Gündem

Çanakkale’yi balon balığı korkusu sardı

Uzak denizlerden gelen ve yiyen vatandaşların ölüme kadar götüren Balon balığı, Marmara’da artık sık sık görülüyor. Hem vatandaşları hem de denizdeki türlere zarar veren Balon balığı korkusu Çanakkale’yi de sardı.

Uzak denizlerden gelen ve yiyen vatandaşların ölüme kadar götüren Balon balığı, Marmara’da artık sık sık görülüyor. Hem vatandaşları hem de denizdeki türlere zarar veren Balon balığı korkusu Çanakkale’yi de sardı. Bu balık turu ile mücadele edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, birçok çeşidi olan bu balığın kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini söylüyor.

 

Küresel ısınma, dünyadaki hayvan göçüne de neden oluyor. Karada olduğu gibi denizde de göç hızlı başladı. Denizlerdeki ısının artması, göçü daha da hızlandırdı. Bazı denizlerde hiç görülmeyen Balon balığı da artık Türkiye’nin için denizlerine kadar ulaştı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar deniz suyunun ısınmasına neden oldu. Suların ısınmasıyla birlikte Kızıldeniz'den gelerek Akdeniz'e yerleşen istilacı bir tür olan balon balığı, Ege Denizi'nden sonra rotasını Marmara Denizi'ne çevirdi.

 

Son 30 yılda denizlere giren 500'e yakın istilacı türden biri olan balon balığı biyo çeşitliliği de tehdit ediyor. Balon balığı, Kızıldeniz’den Ak denize geldiler önce. Şimdi ise Marmara denizine geldiler. Özellikle Nisan ayında daha da tehlikeli oluyorlar. Bu dönemde yumurtalarını bırakıyorlar. Hava mevsim normallerinin üzerinde, su sıcaklığı da yüksek. Bu yüzden balon balığı Marmara’ya kadar geldi. Uzmanlar, kesinlikle balon balığının yenilmemesi için uyarılarda bulunuyor. Sadece nilmemesi değil aynı zamanda bu türlerle mücadele de edilmesi gerektiğini vurgulanıyor. Aksi taktirde yenebilecek malığın kalmayacağı belirtiliyor.

2 hafta önce balon balığı yiyen 7 kişi zehirlendi ve hastaneye zor yetiştirildi. 7 farklı turu var. Her birinde farklı zehir var. Bu yüzden kesinlikle tüketilmemesi lazım.

Balık restoranı olan ve bu konuda araştırma da yapan Süreyya Üzmez, katıldığı bir TV programında bu balığın getirdiği tehlikeleri ve tedbir alınmaması durumunda önümüzdeki dönemde yaşanacak tehlikeyi şöyle anlattı; “2013 yılından Japonya’ya gittim ve bir TV programı yaptım. Her yıl bu balıktan dolayı 250 kişi ölüyordu. Artık hiç ölüm yok. Halk bilinçlendi. Türkiye’dekilerin tamamı zehirli. Bu yüzden Japonya’ya bir heyet göndermek lazım. Yerinde incelemek lazım. Japon başbakanının gittiği lokanta verdi. Sırf balon balığı satıyor. Yenilecek tür var yenilmeyecek tür var. Türkiye’de hepsi zehirli görülüyor.

Artık Karadeniz’e de geçecek. Türkiye’de çok sayıda zehirli balık turu zaten var. Burada kesinlikle balon balığını tüketmeyin. En büyük tehlike denizanasıdır. Küresel ısınma nedeniyle o kadar büyük bir arsız canlı ki. Dişi olanı günde 45 bin tane yumurta bırakıyor. Bütün her tarafı sardı. Karadeniz’de de her taraf deniz anası. Denizanası, balık yumurtalarını yiyor. Balık stoklarının büyük kısmı gitti.

Türkiye’de balık bakanlığı kurulmalı. Her deniz ürünü ile ilgili çok güzel girişimler var. Ama bunu geliştirmek ve pazarlamak lazım. AK deniz, çok kötü hale gelmesi dünyayı kötü etkiliyor. “

 

ÇANAKKALE KIYILARINDA

Marmara denizine kadar ulaşan bu zehirli balık korkusu Çanakkale’yi de sarmış durumda. Deniz ürünlerinin fazla tüketildiği yerlerden biri olan Çanakkale’de bu balığın zehirli olması nedeniyle getirdiği korkuya,  yine bu balığın deniz ürünlerine vereceği zararın önümüzdeki yıllarda yaşanacak balık kıtlığının korkusu da eklenmiş durumda.  Amatör balıkçıların farketmediği bu balık turunun vatandaşları zehirleyeceği endişesi de yaşanıyor.

 

Tuba Demirtaş