Gider, okul bahçesinde yapılan protestoların öğrenciler açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını ifade etti.
Ak Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Merkez İlköğretim Okulu’nun depreme dayanıksız olması gerekçesiyle yıkılması ve İmam hatip Ortaokulu’nun geçici süreyle aynı yerleşkeye alınmasına dair başlayan protestoları değerlendirdi. Gider, imam hatip okulunun yerinin zaten değişeceğini ve tartışmaların farklı amaçlar taşıdığını belirterek, “Bir süredir Çanakkale’mizde bir takım odaklar, -gönülden ümit ediyorum ki ideolojilerine hizmet ya da farklı saiklerle değil sadece ve yalnızca bilgi eksikliğinden olsun- bu olayı devamlı gündeme getirmektedirler. Ve yine ne yazık ki bu konu ‘Barışın Şehri’ olarak anılmasından müthiş mutlu olduğum memleketimi ulusal arenada da ideolojik kavgaların odağıymış gibi gösterme aracı haline getirilmek istenmektedir. Süreç objektif olarak incelendiğinde, yeni binaların yapım sürecinin Ülkemiz ve ilimizde birçok okulda fonksiyon değişikliğine gidildiği görülmektedir. Bu bağlamda Merkez ilköğretim okulunun yerine yapılan binalardan birine ulu önderimiz Mustafa Kemal’in adı verilerek ilkokul binasına dönüştürülmüştür. Aynı dönemde çok yakın olan Gazi ilköğretim ve Cumhuriyet ilköğretim okulları ortaokula dönüştürülmüş ve ilkokul kısımları kapatılmıştır. Merkez ilköğretim okulunun bahçesinde yapılan diğer binaya ise Bilim ve Sanat Merkezi ile mevcut okulları eğitim için uygun olmayan İmam Hatip Ortaokulu taşınmıştır. Şu anda da yapım süreci devam eden Sosyal Bilimler Lisesi tamamlandığında, Sosyal bilimler lisesinin eski kampüsüne taşınacak olan İmam Hatip Ortaokulu binası boşaltılacaktır. Yani çok net bir şekilde söylüyorum ki, bu binanın İmam Hatip Okulu olarak kullanılmasıyla ilgili bir planlama yoktur. Görüldüğü üzere süreç sağlıklı, modern tekniklerle inşa edilmiş ve eğitime daha elverişli derslikler yapılması programı çerçevesinde rutin olarak yürütülmektedir” dedi.
Eleştirilerin farklı amaçla yapıldığını söyleyen Gider, “Keşke eleştirilerde maksat, Merkez Ortaokulu, eski okulumuz, anılarımız falan olsaydı. Çok hoş ve duygusal bir tepki olarak algılardık. Ama değil. Dert imam hatip ortaokulu. Zira maksat ‘eski okulumuz’ olsaydı 50 metre ilerideki Gazi ilkokulunun veya 150 metre ilerideki Cumhuriyet ilkokulunun da kapatılması protesto edilir, eylemler yapılır, dilekçeler verilirdi. Bu eylemler sırasında dikkat çeken birinde ise İmam hatip ortaokulunun bahçesinde sözde derslik kurulması ve bir sosyal bilgiler öğretmeni tarafından ‘vatandaşlık ve laiklik’ konulu ders işlenmesidir. Kendisinden başka hiç kimseye yaşam hakkını vermeyen bir zihniyetin, ortalama on iki yaşındaki çocukların okullarının bahçesinde yapılan bu eylemi gördüklerinde yaşayacakları travmayı dahi önemsemeden yaptıkları bu eyleme verilebilecek insani bir tanım bulamıyorum. Kör ideoloji, tükenmişlik sendromu demekle yetiniyorum, bu ifadelerin durumu tanımlamada çok hafif kalacağını bile bile. Bir daha Açıkhava sınıfında ders almak veya vermek isterlerse kendilerine ‘insan hakları, eğitim alma hakkı ve eşitlik’ konularını tavsiye ediyorum ki bu konulara zerre kadar aşina olmadıklarını bildiğim halde. Bu Memleket Mustafa Kemal’in Mustafa Kemal olduğu yerdir. Bu memleket emperyalizme karşı en ağır savaşın verildiği yerdir. Bu memleket dinini yaşamak isteyenlerin de, hayatını dini hassasiyetler dışındaki kurallara göre yaşamak isteyenlerin de laikliği içselleştirerek yaşadıkları yerdir. Son olarak söylemek isterim ki; Laikliği içinize sindirin, din düşmanlığı işlerinizi devlet işlerine karıştırmayın. Ne imam hatip ne de bir başka eğitim kurumu hakkında köhnemiş ideolojilerinizle hareket etmeyin. Çünkü bu nesil kıymetlidir. Çünkü hangi okulda eğitim görürse görsün tüm çocuklarımız, tüm gençlerimiz bizim evladımız, kardeşimiz, arkadaşlarımızdır ve sizin oyun alanınız değillerdir” diye konuştu.