Kazdağları’nın eteklerindeki bir termal otelde yapılan toplantıya Yargıtay üyeleri katıldı. Geniş güvenlik tedbirleri alınan toplantılar iki oturumda yapıldı. Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Hukuki öngörülebilirlik, tarihin ilk medeniyetlerinde dahi önem verilen bir konu olmuştur. Gustav Radbruh’un belirttiği üzere, “Adalet, hukukun ikinci büyük ödevidir, fakat birincisi hukuk güvenliğidir, barıştır. Bir içtihat mahkemesi olmak konusunda ideallerimizi gerçekleştirmek için hukuk güvenliğine ve hukuki istikrara öncelik vermemiz gerekir. İşbölümü, daireler arasında basit bir görev dağılımı olmayıp, Yargıtay’ın topluma karşı hesap verebilmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi’nin ferdi başvurular üzerine verdikleri ihlal kararlarının asgariye indirilmesi, içtihat aykırılıklarından kaynaklanan ve zaman zaman TBMM ile medyada yer bulan haklı eleştirilerin karşılanması bakımından da önem taşımaktadır. 6723 sayılı kanun ile yeniden yapılanma sürecine giren Yargıtay açısından iş bölümü bakımından etkili stratejilerin geliştirilmesi gerekir. Yargıtay’ın Anayasal bir kurum olarak hukukun ülkede yeknesak şekilde uygulanmasını sağlama görevini lâyıkıyla yerine getirebilmesi bakımından dairelerin kapatılması sonucunda, içtihat aykırılıklarından kaynaklanan riskleri asgariye indirecek şekilde bir iş bölümü yapmış olmalıyız dedi.
Yargıtay Başkanı Cirit, “2016 yılı sonu itibarıyla hukuk dairelerinde 424 bin 376, ceza dairelerinde 379 bin 968 olmak üzere toplam 804 bin 344 derdest dosya bulunmaktadır. Aynı yıl içinde karar verilen dosya sayısı hukuk dairelerinde 354 bin 644, ceza dairelerinde 294 bin 551 olmak üzere toplam 649 bin 195 olmuştur. Hukuk Genel Kurulu’ndaki derdest dosya sayısı 2 bin 727, Ceza Genel Kurulu’ndaki derdest dosya sayısı 893’ür. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arşivinde 630 bin 895 dosya beklemektedir. Açıkladığım bu rakamlara göre, çok değerli daire başkanları, üyeler, tetkik hakimleri ve cumhuriyet savcıları büyük fedakarlıklarla çalışmalarına rağmen, iş yükü hâlâ önemli mesele olarak karşımızda durmaktadır. İstinafların kurulması ile Yargıtay’a temyiz incelemesine gelecek dosya sayısında umulan azalmanın, hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dosyalar bakımından beklenen oranda yüzde 11 gerçekleşmeyeceği, aksine bu oranın daha yüksek olacağı göz önünde tutularak, 2017 yılında Yargıtay’da adeta seferberlik ilan edildi. Her zamankinden daha çok çalışmamız, tetkik hâkimlerinin yetiştirilmesine önem vererek, daha verimli çalışmanın yollarını bulmamız gerekmektedir. Aksi halde topluma verdiğimiz sözleri yerine getirememiş oluruz. Netice itibariyle Yargıtay, ideal anlamda bir içtihat mahkemesi olma yolunda belirlemiş olduğu vizyona uygun olarak tedbirlerini almış ve pek çoğunu da hayata geçirmiştir” diye konuştu.
Basına kapalı toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Rüştü Cirit, “1868 yılında bu yana güzide faaliyetini yürüten Yargıtay’ımızın yıllık iş bölümü toplantısını ülkemizin bu cennet köşesi Kazdağları'nda yaptık. Geçen yıl da Sapanca’da yapmıştık. Yılda bir kere bu toplantıları yapıyoruz. İş bölümü ile ilgili değerlendirmelerimizi ve iş bölümü ile ilgili başkanlar kurulunun değerlendirmelerini karar altına alıyoruz. 2016 yılı içersinde istinafların faaliyete geçmiş olması ve yargıda yaşanan birçok gelişmelerden sonra, 6723 nolu yasa gereği Yargıtay’ın iş hacminin azalması, daire sayılarının azalması üzerine bu yıl 5 daireyi kapatmıştık. Bu iş bölümünü buna göre belirledik. Daha iyi hizmet sunabilmek için daha adil, daha adaletli bir sistemi kurabilmek için Yargıtay’ın içtihat mahkemesi niteliğinde faaliyet yürütebilmesi için bu iş bölümü gerekliydi. 1924 yılında faaliyetten kaldırılan istinaf mahkemeleri Temmuz 2016 yılı itibariyle yeniden faaliyete sokulmuştur” dedi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu toplantısı pazar günü sona erecek.