Anksiyete durumunun, bir bozukluk olarak adlandırılması için, öncelikle sürekli olması gerekir. Yani belirli bir durum ya da olaya verilen bir tepki olarak kaygılanmak değil, çeşitli durumlar ve ortaya çıkma ihtimali olan sorunlar hakkında uzun süreli kaygı hissine kapılmak, ‘’Anksiyete Bozukluğu’’ olarak adlandırılır. Bu bozukluğa sahip olan kişiler, genellikle, gün içinde ve gün boyunca kendilerini stres altında ve kaygılı hissederler. Kaygıya neden olan bir sorun varsa, bu sorun çözülür çözülmez yeni bir sorun hakkında kaygı duymaya başlayabilirler.
Anksiyete Bozukluğu, vücutta fiziksel ve zihinsel (yani psikolojik) pek çok belirtiye neden olur. Kişiden kişiye değişmekle beraber bu semptomlar yaygın olarak şu şekilde sıralanabilir:
Sürekli huzursuz, endişeli, gergin hissetmek,
Kötü bir şey olacağına dair endişe duymak,
Konsantre olmakta güçlük çekmek,
Uykuya dalmakta zorluk yaşamak,
Baş dönmesi,
Kalp çarpıntısı,
Hızlı nefes alma (hiperventilasyon),
Terleme,
Titreme,
Bağırsak problemleri (gastrointestinal problemler),
Kaygıyı tetikleyen şeylerden kaçınma dürtüsüne sahip olmak.
Yukarıda verilen semptomlar, anksiyete bozukluğuna işaret eder. Anksiyete Bozukluğu, kendi başına da bir semptom olarak ortaya çıkabilir. Anksiyete Bozukluğu şunların belirtisi olabilir:
Panik Atak,
Agorafobi (açık alan korkusu),
Klostrofobi (kapalı alan korkusu),
Diğer fobiler,
TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu),
Sosyal Kaygı Bozukluğu (sosyal Fobi).
Bu ve benzeri rahatsızlıklarınız olduğundan şüpheleniyorsanız, bir uzmandan danışmanlık almayı düşünebilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Anksiyete Bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörlerinin bir arada bulunarak hastalığa yol açabildiği düşünülmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır:
Genetik yatkınlık bulunması (Bazı aileler psikiyatrik bozukluklara daha yatkın genler taşır),
Geçmişte aile içi şiddet, zorbalık, çocuk istismarı gibi travmatik deneyimlere sahip olmak,
Uzun süren ve ağrılı bir hastalığa sahip olmak (artrit gibi),
Geçmişte uyuşturucu bağımlısı olmak,
Alkol bağımlılığı öyküsü olması,
Yine de çoğu insan görünürde bir sebep olmadan da anksiyete bozukluğuna sahip olabilir.
Anksiyete Bozukluğu 35-55 yaş arasında sık görülür. İstatistiksel olarak, erkeklere oranla daha fazla sayıda kadın, bu rahatsızlıktan etkilenmektedir.
Anksiyete Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?
Anksiyete Bozukluğunun pek çok farklı türü ve farklı tetikleyicileri vardır. Her biri, farklı bir hastalık olarak ele alınacağı için, bunlarla baş etmek konusunda bir uzman hekime danışmak daha sağlıklı olacaktır.
Agorafobi: Güvende hissettiğiniz alan dışında, sürekli olarak başınıza bir kötülük geleceğinden endişe ettiğiniz ve bu yüzden bu alanlardan uzak durduğunuz bir duygu-durum bozukluğudur.
Tıbbi rahatsızlığa bağlı kaygı bozukluğu: Medikal bir sıkıntının size acı vermesi sonucu, acının tekrarlayacağına dair oluşan yoğun kaygı ve panik durumu.
Yaygın Kaygı Bozukluğu: Durumlar, olaylar ve hatta günlük rutinler hakkında bile sürekli olarak endişelenmeye ve kaygıya kapılmaya yol açan durumdur. Burada kaygıların boyutu gerçekte olan durum ile orantısızdır, yani abartılıdır ve bu yüzden de kontrol etmesi zordur. Fiziksel sağlığı da yoğun bir şekilde etkileyen Yaygın Kaygı Bozukluğu genellikle Depresyon ile birlikte seyreder.
Panik Atak: Kısa süreler (dakikalar) içinde hızlıca pik yapan ani ve yoğun kaygı, korku ve dehşete kapılma duygularının ataklar (epizotlar) halinde tekrarladığı duygu-durum bozukluğudur. Ölecekmiş hissi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı ya da kalp çarpıntısı hissi ile ortaya çıkar. Atakların düzensizliği, ataklar arasında ne zaman tekrar edeceğine dair süregelen bir endişe oluşmasına yol açar.
Seçici Konuşmazlık: Çocukların okulda konuşması beklenen durumlarda, evde aile ve yakın çevreleri ile konuştukları gibi konuşamamaları durumudur. Bu durum uzun vadede sosyal işlev bozukluklarına yol açabilir.
Ayrılma Kaygısı Bozukluğu: Çocukların; anne, baba ya da bir diğer bakım verenden ayrılma durumuna bulundukları gelişim düzeyine oranla aşırı bir şekilde tepki vermeleri ve kaygı duymaları ile karakterize bir çocukluk çağı bozukluğudur.
Sosyal Kaygı Bozukluğu (Sosyal Fobi): Utanç, başkaları tarafından yargılanma ve onlar tarafından negatif bir şekilde algılanma endişesi nedeni ile yüksek kaygı ve korku duyma, bunun sonucunda da sosyal durumlardan kaçınma ile karakterize bir rahatsızlıktır.
Fobiler: Fobi, spesifik bir durum veya nesne karşısında hissedilen rasyonel olmayan korku,kaygı ve bu durum ya da nesnelerden kaçınma halidir. Fobiler kimi zaman panik ataklara neden olabilir.
Madde kullanımı kaynaklı Anksiyete Bozukluğu: Yanlış ilaç kullanımı, toksik madde maruziyeti ya da uyuşturucu maddelerin geri çekilmesi döneminde ortaya çıkan yoğun kaygı durumudur.
Diğer anksiyete bozuklukları: Yukarıda belirtilen kriterlere uymayan tüm bozukluklar bu gruptadır.
Kaynak: www.medicalpark.com.tr