca bu oran düştü. Çanakkale’de öyle bir risk yok. 2004 yılında ben geldiğimde vardı. Bu sadece asit yağışları değil başka zararları da var. Ama bugün sorarsanız Çan ilçemiz, belki başka ilçelerimiz de var. Risk var. Tabi gidip ölçmek lazım. İstanbul doğalgaza geçince azaldı. Biliyorsunuz yoksul insanlarımıza kömür dağıtılıyor. İnsanlar ister istemez doğalgaz yerine bu bedava dağıtılan kömürleri yakıyor. Sosyal yardım açısından, niyet çok iyi ama kömür yakınca, ben özellikle Esenyurt’ta rastlamıştım, dumandan geçilmiyordu. Ama tabi yağış yoktu. Yağış olsa, asit yağmuru olarak düşme ihtimali çok yüksekti. Yoğun kömür yakılan bölgelerde, yağış olduğunda, asit yağış olma riski büyük” diye konuştu.