Gündem

"Çanakkale endişe ettiğimiz bir yer"

Jeolog Prof. Dr. Naci Görür; ‘’Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, deprem görüşü bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer’’ dedi.

Türkiye’nin adeta felaket gibi üstüne çöken Kahramanmaraş'ta şiddetli depremler ile birçok kent yerle bir oldu. Bu depremler ardından yeni riskli bölgeler hakkında katıldığı TV programında tahmin yapan Jeolog Prof. Dr. Naci Görür; ‘’Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, deprem görüşü bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer’’ dedi.
Kahramanmaraş'ta gerçekleşen deprem ile ilgili katıldığı TV programında bilgiler veren Jeolog Prof. Dr. Naci Görür; ''Yani bu peş peşe iki deprem doğrusu bölge için şanssızlık bilim dünyası olarak biz Maraş yöresinde büyük bir depremi bekliyorduk. Bunu da ağlar halinde vermiştik. Yani ilgilileri de uyarmıştık. Hem Yerel yönetimleri hem merkezi yönetimi Maraş'ın büyük bir depreme gebe olduğunu evet. Yani senelerdir en azından yani çok net kayıtlarda üç dört senedir söyleniyordu. Yani geleceği bilinen bir depremdi. Önlem alınması gerektiğini, hazırlık yapılması gerektiğini de söylüyorduk.  Bu son durum tabii depremin büyüklüğü göz önüne alınırsa yeterince önlem alınmamış olduğunu maalesef bir anlamda gördük. Yani muhakkak bir şeyler yapılmıştır ama yapılması gereken oraları deprem dirençli yapabilecek dönüşümleri yani deprem dirençli yapacak kentsel dönüşümleri maalesef yeterince becerememişiz demektir. Evet özellikle yıkılan binalara yıkılış şekline, dağılımına bakıldığı zaman yani binaların yaşına ne zaman yapıldığına, özelliklerine bakıldığında özellikle yapı stokunun da olması gerektiği gibi olmadığı yani o da tabii üzüntü verici bir durum.'' dedi. 
 
 ‘’Ama şimdi yan yana hemen yakın üç bina bir yerde duruyor’’
 ‘’Çok sayıda insanımızı kaybettik. Evet bilim dünyası olarak da çok üzgünüz. Millet olarak da üzgünüz. Çok hep bunu söylüyorlar ve ben de gerçekten çok merak ediyorum. Görüntülerde de görüyoruz. Üç tane aynı sitenin apartmanı, ikisi sapasağlam duruyor. Birisi yıkılmış. Burada yapıda mı bir sorun var? Yoksa deprem bunu yapabilir mi? Yani deprem dalgası bir şeyi yani bilimsel olarak bir açıklaması var mı bunun? Mesela üç apartmanda bir sitenin bir tane apartmanı çöküyor. Diğeri ikisi ayakta. Evet şimdi böyle bir durumda yani genel olarak bu söylediğiniz şekliyle ben inşaatçı değilim ama yani bir tecrübeme dayanarak söylüyorum. Yapı kusuru aramak gerekir. Ara mesafe olsa yani bir semt farklılığı olsa o zaman zeminin veya deprem dalgalarının işte deprem kaynağına olan uzaklık vesaire bağlı olabilir. Ama şimdi yan yana hemen yakın üç bina bir yerde duruyor. İkisi sağlam, biri yıkılmışsa o yıkılan binada yeterince sağlam mühendislik hizmeti yapılmamıştır. Muhtemelen betonda veya kolon kiriş bağlantılarında işte demir kullanımında veya projeye uyulmada bir yani yapılmamıştır, uyulmamıştır. Veya kolonuna bir hasar verilmiştir. Veyahut da proje dışı bir uygulaması vardır. Yani hata o durumda genellikle biz inşaat kalitesinden, işçiliğinden ve inşaat malzemesinin kalitesinden kuşkulanırız.’’ dedi.
 
