Vaka sayısı ile ilgili resmi rakamlar açıklanmasa da vaka sayısının çok olduğu belirtiliyor. Bir hafta içinde vaka sayısının yüzde 50 civarında arttığı alınan bilgiler arasında. Uzmanlar, hem aşı olunması hem de tedbirlerin bir kez daha gözden geçirilmesini istiyor.
Dünya genelinde ve Türkiye genelinde bir çok dernek, çalışma gurubu ve meslek grupları pandemi ile ilgili uyarılarını sıraladı. Benzer uyarı Çanakkale Tabip Odası’ndan geldi. Dünya genelinde olduğu gibi Covit 19 vakalarının Türkiye’ de de birden ve çok hızlı attığına dikkat çeken Çanakkale Tabip Odası Başkanı Ayşe Güneş, Çanakkale’de geçen hafta günlük 200 civarı test yapılırken artık günlük 500-550 pozitif test sonuçları gelmeye başlandığını söyledi.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Ayşe Güneş tüm dünyada ve Türkiye’ de hızla artmaya başlayan Covit-19 vakalarını değerlendirdi. Güneş Çanakkale’de de Türkiye’de olduğu gibi vaka sayılarında önemli artış olduğunu söyledi. Güneş değerlendirmesinde “Ülkemiz genelindeki vaka artışı seyrine paralel olarak ilimizde de benzer bir artışla karşı karşıyayız. Türkiye genelinde geçtiğimiz haftaya göre %93 artış söz konusu. Çanakkale ilinde geçen hafta günlük 200 civarı test yapılırken artık günlük 500-550 pozitif test sonuçları gelmekte. Semptomları olduğu halde testi pozitif çıkarsa günlük yaşamının veya işlerinin aksayacağı endişesi taşıyan kişiler, grip geçirdiğini, üşüttüğünü, boğaz ağrısının dondurma yemek, soğuk su içmek gibi farklı nedenlerden kaynaklandığını düşünerek test yaptırmayan veya hasta olduğu halde sonucu negatif çıkan nüfusun vaka sayılarının saptanandan yüksek olabilir. Ancak Çanakkale' de ziyaretçi olan, test yaptırdıktan sonra ilden ayrılan kişilerin de sayıları olduğundan kabarık gösterebileceğini de gözden kaçırmamak gerekir.” dedi.
YAZ TATİLİ VE DÜĞÜN SEZONU FAKTÖRÜ ETKİLİ OLDU
Çanakkale’de vaka sayılarındaki hızlı artışın nedeninin yaz tatili olması ve düğün sezonu olması gibi faktörlere bağlayan Güneş “İlimizdeki vaka sayılarının hızlı artmasında yaz tatili olması nedeniyle insanların sık yer değişikliği yapmaları, düğün sezonu olması Çanakkale'nin turistik ve uğrak bir bölge olması nedeniyle insan sirkülasyonunun artması rol oynayabilir.
VAKA FAZLA ANCAK SERVİS VE YOĞUN BAKIMLARDA FAZLA YATIŞ YOK
Çanakkale merkez ve ilçelerinde Covit – 19 vakalarının hastanelerde hem Covit servislerinde hem de yoğun bakımlarda henüz bir yoğunluk yaratmadığı bilgisini de everen Güneş “ÇOMÜ' de alınan yaklaşık günlük 90 numunenin 60' ı pozitif çıkmasına rağmen servislerde yatan Covid hasta sayısı 7-8 civarında. Vakaların çoğunun boğaz ağrısı, kırgınlık, hafif ateş, eklem ve kas ağrıları gibi daha çok gribe benzer başvuru semptomları olduğu gözlemleniyor. Çanakkale Devlet Hastanesinde de alınan testlerin neredeyse üçte ikisi pozitif çıkmasına rağmen yatan kişi sayısı 7-8 civarında olduğu, akciğer tutulumu, satürasyon düşüklüğü ile takip edilen, Covid tutulumu nedeniyle yoğun bakımda takip edilen hasta olmadığı gözlemleniyor. İlçelerden de vaka bildirimleri var ancak ileri bakım veya doluluk nedeniyle sevk gerektiren hastalık tablosu henüz yok.
