Siyaset

İYİ Parti olarak bu heyecanı yaşıyoruz

Son açıklanan rakamlara göre milletvekili seçilen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı s Rıdvan Uz, milletvekilliğini kazandığını belirterek heyecanlı olduğunu söyledi.

Boğaz Medya sosyal medya canlı yayınına katılan Rıdvan Uz “Esnafımıza dokunuyoruz. Halkımıza seçime yaklaştığımız süreçte onların bizi karşılaması özellikle  diyorlar ki seçimden önce geliyordunuz. Seçim zamanı da geliyorsunuz. Yani diyoruz ki  tarlada izimiz harmanda yüzümüz  olduğu için şimdi rahatlıkla tekrar vatandaşlarla bir araya geliyoruz. Çanakkale seçim atmosferine girmiş durumda. İnsanlar 20 yıllık bir  iktidarın ardından   vatandaşın  değişim talebi var.  Çanakkale'mizin her beldesinde, her köyünde, her merkezinde  göze batıyor, söyleniyor ve halkımız bunu arzu ediyor. Net olarak bunu söyleyebiliriz.   Vatandaşımızla Kordon'da ikinci buluşmamız, geçen gün de beraberdik. İnsanlarımıza kahveyi ikram ettik. Çocuklarımıza balon verdik. Şimdi de hem dertleşiyoruz. Hem kahvemizi içiyoruz hem gençlerle hem kadınlarımızla. Onlara yönelik  düşüncelerimizi paylaşıyoruz.  Biz Türk dünyası ve yurt dışı Türklerden sorumlu olduğumuz için bu hassas konuda bize çok aileler geliyor. ‘Çocuklarımızın yurt dışında tatile gitmesini ve dönmesini arzu ediyoruz’ diyorlar ama maalesef son 3 ayda 11 bin doktorumuz, 40 bin vatandaşımız  dışına gitmiş. Orada kendi mesleğini de yapamıyorlar. Yani orada garsonluk yapıyor,  bulaşık yıkıyorlar, netice itibarıyla şunu söylüyorlar ‘Biz burada huzurluyuz’  Sebebini sorduğumuzda da ‘ya biz sınavlara giriyoruz, yazılıdan 90  alıyoruz. Mülakattan 10 veriyorlar. Ama sınıfımızın en tembel arkadaşımız  sınavdan yirmi alıyor. Ama mülakattan 100 veriliyor. Ve bizim olmamız gereken liyakat koltuğunda, liyakat yani hak etmeyen insanlar oturuyor. Bu adaletsizlik bizi daraltıyor ve nefes alamaz hale getirdi’ diyorlar.  Birinci En özellik bu.
Ülkemize 10  buçuk milyon Suriyeli gelmiş. Tespitlerimize göre 10  buçuk milyon Suriyelinin Yüzde 47’si  de sadece ilkokul mezunu. Biz bunu yurt dışına gittiğimizde, bu 10 buçuk milyon  Suriyeliyi getirip Almanya'ya bıraksak ‘hayır Almanya batar ‘diyorlar. Evet. Aynı şey bizim için de geçerli. Yerimize, çocuklarımızın evlatlarımızın terk ettirildiği noktalara Suriye’liler yerleştirilmemeli. Bunun için biz ailelerin en çok merak ettiği hususlar bunlar. Biz onlara diyoruz ki ‘biz sistemli bir şekilde 2 yıl içinde tüm vatandaşlar kendi ülkelerini huzur içinde geri göndereceğiz. Ve biz onlar için harcanan 10 buçuk milyon insan bu meblağları kendi çocuklarımızın eğitimine kullanacağız. Evet. Yine bizim emeklilerimizin en az asgari ücreti olabilmesi için o kaynakları onlara aktaracağız. Onlar da torunlarına hediye alabilsin. Torunlarını onlar okutabilsin diye. Avrupa'nın  ekonomisine ulaşmak için çalışan  bir Türkiye hayal ediyoruz.  21  yıllık iktidar bunu yerine getirememiş, yapamamış. Dolayısıyla biz bunu yapmakla ilgili büyük çaba sarf ediyoruz.
Şimdi liyakatsizliğin getirdiği sonuçlarını yaşadığımız depremde çok net yaşadık. Bizim genel başkanımız o dönem hepimizi görevlendirdi. Vatandaşları 21 saatte o enkazın altında nasıl kaldığını net gördük. Liyakatsiz kadrolar, kurumsuzlaşmış yapılar, çadır satan Kızılay, konserve satan Kızılay, müdahale edemeyen, elemanı olmayan AFAD ve Türk askerini sahaya indiremeyen bir yapı bu yapının sonunda binlerce insanımız kendi selalarını dinleyerek soğuktan öldü.  Hayatta kalan bu insanlara siz orada altından da ev yapsanız artık bir anlamı yok, Kıymeti yok. O yüzden biz Türkiye'nin tekrar kurumsal yapısına kavuşmasını arzu ediyoruz. Yeniden demokrasiye yanaşmasını bizim en önemli arzumuz.
2018’de  bir kararın neticesinde şunu yaptılar. Dediler ki ‘bu partili cumhurbaşkanı sistemi nasıl bir Partili cumhurbaşkanı diyebiliriz, ucube sistem diyebiliriz, tek adam sistemi. Adına ne diyebilirsek diyelim ama netice itibariyle bu sistem çiftçimizi, üreticimizi, esnafımızı batırdı. Türkiye'nin ekonomisini taşıyamaz hale geldi ve çok üzgünüm. Artık Merkez Bankası, Tahtakale'den döviz toplar hale geldi. Tüm bunlar gösteriyor ki, aslında bu Türkiye'nin yüzde yetmiş tekrar parlamenter sistemi istiyor. Bu seçimde en önemli nokta kişilerle değil, ama sistemle ilgili de yapılması gereken bir durum var. O yüzden diyoruz ki biz Millet İttifakı olarak, bir şey hayal ediyoruz. Yeniden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi değerlerinin birleştiği, yeniden güçlü bir parlamenter sistem. Mustafa Kemal Atatürk'ün   yürütme ve yargıyı, yasamayı meclise devretti. Biz bunun devamını ve erkler arasındaki yine birbirini tamamlayıcı unsuru istiyoruz. O yüzden de bu seçim şarkılı, türkülü bir eğlence seçimi değil. Bu seçim kesinlikle yeniden Parlamenter sisteme mi dönelim? Yeniden Türkiye'yi demokrasiye mi kavuşturalım? Yeniden adil bir Türkiye mi oluşturalım seçimi ile bu tek adam Sistemi güzel. Gece rüyasında gören ertesi gün bir şey uygulasın mı? Noktasında bir seçim olacak” dedi.   

