ÇOMÜ İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay'ın bu önemli çalışmaları, ÇOMÜ TV'de yayınlanan ve kentin tarihine ışık tutan "Kent ve Tarih Sohbetleri" programında ele alındı. Programda konuşan Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, Atatürk'ün Çanakkale'ye gerçekleştirdiği beş ayrı ziyaretin her birinin ayrı bir önem taşıdığını belirtti. Atabay, Atatürk'ün Çanakkale ile özel bir bağ kurduğunu vurgulayarak, bu kente misafir edilen bir başka liderin olmadığını ifade etti. İlk ziyaretin 1912 Balkan Savaşları sırasında gerçekleştiğini ve ardından 1915 yılı Şubat ayında Birinci Dünya Savaşı'nın Çanakkale Cephesi açılmadan önce tekrar ziyaret ettiğini aktaran Atabay, Atatürk'ün bu topraklarda gösterdiği askeri deha ile hem Türkiye'de hem de dünya genelinde ismini duyurduğunu vurguladı.
Harf devriminin tartışıldığı ve boğaz güvenliği konusunun ele alındığı zamanlarda Çanakkale’ye Gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyareti ve verdiği mesajlar hakkında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye gelişi 5 farklı zamanda oluyor. Yani 5 tane seyahati var bir de bunun haricinde boğazlardan geçişi var. Mustafa Kemal, her şehri ziyaret ettiğinde bir anlamı oluyor. O yüzden Çanakkale ziyaretleri sadece oradaki halkı görmek değil, oradaki güvenliği ve savunma anlamındaki düşüncelerini halka anlatmak amacı ile gelişi var. Bir de dünyaya boğazlar bölgesi olduğu için dünyaya mesajları bulunuyor. Dolayısı ile baktığımızda Mustafa Kemalin bu 5 seyahati çok önemlidir. Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak ilk seyahati 1928 yılında oldu. O dönemde Türkiye’de bir tartışma var ve o tartışma ‘Acaba biz hangi alfabeyi kullanırız’ tartışması. Atatürk’ün bir alfabe komisyonu kurması ile zirveye ulaşıyor. Mustafa Kemal Atatürk bu tartışmaları yaptıktan sonra İstanbul’da kara tahtanın başına geçecek Ağustos ayında yeni alfabeyi öğretmiş olacak. Bu bağlamda Mustafa Kemal’in yurt gezileri var. Tekirdağ, Bursa, Mudanya ve Çanakkale seyahatleri var. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk 1 Eylül 1928 yılında Çanakkale’ye gelecek" diye konuştu.
Atatürk’ün Çanakkale ziyaretlerinde iki temel neden olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, "Birincisi boğazlar o sırada askersiz vaziyette bulunuyor. İkincisi de yeni alfabeyi öğretmek konusu. Çanakkale Nüfus bakımından büyük bir değişime uğramıştı ve mübadele ile pek çok insan geldi. Gelibolu bölgesine 10 bin üzerinde mübadil gelmiştir. Bunlar adalar ve Yunanistan’dan geldiler üstelik çok fazla da Türkçe bilmiyorlar. Hatta rumca konuşanların sayısı 7 bin civarında bu da çok önemli tabi. Boğazların güvenliği konusunu da anlatmak amacı ile 1 Eylül 1928’de Çanakkale’ye gelen Atatürk hemen vilayet binasına geçecek orada bir kara tahta var ve orada devletin önde gelen şahsiyetlerini tahtaya çağırarak yeni alfabeyi öğrenip öğrenmedikleri yönünde sınav yapıyor. Daha sonra da savaş alanlarını gezecek Mustafa Kemal’in savaş alanlarını karadan gezdiği tek gezi budur. Savaş alanlarını gezerken, Çanakkale cephesinde savaşların nasıl cereyan ettiğini tek tek anlatıyor. O esnada cereyan eden bir başka hadise ise buraya bir abide yapılması tartışması oluyor. Abidenin yapılması konusunda her kafadan bir ses geliyor ve Mustafa Kemal’in işaret ettiği nokta Koca çimen tepeye yapılması şeklinde oluyor. Çanakkale’deki ziyaretinin ardından ertesi gün Gelibolu’ya geçen Mustafa Kemal’in başka bir diyaloğu ise Atıf Bey var orda. Orada Akif Bey ile tarımsal rekolte konusunda bir konuşma yapıyor. Bir de Gelibolu’da Borsa var. Bu çok önemli çünkü Türkiye’nin pek çok yerinde Borsa yok. Trakya’da yetişen ürünlerin satılması için Gelibolu önemli o yüzden Gelibolu’da kurulan Borsa’nın durumunu da öğrenmiş oluyor. Bunların dışında