SONBAHAR - KIŞ AYLARINDA ÇOK DAHA DİKKATLİ OLMALIYIZ
Yaz aylarında hızla artan vaka sayılarının kış aylarında nasıl bir seyir izleyeceği konusunda değerlendirmede yapan Güneş son bahar kış döneminde çok daha tedbirli ve dikkatli olunması gerektiğinin altını çizerek “Yaz ve kış aylarının farklı özellikleri vaka artış seyrini başka biçimlerde etkilemektedir. Sonbahar-kış döneminde okulların açılması, havaların soğuması nedeniyle havalandırmanın azalması, kapalı, kalabalık ortamlarda geçirilen sürelerin artması gibi nedenler hastalığın yayılım riskini artırırken soğuk algınlığı, nezle, grip, allerji gibi mevsimsel hastalıkların baş göstermesi ile insanların Hastanelere, Aile Sağlığı Merkezlerine başvuru sayıları artmaktadır” dedi.
AŞILAMANIN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU UNUTMAYALIM
Vaka artışlarının hızını iyice arttırdığı bu dönemde Çanakkalelilere tavsiyelerde de bulunan Güneş “Artış döneminde olduğumuz çok açık. Bu nedenle mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durmak, maske takmak, el hijyeni ve bulunulan ortamın iyi havalanmasını sağlamak gerekir. Fakat en önemlisi uygun dozda ve şemada aşılanmaktır. ABD Hastalık Kontrol Merkezi Mayıs ayı verilerine göre 50 yaş üstü aşısız olanların ölüm riski tam aşılı ve ek hatırlatma dozu olanlardan 4 kat, Tam aşılı ve iki hatırlatma dozu olanlardan 29 kat fazla olduğu bildirilmiştir. Şu an aşılı olan vakaların başvuru semptomlarına, yapay solunum desteği, hastane ve yoğun bakım yatış ihtiyacı oranlarına bakarak aşılamanın önemini ve gerekliliğini anlayabiliriz.”dedi.
AŞILARI TAMAMLAMAM KİŞİLERİN ÖLÜM RİSKİ ÇOK AZALIYOR
Vaka artışlarının ardından Covit-19 hatırlatıcı dozlarının uygulanmaya başlandığını ve bu hatırlatıcı dozların yeni varyantları için etkili olup olmadığını konusunda bilimsel bir verinin olmadığını ifade etti. Güneş aşıların hastalığın ölümcül sonuçlarından koruduğunu ifade ederek “Omnicorn BA.4 ve BA.5 varyantları, diğer varyantlara göre daha hızlı yayılması sonucu günümüzde ülkemizde ve dünyada hakim olan varyant tipi haline gelmiştir. Bu varyantların daha hızlı bulaşma özelliği virusun hücrelerimize tutunmasını sağlayan proteinlerinde oluşan değişim nedeni ile daha az virüs sayısı ile hastalık oluşturma özelliğine bağlıdır. Daha önceki dalgalarda hiç görülmemiş bir biçimde yapılan testlerde yüksek oranlarda pozitiflik görülmesini açıklayan bir neden olabilir. Hastalanan birey sayısındaki artışın hastane yatış ve ölüm sayılarına aynı oranda yansımaması şu an için sevindiricidir. Bu sürede hastane yatışlarında ve ölümlerde yalnızca küçük bir artış olmuştur. Ancak virusun toplum içindeki yayılımının sürmesi farklı özelliklere sahip ve belki daha zararlı olabilme potansiyeli de taşıyan yeni varyantların ortaya çıkma olasılığını devam ettirmektedir. Omnicorn BA.4 ve BA.5 varyantlarının aşı veya enfeksiyonu geçirme sonucu oluşan bağışıklık sistemlerinden kaçabilme gibi özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle bu varyantlara özgü güncellenen aşının sonbaharda geliştirilmesi planlanmaktadır. Aşıların