Gündem

Kadına yönelik şiddet haberlerine sıfır tolerans

Çanakkale’de kadına yönelik haberlerde sıfır tolerans projesi çerçevesinde eğitimlere devam ediliyor.

Projesi’nin 4. atölye çalışması da tamamlandı. Proje’nin 4. atölye çalışmasına ÇOMÜ İletişim Fakültesi Halkla ilişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim üyesi Doçent Doktor Hicran Özlem Ilgın, ÇOMÜ Öğretim Görevlisi Onur Bayram, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Müdürü Nuray Gümrükçü, Aile Sosyal Hizmetler il Müdürlüğünden Hazal Çelen Öney ve Çanakkale merkezde bulunan gazete ve internet haber sitelerinde çalışan gazeteciler katıldı.

Atölye çalışmasında sunumu Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın yaptı.  “Gazete Haberlerinde Kadın Temsili ve Etik Unsurlar” konulu sunumu yapan Ilgın, “Kadına Yönelik Şiddet Haberlerinin Sıfır Tolerans” projesinin dördüncü ayına geldik. Süreç hakikaten çok hızlı ilerliyor. Her ay bir eğitim hedefimizin tam anlamıyla tutturmuş durumdayız. Geçtiğimiz süreç içerisinde hem kadına yönelik şiddet haberlerinin kaleme alınmasında basın bağlamında, özellikle bizim hukuk süreçlerinde etkileyebilecek durumlar, olması gerekenler, etik unsurlar ve robotik uygulamalarla ilgili çeşitli eğitimler aldık. Temel olarak medyada kadının temsiliyle ilgili Genel bir bilgi vereceğim. Sözlerime başlarken her şeyden önce medyanın gücünden bahsetmek istiyoruz aslında.  Medyanın toplumu şekillendiren, gündemi belirleyen diğer yandan toplumun zaman zaman ne düşünmesini ya da ne kadar süreyle düşünmesini, nasıl düşünmesini, medyanın o ekonomi politik kimliği üzerinde nasıl aslında yansıttığına göre kısaca bir bakacağız. Hem teoriler üzerinden bakmış olacağız. Dolayısıyla bu bağlamda da biz bu toplum üzerinde oluşan algıları, toplumun özellikle kadına yönelik sadece şiddet bağlamında değil, kadının toplum içerisinde, konumuna ilişkin, medyanın gücünden bahseder noktaya getireceğiz. Çalışmamızı temelde aslında biz gazetede, yani gazete haberlerinde diye aslında şemayı çiziyoruz ama medyayı işaret ediyoruz. Kadını nasıl temsil ettiğimiz ne ölçüde kadına aslında haberlerde yer verdiğimiz bütün bu temayı oluşturuyor. Yani meselesi sadece kadına yönelik şiddetin haber konusu, yapılması değil. Aynı zamanda kadının haberlerde yer alış biçimlerinin de aslında bir şiddet ifadesi taşıdığını hem görseller üzerinden, hem de metinler üzerinden şiddet ifadesi taşıdığını, aslında bu sunumda net bir şekilde çizmiş olacağız. Medyanın Gündem belirleme gücü var. Yani aslında biz medya kuruluşları olarak aslında bütün toplumun gündemini belirliyoruz dedik. Biz buna gündem belirleme kuramı diyoruz aslında. İletişim teorilerini anlatırken bundan belirleme kuramı diyoruz. Toplumun ne kadar süreyle, neyi ne ölçüde, nasıl düşürülmesi gerektiğine ilişkin aslında haberlerin veriliyor olması durumu medyanın aslında gücünü ortaya koyuyor. Dolayısıyla biz özellikle kadına yönelik şiddet çerçevesinde gündem belirleme gücünü çok etkili olduğunu, dolayısıyla toplumsal algıyı ciddi anlamda etkilediğini ortaya koyan araştırmalar olduğunu biliyoruz. Araştırmalar da bu çerçeveyi aslında net bir şekilde çiziyor arkadaşlar. Dolayısıyla medya gündemi belirlerken bunu haber biçimde sunuyor aslında. işte televizyon dizileri üzerinden de aslında veya herhangi televizyon programları üzerinden de birtakım bilgilerin aktarımı noktasında aslında kadına yönelik şiddetle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz.” dedi.

Arzu Baladur