Belediye

Sarıçay meclisi ikiye böldü!

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile AK Parti Belediye Meclis üyesi Esra Yüksel arasındaki önceki meclis toplantısında Sarıçay ve  Sarıçay’ın ıslahı konusunda yaşanan gerginlik sonrasında AK Parti grubu, Belediye Meclisi Eylül ayı üçüncü oturumuna katılmadı.

Meclis toplantısından açıklama yapan Başkan Gökhan, “Bir şey ısrarla olmuş gibi gösterilince, zaman ben sözünü kesip, sesimi yükseltiyorum. Ben hakaret etmek ya da azarlamak amacıyla söylemiyorum olayı kesmek anlamında söylüyorum. Onun için alınganlıkların anlam vermiyorum, takdir kendilerinindir, gelmeyebilirler de. Ama meclise gelmemek bana karşı bir tavır değildir, meclise karşı bir tavırdır” dedi.

Başkan Gökhan’a tepki gösteren AK Parti grubu yayınladıkları ortak açıklamada “01 Eylül 2022 Tarihinde yapılan Belediye Meclis toplantısında, AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel’in konuşmasının, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan tarafından adeta azarlanarak ve bağırarak sık sık kesilmesini, bazı CHP’li üyelerin de hal ve hareketleriyle bu tavrı desteklemesini kamuoyu ibretle izlemiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayan bu sakat zihniyetin, uygulamada kendisinden farklı düşünen ve dile getirilen “işine gelmeyen görüşlere” hayat hakkı tanımaması yönündeki antidemokratik tavırları, taraflı tarafsız aklı başında herkes tarafından kınanmıştır. Bu kaba tavırlar ve karşıt görüşe tahammülsüzlük, birçok Meclis toplantısında tekrarlanmış, başka üyelere karşı da uygulanmıştır. Hele hele “hoşgörü parkı açılışı” öncesinde de tekrarlanması çok üzücüdür. Çanakkale Belediye Başkanına yakışmayan bu söz ve davranışları şiddetle protesto ediyor ve tekerrürü halinde gereğini en sert biçimde yerine getireceğimizi, bu çerçevede 05.09.2022 tarihinde yapılacak Belediye Meclis toplantısına AK Parti grubu olarak katılmayacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz” ifadelerini paylaştılar.

“GELMEYEBİLİRLER, TAKDİR KENDİLERİNİN”
Dün gerçekleşen Belediye Meclisi’nde gündem maddelerine geçmeden önce konuya ilşkin görüşlerini açıklayan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Güncel konularda önerilerinizi not aldım. Bunlar teker teker ne şekilde bir toplantı gündemi haline getirebiliriz bir çalışalım. Deprem evet, hepimiz ezberledik ama bununla ilgili özel bir görüşme yapabiliriz. İnternet konusundaki görüşleriniz için teşekkür ederim. Yeni alanlarda daha yollar henüz tam oluşmamışken, kazı yapılabilir. Onu özellikle hat isteyen bazı operatörler var, biz de herkesi Telekom’a yönlendiriyoruz. Fakat bunun yeterli gelip gelmediğini inceleyelim ve bu yatırımı yapacak olanlar için fikir olabilir. En azından yeni yerleşim alanı olan Esenler ve Tekzen bölgesi için sanki mümkün olabilir diye düşünüyorum bunu bir inceleyelim. Hakikaten Türkiye’de internet hızı ve kalitesi çok kötü.  Belediyeler maalesef yurt üretemiyor ama ‘yap, işlet, devretme’ işlet yani devredip ne yapacağım. Hatta şimdi bir yurt binası vardı onu yurt olarak değil misafirhane olarak kullanacağız. Hatta onun bir bölümünü kanser hastalarının kemoterapi, radyoterapi süreçlerinde merkezde değil ilçelerde olan insanlar var. Onların barınması için de ayırabiliriz, öyle bir sözümüz vardı. O tedavi sürecinde orada barınsın. Çünkü mesela her gün Yenice’den geliyorsa gel-git her gün çok zor oluyor. Ama ben yurt yapmak istiyorum, arsam yok diyenlere de bir arsa sağlama noktasında hastaneler için dediğimiz gibi inceleyebiliriz. ‘Yap-işlet’ aklımıza gelmemişti açıkçası. İlk söylediğiniz şey hakkında da evet, mecliste bazen sesler yükseliyor ama bunu kabul etmiyorum. Doğru bildiğim, belgelerle konuştuğum bir konuda ısrarla bunu yok etmeye çalışıyorlar. Bir konuya takılıyorlar, onu savunuyorlar. Arkadaş, belge sunuyorum. Kent konseyinin araştırma raporu konusunda belge sunuyorum. O partinin yöneticisi, bana basın yoluyla iftirada bulunuyor. Engelledi diyor, ben de tam tersi engellemedim parasını ödedim diyorum. Yine üzerine gidiyor. Ama tabii insanın canı sıkılıyor. Sarıçay konusunda her mecliste defaatle konuşuyoruz. Ben mecliste hem halka karşı konuşuyorum ama aynı zamanda belediye çalışanları var burada. Bir belediye başkanı olarak olmamış bir şey hakkında yalan söyleyebilme şansım olur mu? Başkan yardımcıları, müdürler var. Ben doğru söylemek zorundayım öteki türlü güven kalmaz. Başkan meclisine karşı yalan söylüyor der. Dolayısıyla bir şey ısrarla olmuş gibi zaman ben sözünü kesip, sesimi yükseltiyorum. Ben hakaret etmek ya da azarlamak amacıyla söylemiyorum olayı kesmek anlamında söylüyorum. Onun için alınganlıkların anlam vermiyorum, takdir kendilerinindir, gelmeyebilirler de. Ama meclise gelmemek bana karşı bir tavır değildir, meclise karşı bir tavırdır. Ben meclis değil belediye başkanıyım. Gelip bu konuları meclise yeniden söyleselerdi o zaman daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Neyse takdir kendilerinin” dedi.