hastalıkla ilgili etkileri değerlendirilirken bakılan özellikler : kişiden kişiye geçmeyi önleme etkisi, hafif hastalığı önleme etkisi, ağır hastalığı ve ölümleri önlemedeki etkisidir. MRNA aşılarının Omnicorn varyantı olduğu halde hâlâ ağır hastalık ve ölümleri önlemede %80 oranında etkili olduğuna dair veriler ortaya konulmuştur. İnaktif aşıların Omnicorn varyantlarına karşı etkili olduğuna dair bilimsel veri olmaması bu aşılarla ilgili önerilerde bulunmayı güçleştirmektedir. Ülkemizde yaygın olarak uygulanan Sinovac aşısı inaktif özellikte olduğu için yapılan dozların üzerine MRNA aşısı yapılması önerilmektedir. Özellikle 50 yaş üstü , bağışıklık sistemini baskılayan hastalık veya ilaç kullanımı mevcutsa mutlaka 4. dozların tamamlanması önerilmektedir. Aşıları tamamlanan kişilerin ağır hastalık ve ölüm riski çok çok azalmaktadır. Hastalığın ilk çıktığı dönemlerde aşıların etkili olmasını umarken, şu anda salgın hastalığın ölümcül sonuçlarından bizi koruduğu bilimsel bir gerçeklik kazanmıştır.
AŞI KARŞITLIĞI İNSAN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYOR
Vaka artışları konusundaki değerlendirmesinde son olarak aşı karşıtlığına da değinen güneş “Bizim dönemimize denk geldiği için sanki insanlığı tehdit eden, insanlığın mücadele ettiği , ilk pandemiymiş gibi hayretler içinde olmaya gerek olmadığını , tıp tarihini biraz okuyan, bilen herkes, bu alanda çalışan Virologlar, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanları, Halk Sağlığı Uzmanları, ilgili bilim kurullarında yer alan uzmanlar iyi bilmektedirler. Bundan sonra da insanlığın karşılaşabileceği son pandeminin Covid-19 olmayacağını da tahmin etmek gerekir. Tüm bu uyarılar, önlemler ve müdahalelerin yanı sıra mücadele edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise aşı karşıtlığıdır. Kulaktan dolma komplo teorileri ile, internetten rastgele edinilen videolar, dedikodular ile insanların sağlığını tehlikeye atmak ciddi bir suçtur. Şov yapmak, dikkat çekmek ve insanları etkilemek için bilimsel olmayan, hiç bir kanıta dayanmadığı halde cahilce kendinden çok emin şekilde açıklamalarda bulunan kişilerin asıl amacı kendi kişisel çıkarlarıdır, kör batıl inançları ve korkularını çevrelerine histerik bir biçimde bulaştırmaktır. Sonra da hiç bir sorumluluk üstlenmeden ortadan kaybolmaktadırlar. Ölümüne neden oldukları kişilerin varlıklarından haberleri bile olmaz, yakınlarının acıları ile empati kuramazlar. Hastalananların bakımını üstlenen, takip eden kişiler değillerdir üstelik. Buna rağmen ömrünü insan sağlığına ve bilime fedakarca adayan ülkemizin değerli hekimlerinden olan salgını anlamada , mücadele etmede yol gösteren, tüm güncel verileri takip edip bu bilgileri paylaşarak, duyurarak toplum sağlığı konusunda sorumluluğu üstlenen tüm bilim insanlarına Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Prof. Dr. Bengi Başer ve Prof. Dr. Mehmet Ceyhan' a yapılan sözel saldırı , iftira ve karalamaların karşısında duracağımızı, çok değerli hocalarımızın her zaman yanında olacağımızı bildiririm.
Nazif Cemhan Şen