VATANDAŞLARIN HAKLARINA SAHİP ÇIKACAĞIZ
Türkiye Genelinde Partilerin sandık güvenliği çalışmalarına da değinen Uz açıklamalarını şöyle tamamladı; “6’lı masanın kuruluş aşamasında üç ana nokta vardı. Bunlardan bir tanesi Türkiye'de seçim güvenliğiyle Avrupa'daki sandık ve seçim güvenliğine ilişkindi. Yurt dışında yaşayanlar oy verme işlemine başladı. Yani Avrupa'nın çoğu ülkesinde bugün itibariyle oy kullanma işlemleri başladı. Geçen dönem İYİ Parti yeni kurulmuştu. Dolayısıyla yeni kurulduğu için sandık görevli verilmiyordu. Ama şimdi artık gördük ki  biz İYİ Parti olarak bütün sandıklarda görevlimiz var. Çanakkale dahil olmak üzere Türkiye'nin her noktasında sandık görevlilerimiz tamamlanmış durumda. Bunu nasıl yaptık? Bazı yerlerde bizden Cumhuriyet Halk Partililer de. Bazen Cumhuriyet Halk Partisi kendinde yetmeyeni biz takviye ettik. Ve Türkiye'nin her yerinde birbirimizi tamamlayarak ittifakla da tamamlayarak sandıkların tamamında şu anda görevlilerimiz  olacak.  Geçen seçim on iki bin sandık boştu. Türkiye'ye gelindi ama bu seçim hiçbir tane boş sandık yok. Boş sandığın yanında yani asil ve yedek görevlimizin yanında bu dönem her sandığa da müşahit verdik, okul sorumlusu verdik, sandık gönüllüleri de var. Onlardan da bu konuda takviye aldık. Aynı zamanda Türkiye Barolar Birliği de bu anlamda avukatları bu konuda yardımcı olarak görevlendirdiler. Okul sorumluları verdiler. Dolayısıyla biz bu seçimde halkımızın güvenerek kullandığı oyunu sahip çıkacağız ve asla ve asla Çaldırmayacağız. Çünkü bu çok önemli bir hassas bir konu. Kul hakkını yedirmeyeceğiz. Bütün mücadelemizi bu konuda vereceğiz. Bunun güzel örneğini biz aslında İstanbul seçimlerinde yaşadık.
Biz çiftçiye, kırmızı mazot desteğiyle, ÖTV ve KDV'siz mazot vereceğiz. Evet. Desteklemelerimizi Avrupa'da ve dünyada olduğu gibi yüzde yüz yetmişin üstüne çıkararak tekrar biz köylerden üretimden yeniden başlayacağız. O yüzden diyoruz ki köy okullarını yeniden açacağız. O yüzden çok büyük bölümü diyoruz ki biz kapanan belde belediyelerini tekrar açacağız. Yani tekrar biz yeniden en alttan başlayarak yukarı doğru destekleyerek esnaf desteklenmiş olacak. Sanayimiz nefes almış olacak. Dolayısıyla Türkiye yeniden herkesin güvenli ve huzurlu sistemi olan bir ülke haline gelecek. Kurumsuzluktan kurtulacağız.   Üçüncüsü de yarınlarımız ve evlatlarımız için onları Emre Akbaki geldiğinde yanımızda olsunlar istiyoruz. Avrupa'dan, dünyanın öteki ucundan, cenazemize yetişemeyen evlat istemiyoruz. O yüzden evlatlarımıza Türkiye'de huzurlu nefes alabileceği ve ekonomik anlamda özgürlüğünü yaşayabileceği bir Türkiye oluşturacağımız için istiyoruz. Bu bağlamda da halkımıza güveniyoruz. Yirmi bir yıllık iktidar var. O iktidara yirmi bir yılın sonunda gelinen noktaya bakacaklar.   Bir köyde bir muhtar seçeriz. Muhtar beşinci dönem seçildiyse o muhtara evine gidip camını çalarız ya ‘bir işimiz var. Kalk artık gözünü seveyim. Şu muhtarlığı aç da halledelim’ deriz. Ama yeni seçilen bir muhtar arkadaşımız gider sabahleyin muhtarlığı yıkar. Sandalyeyi kapısının önüne koyar. Bir vatandaşın işi düşse de onu çözeyim diye heyecanla bekler. Biz İYİ Parti olarak bu heyecanı yaşıyoruz. Bu heyecanla şu anda tutuşuyoruz. Ve halkımızdan bize bu yetkiyi vermesini bekliyoruz, talep ediyoruz.