‘’Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, bir yer’’
 Kahramanmaraş depremini bir sene, iki sene önce daha önce Elazığ'da gerçekleşen depremleri önceden tahmin eden Görür’e  şimdi sizi en ürküten yer neresi?  Sorulması üzerine Görür; ‘’Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, deprem görüşü bilimsel olarak ı gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer. Yani şimdi bilimsel olarak bilim insanı yani düşmez tabii insan olarak korkarız, çekiniriz, üzülürüz, ağlarız. Yani ilişki yönlerimiz olur ama halka, yönetime bilimsel gerçekleri hissiyat katmadan söylemek tabii. Şimdi şu anda Maraş civarında olan bu depremler ve o depremleri oluşturan fayların karakteri ve Bir yerden başka yere iletme niteliği göz önüne alırsan bilimsel olarak Adana havzasıyla İskenderun yöresinin biraz dikkatli ele alınmasını öneririz. Peki. O bu depremle ilgili yer. Ama bunun dışında Türkiye'nin biliyorsunuz zaten doksan dokuzdan beri biz alarm veriyoruz. Sürekli de uyarıyoruz. Hocam siz içinde iki bin yirmi dokuz onu söylüyorum. Diğer öngörü yaptığımız deprem hususundayız. Marmara Bölgesi'dir. Şimdi Marmara'da da yani Marmara Bölgesi deyince sadece Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu, Marmaray boydan boyayı kesen hain için demiyoruz. Aynı zamanda Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, deprem görüşü bilimsel olarak ı gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer. Keza İzmir yarımadası ve o çevre yine Akdeniz kıyılarımızda özellikle Antalya, Muğla bölgesindeki bölge kıyı kesimleri dikkatli olmamız gereken yer. Yine Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Erzincan'la özellikle bu Bingöl Karlıova arasında bizim yedi su fayı dediğimiz kesim. Yani Erzincan'ın doğusu Karlıova'ya kadar o kesimde büyük bir deprem bekliyoruz. Ve yani endişe ettiğimiz bir saha.’’ dedi.
 
‘’Türkiye canlı faylarla dolu’’
Tahminlerine devam eden Görür; ‘’Hakkari bölgesinde sıkıntı olabilir. Yani genelde büyük diyebileceğimiz depremler. Zaten biz dört beş idi depremleri pek yani öyle dile getirmiyoruz. Yani bizim dediğimiz büyük depremler. Yani altı ve üçlü diye düşünebilirsiniz. Şimdi bunların dışında da elbette ki yani Türkiye canlı faylarla dolu. Her an, herhangi bir deprem olabilir ama bilimsel olarak, jeolojik ve jeofizik özelliklerine göre yani bizlerin öncelikle deprem olma ihtimalini yüksek gördüğümüz alanda işte Bu saydığım yerler diyebiliriz. Aşağı yukarı yer bilimciler bu konularda mutabakat sağlamışlardır. Yani belki diri biraz farklıdır arkadaşımız daha değişik düşünebilir ama çoğunlukla sıkıntı hissettiğimiz, gördüğümüz yerler içindeyiz aklıma gelenler buralar. Başta özellikle tabii ülkenin yönetiminin güç saydı, işi yapabilecek organların duyması elbette duygulandırır ama ben duymayı bizzat bu problemlere sahip çıkıp uygulama geçilmesini ve her vesileyle söylüyorum, bir kez daha burada söyleyeyim’’ diye ifade etti.
 
‘’Ülkemizdeki kentleri deprem dirençli hale getirebiliriz’’
Depremleri ortadan kaldırılamayacağına göre ne yapılacağı ile ilgili değerlendirme yapan Naci Görür; ‘’Bizim memleketimizde bu depremler depremi oluşturan mekanizma on üç milyon sene önce oluştu. Daha milyonlarca senede devam edecek. Biz ülkemizi terk edemeyeceğimize göre depremleri de durduramayacağımıza göre ülkemizi, ülkemizdeki kentleri deprem dirençli hale getirebiliriz. Ve depremin zararlarını azaltabiliriz. Bu mümkündür. Bunun için bilgimiz de var, becerimiz de var, insanımız da var. Gücümüz de var. Yeter ki ülkeyi yönetenlerle, halkla kol kola girip bu işi başaralım ki ebediyen kendi nesillerimizin bu kendi hayatlarını bekayı idame ettirsin. Gerçek beka problemi, beka sorunu budur. Depremle mücadelenin özü de budur. Yoksa nerede deprem olacak? Hangi fayda olacak? O fay böyle mi? O fay böyle mi? Bu tartışmaları bırakalım. Türkiye'nin her tarafı faylı, deprem bölgesi. Artık biz deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturalım karizmasını çalıştıralım. Çok teşekkür ediyorum Naci Görür Hocam. Rica ederim. Çok teşekkür ederim. Hayırlı akşamlar diliyorum efendim. Sağ olun.’’ dedi.
 
 
İbrahim Akın Kazancı