BİZİM BELEDİYE OLARAK YETKİMİZ YOK
Başkan Gökhan,” Bizim bu dereyi ıslah etme konusunda belediye olarak yetkimiz yok. Biz Devlet Su İşleri’ne yapılması gerektiğini söyledik. 2014 senesinde yazmışız. Sekiz senedir ses seda çıkmamış. Barajın içine akan kanalizasyonları ne yapacağız? Bu benim işim değil sizim işiniz. Burada ıslah projesi yapıldı programa alınmadı. Sonunda Bülent Turan’ın girişimi ile bu önerimiz, yatırım programına alındı. Mecliste söyledim, teşekkür ettim. Ben hiçbir konuda Bülent Turan’ın verdiği desteği inkar etmedim. Kredi çıkarttı dedim. O insan yapıyorsa teşekkür ederim. Bunu sadece onlar yapıyormuş gibi empoze ettikleri zaman tepki gösteriyorum. 31 milyon var o paraya sadece köprü olur. Ekim ayında ödenek konacak dediler. Henüz ödenek yok. Ortak bil dil kullanılırsa daha iyi olur” dedi.

“DAHA FAYDALI İŞLERLE GELİN”
İYİ Partili Burak Kunt da söz alarak konuya ilişkin görüşlerini,  “Öncelikle geçen mecliste olan konulara değinmek istiyorum ve hiç lafı dolandırmayacağım. Bugün Ak Partili arkadaşlarımız da sanırım bir deklarasyon yayınlayıp, meclisimize katılmamışlar. Biz de şimdi sosyal medyadan öğrendik. Sayın Başkanım biz bu kısır tartışmalardan inanın çok sıkıldık ve yorulduk. Biz her meclise fizibilitesi hazırlanmış projelerle, fayda sağlayabileceğini düşündüğümüz konuları gündeme getirerek meclise hazırlanarak geliyoruz. Açıkçası ana muhalefet olarak bu mecliste duran Ak Partili arkadaşlarımızdan da benzer çalışmalar yapmalarını istiyoruz ama ben 3 buçuk senedir açıkçası pek böyle bir şey görmedim. Sayın Başkan, İyi Parti grubu olarak bizim hakkımızı verirsiniz diye düşünüyorum tüm arkadaşlarımızla birlikte. Biz olabildiğince iyi çalışarak, Çanakkale için faydalı işler sunmaya çalışıyoruz. Gerek kürsüye çıkıyoruz, gerek fizibilitesini çıkarıyoruz. Olabildiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz siz de bu konuların çoğunda bize destek veriyorsunuz, yapabileceğimiz konularda istişare ediyoruz. Bunun bize özel olduğunu hiç düşünmedik, sizin karakterinizden kaynaklandığına inanıyoruz. Aynı şeyi faydalı bir proje için Ak Parti için de yapacağınızı biliyoruz. Ama ‘siz onu yaptınız, biz bunu yaptık’ gibi tartışmaların ne bu meclise ne de bu şehre bir faydası olmuyor ben Ak Partili arkadaşlarımdan da bu konuda daha iyi çalışarak, bu meclise ve bu şehre faydalı olabilecek işlerle gelmelerini, hem bir çalışma arkadaşları hem de Çanakkaleli olarak rica ediyorum” dedi.
“BURADA OLMASALAR DA ONLARA DA SELAMLARIMIZI İLETİYORUZ”
CHP Belediye Meclisi Grup başkanvekili Avukat Hüdayi Erdal Gezen de konuya dair söz alarak, “ Zaman bana kaldığına göre, bunu en iyi şekilde değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Eminim ifadelerim çok can sıkmayacaktır ama Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki belediye meclisi üyesi arkadaşlarım burada olsaydı, onlarında dinlemeleri gereken hususlara parmak basacaktım.  Burada olmasalar da onlara da selamlarımızı iletiyoruz. Keşke birlikte olsaydık “ diyerek geçtiğimiz bir ayın değerlendirmesini yaptı.
“HANIMEFENDİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KANUNUNDAN BİHABER OLDUĞUNU O AÇIKLAMASINDAN SONRA ANLADIM”
CHP’li Egemen Ergun da konuya dair veri ve bilgileri paylaşarak; “AKP grubu burada değil yüzlerine karşı söylemek isterdim. Belki cevap hakkı doğacaktır, bilemiyorum. ‘Çanakkale’nin makûs talihi’ açıklaması ile şehirde hiçbir hizmet yapılmıyormuş gibi yerel yönetimi ve başkanı hedef alan açıklamasından sonra merak ettim biraz araştırdım AKP Grup başkanvekilinin Sarıçay ile ilgili açıklamalarını. Sizlerle 1-2 veri ve yönetmelik paylaşıp takdiri Çanakkale halkına bırakacağım. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) faaliyet raporunda, internetten rahatlıkla ulaşılabiliyor, temel politika ve öncelikler başlığı adı altında bir tablo var ve o tabloda ulusal havza yönetim stratejisi uygulamasının koordinasyonu izlenmesi ve değerlendirilmesi bölümünde şöyle bir ifade geçiyor: Havzalarda verilerin ıslahı, taşkınların önlenmesi, düzenlenmesi için gerekli ve uygun su yapılarının tesis edilmesi. Aynı faaliyet raporunun bir başka kısmında idarenin stratejik planında yer alan amaç ve hedefeler başlığı altında, hedef 1:belediyelerin içme, kullanma ve sanayi suyu karşılanacaktır diyor. Zaten bizim de burada içme suyu arıtma tesisi ile ilgili de tablolar var. Hedef 2: İçme suyu barajları ve nehir havzaları kirliliğe karşı korunacaktır. Sanırım bu kirliliğe karşı korumayı belediye olarak siz yaptınız çünkü çevre köylerin atıkları akıyordu ve siz öncülük ettiniz. Bizim arıtmamıza yönlendirdiniz, şimdiye kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır. Amaç 2: Yerleşim yerleri ve tarım arazilerinde taşkın suların oluşturacağı zararları kontrol altına almak. Akarsularda ıslah, kontrol tesislerinin inşa edilecek ve mevcut tesislerin devamlılığı sağlanacaktır. Şimdi yakın tarihli bir yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra çıkmış. 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 121. Maddesine göre DSİ’nin görev ve yetkileri: Akarsularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyr-ü sefere alışverişli hale getirmek. Hanımefendi, Eskişehir’den örnek vermişti sanırım. CHP’li belediyeden örnek vermişti. Hanımefendi, büyükşehir belediye kanunundan bihaber olduğunu o açıklamasından sonra anladım. Biz büyükşehir belediye kanuna tabi değiliz, büyükşehir belediye kanunun 7. Maddesinin R bendinde; Su ve Kanalizasyon işlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve tesisleri kurmak, işletmek, derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyunu arıtma sonucu üretilen suları pazarlamak…” dedi.

Dilek Akşen