Bizim kamuoyunda ve vatandaşın içinde, hem burada hem deprem bölgesi ve  Anadolu'da gördüğümüz net bir şey daha var. Orada da insanlar artık değişimin olmasını arzu ediyorlar. Özellikle   şunu belirtmek isterim ki hem Mansur Bey yani Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın hem de Ekrem İmamoğlu Bey'in ikisinin de Cumhurbaşkanlığı yardımcısı olarak iki büyükşehri almış Millet İttifakı yani Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'nin ortaklaşa almış olduğu bu belediye başkanlarımızın başarılı çalışmalarının ardından gördüğü teveccühle kesinlikle ve kesinlikle cumhurbaşkanlığının artık  Kemal Bey'le kazanılacağını gösteriyor. Biz aynı şekilde parlamentonun da bu anlamda çoğunluğu alarak tabiri caizse söylediği topal ördek konumuna düşürmemek adına parlamentoda da güçlü bir ittifak talep ediyoruz. Bunun için biz Türkiye genelinde dokuz tane vilayette İYİ Parti olarak Cumhuriyet altında seçime giriyoruz. Evet. Ve bunun akabinde yedi tane ilde de Cumhuriyet Halk Partisi İYİ Parti'nin altında seçime giriyor. Bu da şunu gösteriyor. Türkiye'deki artık oylarla Cumhur İttifakı'na gidecek milletvekilleri kesinlikle Millet İttifakı'nın bünyesinde kalsın diye böyle bir birlikteliği yukarıda yaptık.
Bunu halkımız çok iyi gördü, çok iyi anladı. Ve dolayısıyla bu işi aynı şekilde diğer 41  ilde de, yani YSK diyor ki, 41 ilde ayrı girmek zorundasınız. Bu 41  ilden biri Çanakkale. Dolayısıyla Çanakkale'de de bu yukarıdaki uyum. Aşağıdaki insanımız hem Cumhuriyet Halk Partililer, hem İyi Partililer. Evet. Hani İYİ Parti'nin her bir mensubu şunu söylüyor. Bir oy Meral'e, bir oy Kemal'e. Yani bizim İYİ Partili seçmenlerimiz yüzde 61  Çanakkale'de ittifakla belediye almışız. Böyle bir oy potansiyeli var. Dolayısıyla bu yüzde 61, en kötü üç tekamül ediyor.  Yani 2 Cumhuriyet Halk Partili, 1 İYİ Partili vekile tekamül ediyor. Biz 3 alabiliyorsak, 4’ü de talip olmaya çalışıyoruz. Ve bunun da çalışmasını yapıyoruz. Doğum sisteminde birinci parti Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi aldığı noktada 2  vekil çıkarıyor. Yüzde 50 aldığında da 2vekil çıkarıyor.   Yüzde 35 de düşse birinci parti olduğu için 2 vekil çıkarıyor. Dolayısıyla biz Çanak merkez itibariyle, merkez için söylüyorum. Evet. Merkezdeki her Cumhuriyet Halk Parti'deki bizim insanımız. Evde dört oyundan İYİ Parti'ye verdiğinde  İYİ Parti'de bu işi oluyor. 2 Cumhuriyet Halk Partili bir İYİ Partili milletvekili hazır hale geliyor. Bu bir mantık. Yani artık duygularımızı bir kenara bırakıyoruz. Çünkü yönetmemiz gereken birlikte yönetmemiz gereken bir ülke var. Ve kalple kafayı birleştiriyoruz. Akılla kalbi birleştiriyoruz bu seçimde. Ve bu seçimde biz parlamentoda da güçlü olmak istiyoruz”
 
Tuba Demirtaş