Mustafa Kemal’in Çanakkale ‘ye 1933 yılında bir seyahati var. Temmuz ayında denizden bu seyahati gerçekleştiriyor. Florya’dan hareket eden Atatürk Çanakkale Limanında Vali ve Belediye Başkanı şile devlet erkanı tarafından karşılandı. Çanakkale’nin sorunları üzerine Çimenlik kalesinin önündeki iskelede Çanakkale sorunları üzerine bir konuşma yaptı. Bundan sonraki ziyaret ise 13-14 Nisan 1934’te oldu. Rıza Şah aslında Haziran ayında Türkiye’ye bir seyahat yapacak ve bunun kontrolünü yapıyor. Bizim meşhur Balıkesir yolumuz var ve o yol Modern Türkiye’nin ilk yoludur. Bu yol aynı zamanda Türkiye’nin dışarıda tanıtılması için de çok önemli bir işlev görüyor. Mustafa Kemal de o dönem özellikle İran Türkiye’yi model alıyor. O sırada İran ile sorunlar da çözülmüş, çünkü Ari isyanlarından sonra İran’la bir sınır uyuşmazlığı olmuştu ve sorun çözüldükten sonra İran Şahı Türkiye’ye gelmek istiyor. Mustafa Kemal Atatürk'te modern Türkiye’yi göstermek için o yolu gösteriyor. O yolu denetlemek içinde İzmir’den Çanakkale’ye uzanan bir seyahati olacak. O güzergahta bozuk yollar varsa, o dönemin İzmir valisi Kazım bey var ona diyor ki ‘bozuk olan yerler varsa düzeltin’ diyor. Bir de bu yolu yapan Müteahhidin usulsüzlük yaptığı ve çok para aldığı şikayeti de Mustafa Kemal’e gitmiş. Mustafa Kemal de incelemiş ve aslında daha ucuza yapılmış bir yol. Seyahatinde Küçükkuyu’da kahve içiyor ve oradan da Ayvacık’a geçiyor. Orada bir milletvekili ile görüşmesi var oradan da Ezine’ye ve Çanakkale’ye gelecek. Çanakkale’de onuruna verilen baloda Madam Kety ile dans edilmesi beklenen Atatürk Vali Bey’in kızı Beriha ile dans ediyor. Bu ziyaretinde de askeri konumları kontrol ettikten sonra Balıkesir üzerinden geriye dönüyor. Bu seyahati İran Şahının gelişi ile ilgili hazırlık oldu" şeklinde konuştu.
İran Şahı ile olan Çanakkale ziyareti hakkında açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, “Rıza Şah ile olan seyahat ise 25 Haziran 1034 tarihinde gerçekleşiyor. Rıza Şah babasının yerine İran devletinin başına geçmiş. Genç bir insan ve Mustafa Kemal’i öğren alıyor ama o sırada İran yönetimi farklı bir yönetim ve şah olmanız bütün güçlere hakim olmanız anlamına gelmiyor. Dolayısı ile Rıza Şah pek çok yapmak istediği şeyleri yapamıyor. Ama Mustafa Kemal gibi devrimler yapmak, modern okullar açma konusunda hem fikir. Mustafa Kemal da Rıza Şahla 25 Haziran tarihinde Kirazlı üzerinden Çanakkale’ye geliyor. Atta Kirazlı'da bir okulun temelini atarak ve imza attıkları bir kağıdı okulun temeline attılar. Sonra Çanakkale’ye gelen ikisine halk tarafından çok büyük saygı gösterildi. Çanakkale’de de Erenköy’e gittiler burada Yavuz’un da katıldığı boğazda bir tatbikat yapacaklar. Burada Şah’ın yanında İran’ın Genel Kurmay Başkanı ve Türkiye’nin İran Büyükelçisi de yer aldı. Tatbikat Deniz güçlerinin yanı sıra kara ve hava güçlerinin de katılımı ile çok başarılı geçiyor. Daha sonra deniz yolu ile İstanbul’a geri döndüler ve Rıza Şah’ın bu gezisi dünyada çok yankı uyandıracaktır. O dönem İranlılar Milletler Cemiyetinde Türkiye lehine çekilecekler ve Atatürk vefat ettiğinde milli yas ilan edecekler. Bu açıdan Şah’ın ziyareti çok önemli bir ziyaretti” dedi.
Mustafa Kemal’in Çanakkale’ye son ziyareti ise 1 Ağustos 1934 tarihinde olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, "Bu seyahat ile ilgili güvenlik nedeni ile fazla detay verilmedi. Bunun dışında 1935 yılında bir de boğaz geçişi vardır. O dönem İtalyan tehdidi vardı ve bu tehdide karşı Anadolu’nun nasıl savunulacağı ile ilgili gelişmelerin görüşüldüğü bir geçiştir ve Mustafa Kemal Çanakkale Boğazından geçerek İskenderun limanına kadar gitmiştir. Geçiş gece olduğu için Mustafa Kemal’i göremeyen Çanakkaleliler üzüntülerini belirten bir açıklama yaptılar” dedi.
Bünyamin Nami Tonka
Foto: BHA