Siyaset

"Binlerce insanın canına mal olan şey ‘kader planı’ değil"

Deprem felaketini değerlendiren Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin “Binlerce insanın canına mal olan şey ‘kader planı’ değil, AKP hükümetlerinin ve tek adam yönetiminin halkı ve halkın ihtiyaçlarını yok sayan imar politikalarındaki ısrarı, doymak bilmeyen kar ve rant hırsıdır” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremler 11 de büyük yıkıma yol açtı. Bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken diğer yandan eleştiriler de sürüyor. Deprem ile ilgili tüm detayları ve soru işaretlerine açıklık getiren Emek Partisi Çanakkale  İl Başkanı Muzaffer Dağtekin “Bütün ülke günlerdir olağanüstü bir seferberlikle 10 ili etkileyen depremin yaralarını sarmak üzere çabalıyor. Resmi rakamlara göre depremdeki can kaybı 40 bini aştı. Binlerce yaralı var ve depremin üzerinden geçen bunca zamana karşı hala enkaz altında kaç kişinin olduğu açıklanmıyor. Deprem bölgesinde zamanında arama-kurtarma çalışmalarına başlayamayan, haberleşme, barınma ve beslenme hizmetlerini örgütleyemeyen tek adam rejimi, ‘kader’ ve ‘asrın felaketi’ söylemleri ile sorumluluğunu gizlemeye çalışıyor” dedi.
Deprem öncesinde bilim insanları, ilgili meslek kuruluşlarının tüm uyarılarına rağmen,  rant peşinde olanların uyarıları dikkate alamadığını ve yıkıma neden olduklarını belirttiği açıklamada Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin “Bugüne kadar yapılan bütün bilimsel uyarılara, uzmanlık kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin çağrılarına rağmen deprem tehlikesine karşı gerekli tedbirleri almayan hükümet ve devlet yöneticileri yıllardır, deprem vergileri dahil bütün kaynakları sermayenin çıkarları için harcadılar. Bu yüzden binlerce insanın canına mal olan şey ‘kader planı’ değil, AKP hükümetlerinin ve tek adam yönetiminin halkı ve halkın ihtiyaçlarını yok sayan imar politikalarındaki ısrarı, doymak bilmeyen kar ve rant hırsıdır. Halkımız, tek adam yönetiminden ve sermaye düzeninden kurtulmadıkça acılar son bulmayacaktır. Göz göre göre gelen bu toplu kırımda sorumluluğu bulunan şirket sahipleri ve müteahhitler yargı önüne çıkarılmalıdır. Siyasal sorumluluğu bulunan Hükümet temsilcileri, bakan ve bürokratlar hesap vermelidir.  Son yaşadığımız deprem gerçeği, deprem tehdidi altındaki birçok kentin benzer felaketlerle yüzyüze olduğunu gösterdi. Çanakkale de tehlike ile karşı karşıya kentlerden biridir. Bilim insanları kentin yakınlarından dört fay hattı geçtiğini vurguluyorlar. Aletsel veriler ve bölgede yaşanan depremler de, bu fay hatlarının aktifliğini kanıtlıyor. Ayvacık’ta 2017 ve 2019’da yaşanan 5,5 ve 5,3 şiddetindeki depremlerde bile yüzlerce bina ağır hasar aldı. AFAD, 7 büyüklüğünde bir deprem senaryosunda Çanakkale’de binlerce binanın ağır hasar göreceğini tahmin ediyor. Olası bir İstanbul depreminden Çanakkale’nin de ciddi ölçüde etkileneceği biliniyor.  Tüm bunlara rağmen Çanakkale ne depreme ne de deprem sonrasına hazırlıklı değil. Kentimizdeki binaların %51’i 1999 depreminden önce inşa edilmiş durumda. AKP’nin sadece 2018’de  yılında çıkardığı imar affı için 38 binden fazla kişi başvurdu. Bu sayı son depremde ciddi bir yıkım yaşayan Adıyaman’ın neredeyse 3 katı. AKP’nin iktidar yıllarında çıkardığı 8 imar affı da gözetildiğinde, Çanakkale’de onbinlerce yurttaşın deprem yönetmeliğine uyulmayan konutlarda yaşadığı görülüyor” dedi.
 
Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin sözlerini şöyle tamamladı; “Bilim insanlarının uyarılarına, meslek örgütlerinin çağrılarına rağmen Çanakkale’de tek adam rejimi ve yerel yönetimler kar ve rant politikalarında ısrar ediyorlar. Bilimi dışlayan imar politikaları ile yeni felaketlere davetiye çıkarıyorlar. Güvenli ve sağlıklı konutlarda barınma hakkımız bir avuç müteahhidin insafına bırakılmış durumda. Ailemizin, sevdiklerimizin yaşamı, kentimizin geleceği; deprem sonrası arama-kurtarma, haberleşme, barınma gibi kamusal hizmetlerini bile örgütlemeyi başaramayan tek adam yönetimine ve liyakatsiz yöneticilere bırakılamaz.  Maraş depremi bir kez daha dayanışmanın gücünü, el ele vermenin önemini, organize olmanın sevdiklerimizi yaşatmak için ne kadar zorunlu olduğunu gösterdi.  Kendimizi, ailemizi, dostlarımızı kurtarmak için örgütlenmek ve mücadele etmek zorundayız.  Gelin, insan yaşamını hiçe sayan, yaşam hakkımızı kar uğruna peşken çeken, kendi sorumluluğunu “kader” diye gizlemeye çalışan tek adam iktidarından kurtulmak için birlikte mücadele edelim.  Gelin enkaz altında kalmamak için zaman kaybetmeden mahallelerimizde, işyerlerimizde depreme hazırlık komiteleri kuralım”
 
Sedat Uz