Lapseki’de deprem bölgesine yardımlar devam ediyor. Vatandaşların yaptığı yardımlar periyotlar halinde bölgeye gönderiliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar alan 11 ile yardımlar her bölgeden devam ediyor. İlk günden bu yana Lapseki’de yardımlar bölgeye gönderiliyor. Yardımların bölgeye gönderilmesi ile ilgili Boğaz Medya'ya açıklama yapan Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz yapılan yardımlara ve depremin yaşandığı ilk günden bu yana Lapseki Belediyesi olarak yapılan çalışmalara değinerek “Asrın felaketi deniyor ya, gerçekten öyle. Biz de gittik, yerinde de gördük. Maalesef 11 ilimizi kapsayan yaklaşık 15 tane ülkeyi, Gürcistan'dan İsrail'e kadar etkileyen bir deprem. Lübnan'da, Suriye'de de görülen ancak Türkiye'de büyük yıkımlara sebep olan 7.7 ve 7.6 Kahramanmaraş’ın Pazarcık'ta ve Elbistan'da meydana gelen depremde, gerçekten çok büyük kayıplarımız var. Yaklaşık 50 bine yakın insanımızı maalesef kaybettik, yaralılarımız var. Deprem bölgede çok büyük bir felaket yaratmış. Gidip gördüğümüzde buraların televizyonlarda gördüğümüz gibi olmadığını yerinde gördük. Bu bölgenin çok büyük desteklere, yardımlara, o bölgedeki insanların çok büyük desteğe, sadece maddi desteğe değil, her türlü desteğe ihtiyaçlarının olduğunu yerinde gördük. Tüm milletimizle beraber biz de Lapsekililer olarak, Lapseki Belediyesi olarak, kamu kurum ve kuruluşları olarak, gerçekten canla başla herkesin yardımlarını hızlı bir şekilde bölgeye ulaştırmaya çalıştık” dedi.
YARDIMLAR TIR’LARLA GÖNDERİLİYOR
Bölgeye olan desteklerin devam etmesi gerektiğini belirten Başkan Yılmaz, “Sadece ülkemizden değil, biliyorsunuz tüm dünyadan yardımlar geldi. Bu büyük bir felaketti. Biz bugüne kadar depremler yaşadık. Gölcükte de evimiz vardı ve 18 yıl biz Gölcükte yaşadık. Ama 99 depremi yaşandığında biz Çanakkale’deydik. Depremin ikinci gününde Gölcük’e gittim gördüklerimiz karşısında ‘bu Çok büyük bir felaket’ dedik O gün için. Ama bunu gördükten sonra, gerçekten felaketin ne kadar büyük bir boyutta olduğunu gözlerimizle gördük. insanların o bölgeyle ilgili düşüncelerinin daha da değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugüne kadar yardımlar hızlı bir şekilde ulaştı. Ama bu yardımlar bitmemeli, devam etmeli.
Biz de Lapsekililer ve Lapseki Belediyesi olarak ilk günden itibaren vatandaşlarımızla, gönüllülerimizle, personelimizle bölgede olduk. Elimizden ne geliyorsa onunla bölgeye destek olduk. Kamyonlarımızla, vinçlerimizle, eskortörlerimizle, iş makinalarımızla hep bölgede olmaya çalıştık. İlk günden itibaren en çok ihtiyaç olabilecek ne varsa onları göndermeye çalıştık. Emin olun ki ilk gün şöyle düşünmüştük. Sabahtan bir tır sararız, akşam üzeri de bir tır göndeririz diye düşünmüştük. Ama Lapsekililerin, bu insanların ferasetiyle birlikte, büyük destekleriyle birlikte aynı gün içerisinde altı tane tır sardık, ben de şaşırdım. Altı tırı bölgeye gönderdik. Bunlar tabii ki çok önemli. Evet, yardım yapacağız. Çünkü dün
Burada biz Ayvacık depremini yaşamıştık. Sizlerle beraber takip ettik. Evet. Ayvacık depremi filan çok çabuk müdahale edilmişti. Ben orada Ayvacık depreminde bulundum. İlk gün çadırlar kuruldu. Akşam gece konteynerler kuruldu ve insanları hemen ikinci günü konteynere yerleştirilmişti. Ama burada öyle bir felaket var ki şehre girmek çok zor. Şehirlerin içinde gezmek çok zor. Bütün binalar yıkılmış. Gerçekten çok büyük bir felaket var. o bölgenin ayağa kaldırılması için daha milletimiz olarak hepimize daha çok görevler düşüyor Hepimizin yardımı devam edecek. Biz en son çarşamba günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla toplanan özel yardımlar vardı. 15 aracımızı da bu özel toplanan yardımları yükleyerek bölgedeki kadınlarımız için yolladık.
Hatay'ın Payas ilçesinden Belediye Başkanımız beni aradı. Mobil tuvalete, banyoya ihtiyacı olduklarını söyledi. Onlar zaten elimizde bir taraftan da hazırlatırken bir yandan da yapım çalışmalarına devam ediyoruz. o bölgeye 10 tane mobil tuvaletle, 3 tane mobil banyo gönderdik. Yani bugüne kadar jeneratördü, katalitik sobaydı, battaniyeydi, odun sobasıydı, gıda, bay bayan kıyafetleri, çocuk kıyafetlere ihtiyaç vardı. Bunların hepsi gitti. Bunlar yapılmaya da hala devam ediyor. Ama artık yavaş yavaş bir taraftan da bölgedeki insanların yaraları sarılmaya çalışıyor. Devlet olarak, millet olarak, biz büyük bir devletiz ve büyük bir millet olduğumuzu bir defa daha göstermiş olduk.
