Gündem

Öğretmenler  2 Kasım'da  İş Bırakıyor !

Bu yıl yasalaşan Öğretmenlik meslek kanunun çok sayıda eğitim sendikasının tepkisine neden olmuştu. Taleplerini her ortamda yineleyen Eğitim sendikaları üyeleri,  Öğretmenlik meslek kanunun geri çekilmesi için 2 Kasımda yapacakları iş bırakma eylemi öncesinde kokart taktı.

Bu yıl yasalaşan Öğretmenlik meslek kanunun çok sayıda eğitim sendikasının tepkisine neden olmuştu. Taleplerini her ortamda yineleyen Eğitim sendikaları üyeleri,  Öğretmenlik meslek kanunun geri çekilmesi için 2 Kasımda yapacakları iş bırakma eylemi öncesinde kokart taktı. Kesk'e bağlı 12 eğitim sendikası  2 Kasım'da iş bırakma öncesi bir basın açıklaması haızrladı
 
Eğitim sendikaları üyeleri,  bu yıln başında yürürlüğe giren Öğretmenlik meslek kanunun geri çekilmesi için 2 Kasımda yapacakları iş bırakma eylemi öncesinde kokart taktı birinci teneffüs saatinde ortak bildiri okudu. 12 Eğitim sendikasının birlikte hazırladığı iş bırakma planında 12 eğitim sendikası arasına, Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen, Eşit Haklar Sendikası ortak karar alarak; kariyer basamak sınavlarının iptali ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi için eylem planı hazırladı.
 
Öğretmenlik Meslek Kanunun Şubat ayında kanunlaşmasının ardından eğitim sendikaları kanunun geri çekilmesi basın açıklamaları ve çeşitli eylemler gerçekleştirmişti. 12 eğitim sendikası 14 Ekim’de Ankara başkent öğretmen evinde bir araya gelerek yapılan toplantıda 2 Kasım Çarşamba günü Türkiye geleninde öğretmenlerin iş bırakması kararı alınmıştı. 2 Kasım öncesinde 12 eğitim sendikasına bağlı öğretmenler yakalarına kokart taktı.
 
''Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı harekete geçiyoruz'' diyerek, 2 Kasım öncesinde 12 eğitim sendikasına bağlı öğretmenler yakalarına “Mesleğimizin Onuru, Çocuklarımızın Geleceği İçin Uyarıyoruz” yazan kokartlar taktı. Kokart takan öğretmenler ve birinci ders teneffüs saatinde öğretmen odalarında ortak basın bildirisini okudular. “Eğitim çalışanlarından ve kamuoyundan gelen tüm haklı tepkilere rağmen, Öğretmenlik mesleğine hakaret niteliğindeki Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan geri adım atılmaması üzerine 12 eğitim sendikası harekete geçmiştir.” denilen açıklamada; “Sendikalarımızın 14 Ekim’de yaptığı toplantıda ÖMK’nın geri çekilmemiş ve eğitimin bazı kronikleşen sorunlarına hâlâ çözüm getirilmemiş olmasına karşı sessiz kalınamayacağı konusunda ortaklaşılmıştır. Buradan hareketle; biz aşağıda ismi yer alan eğitim sendikalarının üye ve yöneticileri olarak; mesleki haklarımıza ve itibarımıza büyük bir tehdit unsuru olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı harekete geçiyoruz. Hepinizin bildiği gibi teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda zaten ücretli, sözleşmeli, kadrolu olarak ayrıştırılmış olan bizi yeni sıfatlarla  bir kez daha ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim çalışanları açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir. Bizler birer öğretmen sorumluluğuyla, sadece bu kanuna karşı değil, eğitimin ve eğitim çalışanının kronikleşen sorunlarına karşı sesimizi yükseltiyor, irade gösteriyoruz.''şeklinde ifade etti.
 
''Mülakatın olduğu yerde liyakat olmaz''
 
Ortak basın bildirisini okuyan öğretmenler tek tek talepleri sıraladılar. “Taleplerimiz Çok Açık” diyen öğretmenler bildirinin devamında şu cümlelere yer verdiler. “Taleplerimiz çok açıktır. Atılması gereken en acil adım, 19 Kasım’da yapılacak olan kariyer sınavının iptal edilmesidir. Sonrasında ise bizlere hiç danışılmadan hazırlanan ve içeriği sırtımızdaki yükü daha da artıracak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim çalışanlarının görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir. Ülkedeki gerçek en?asyonda eğitim çalışanlarının alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır ve ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim çalışanının mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi mümkün değildir. Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir. Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Mülakatın olduğu yerde liyakat olmaz. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır. Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır.
 
''2 Kasım’da 1 gün süreyle iş bırakıyoruz''
 
2 Kasım günü iş bırakacaklarının dilendirildiği açıklamada; “Bu taleplerimizin yerine getirilmesi için, üretimden gelen gücümüzü kullanarak uyarı niteliğinde bir eyleme imza atıyor ve 2 Kasım’da 1 gün süreyle iş bırakıyoruz. Tüm eğitim sistemi ve dolayısıyla ülkenin geleceği için sıraladığımız bu haklı taleplerin cevap bulmaması halinde, eylemliliğimizi artırarak sürdüreceğimizi ilan ediyoruz. Sizlerin de hakları için verdiğimiz bu mücadeleye, omuz vereceğinizi umuyoruz. “Şimdi birlik zamanıdır” diyoruz!” sözleri ile son buldu.
 
Arzu Baladur