Av. Hülya Gülbahar yaptığı konuşmada; “Şiddet yalnızca ‘Dayak’ değildir. Fiziksel şiddet; tekme, yumruk, sopa ya da başka araçlarla vurma, kaba dayak, eve kilitlemek, dışarı çıkmasına izin vermemek, başkalarıyla görüşmesini engellemek. Duygusal şiddet; aşağılayıcı sözler söylemek, başkaları önünde sürekli küçük düşürmek, özgüveni sarsacak her türlü davranış, başkalarının önünde, kıskançlık gösterilerinde bulunmak, kadının davranışlarını kontrol etmek, katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı yapmak. eşyaları kırıp dökmek, tehdit edici biçimde silah bulundurmak, suçluluk duygusuna yol açacak davranışlarda bulunmak, çocuklardan uzaklaştırmakla tehdit. Cinsel şiddet; istenmeyen her türlü cinsel eyleme zorlama, tecavüz, aşağılayıcı bir biçimde cinsel ilişkiye girilmesi. Ekonomik şiddet; Parasız bırakmak, kişinin parasına el konulması, çeşitli bahanelerle paranın kısıtlanması, aile geliri ya da harcamaları konusunda bilgisiz bırakmak, telefonu konuşmaya kapatmak. Sosyal ilişkilerini kısıtlayarak yalnız/desteksiz bırakmaktır” dedi.
Av. Hülya Gülbahar konuşmasında gereken değişiklikleri de sıraladı; “Ekonomik, politik, kültürel yapı ve anlayış, Ayrımcı geleneksel uygulamalar, Önyargılar – Kalıplar, Cinsiyete dayalı iş bölümü, Yasalar.”
Panel katılımcıların sorularının cevaplanması ile son buldu.