Çadır bulan herkes boş bulduğu yere çadır kurmuş. İnsanlar evleri içerisinde kalamıyorlar zaten. Hatta şunu gördüm. Artçıların devam ettiği bölgede insanlar her artçı olduğunda çadırlarını terk ediyorlar. Dolayısı ile bu psikoloji insanları çok olumsuz etkiliyor ve rahatsız ediyor. Çok büyük bir deprem yaşandı dolayısı ile birkaç şey değil, çok şey yapmamız gerekiyor. Biz oradaki durumu öğrenir öğrenmez aşevimizi bölgeye gönderdik. Lapseki Belediyesinin aşevi ile 3 bin kişiye kadar yemek çıkartabiliyoruz. Bu aşevimizi malzemeler ve ekiplerimizi hazırladık ve Kahramanmaraş'a gönderdik. Dulkadir ilçesinde bir okulumuzun önüne, çadır bölgesine yerleştiler ve her gün 3 bin kişiye bir aydır yemek çıkartıyorlar. Pazartesi sonlandırdık arkadaşlarımız Lapseki’ye döndü ama Ramazanda yine bölgede olacağız. Bu desteklerin devam etmesi gerekiyor.
Elbette ki daha da devam etmemiz gerekiyor. İhtiyaç olduğunda hepimiz millet olarak zaten biz bunu yapıyoruz. Ben Lapsekililere özellikle teşekkür etmek istiyorum. İlk günden beri bize destek oluyorlar. Hala daha destek olmaya devam ediyorlar. Çünkü artık bölgeden buraya gelen depremzede vatandaşlarımız da var. Buraya gelen depremzede vatandaşlarımızın Lapseki’de evlerde kalabilmesi için insanlar evini veriyorlar. Gelen insanların giydirilmesi için veya ihtiyaçların karşılanması için bir sosyal marketimiz var. Sosyal marketi vatandaşlarımız destekliyor. Oradan her türlü giyecek, içecek, giyecek gibi eee ihtiyaçlarını depremzede vatandaşlarımız buradan karşılayabiliyorlar. Ben bunun için de özellikle başta bayanlar ve çocuk olmak üzere tüm Lapseki halkına teşekkür etmek istiyorum.
Oradaki durumu gördükten sonra açıkçası tedirgin olmamak mümkün değil. Biz de yapılması gereken ne varsa bu saatten sonra artık yapmamız gerekiyor. Bu işin şakası olmadığını, bu işin ciddiyetini Türk milleti olarak hepimiz anladık. Hani dedim ya 99 depremini gördük ama çabuk unutmuştuk. Ben bunun unutulacağını düşünmüyorum. Çünkü 11 ili ve bu kadar ilçeyi, bu kadar köyü gördükten sonra bu depremin unutulacağını düşünmüyorum. Asrın felaketi bu. Onun için biz de önlemlerimizi bir taraftan hem teknik olarak almamız gerekiyor. Bir taraftan da yeni çalışmalarımız var. Mesela şimdi itfaiye ekiplerimizi güçlendiriyoruz. itfaiye ekiplerimizi bu konuyla ilgili arama kurtarma kursları düzenleyeceğiz. Aynı şekilde belediyede bir ekip kurduk. Bu kurduğumuz 20 kişilik ekibi AFAD tarafından eğitimleri verilecek. Yine mahallelerde 3 tane mahallemiz var. Üçünde de gönüllülerden ekipler kuracağız. 20 ikişer kişilik, 10’ar kişide yedekleriyle beraber ekipler kurulacak. Bunların çalışmaları devam ediyor. Bu ekiplerin de toplanma yerlerinde birer konteynerleri olacak. Bu konteynırlarda Ekiplerin kullanabilecekleri ekipmanlar olacak. Bunları temin etmeye çalışıyoruz. Şu anda onların alımla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
Jeneratöründen Hiltis'ine kadar, battaniyesinden diğer ihtiyaçlarına kadar gerçekten bunlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Evlerimizde de açıkçası hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunun yanında biz teknik olarak da ilçede bazı çalışmalar yapılıyor. İmar işlerimiz bir çalışma yapıyor. Tüm binaları şu anda kontrollerini yapıyoruz . Bir çek listemiz var. Bu çek listemize göre binanın genel durumuyla ilgili bir dosya hazırlıyoruz. Bununla ilgili tahmin ediyorum yeni yasa değişiklikleri olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü mevcut yasalarla ne kadar değişiklik olabilir bilmiyorum ama yeni yasalar gelecektir diye düşünüyorum. Biz de buna hazırlık olsun diye hem de vatandaşlarımız kendi oturdukları apartmanın, kendi oturdukları evlerin durumunu bilsin diye genel bir liste yaptık. Bu liste üzerinden bütün kritik olanlar başta olmak üzere bütün binalar kontrol ediliyor” dedi.
Mine Yel