Çanakkale Boğazı’nın kenarında Gelibolu ilçesinin karşısında yer alan Lapseki hem 2 bin 500 yıllık mitolojik tarihi ile hem de Kültürel, doğal ve turistik çekiciliğiyle Çanakkale’nin en gözde ilçelerinden biri. Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizi’nin birleştiği alanda yer almaktadır. Çanakkale Savaşları sırasında şehit olan askerlerin mezarları da bulunmaktadır.
Çanakkale Boğazı’nda yer alan en önemli 4 yerleşim yerinden biridir. Eski adı, Lampsakos’dur. Efsaneye göre kentin adı Bebrik Kralı Mandron'un kızı Lapseke'den gelmektedir. Lampsakos Antik Kenti'nin MÖ 670'de Kolophonlular (Foçalılar) tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Kent, coğrafyacı Strabon’a göre Miletos koloni kentidir. Millattan Önce 499 yılında Perslere baş kaldıran Tonya halkının içerisinde yer almıştır. M.Ö. 471 yılında Perslerin yönetimine girmiştir. Pers Savaşlarındaki yenilgilerinden sonra Persler, kenti Yunan Komutan Themistokles'e ganimet olarak vermişlerdir. Daha sonra Atina önderliğindeki Attika-Delos Deniz Birliği’ne katılan kent, MÖ 412'de birlikten çıkmak istemişse de, tamamıyla Atina'nın kontrolüne geçen birlikten ayrılmasına izin verilmemiştir.
Peloponnesos Savaşı'nın sonlarına doğru MÖ 405'de Spartalıların eline geçen yerleşme, daha sonra Persler tarafından işgal edilmiştir. MÖ 362'de özgürlüğünü kazanan kenti, MÖ 335’de Atinalı Komutan Khares işgal etmiştir. MÖ 334'de ise Büyük İskender'in (Aleksandros) egemenliğine girmiştir. Daha sonra Romalılar bölgede hakimiyetlerini kurmuşlardır. Lampsakos, Orta Çağ'da önemli bir liman olmuştur. 1356 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedilinceye kadar, Doğu Romalıların (Bizanslıların) elinde kalmıştır. Bölgede Lampsakos Antik Kenti’nin yanı sıra Umurbey'in kuzeydoğusunda ve Pekmez Pınar'da yer alan Perkote antik yerleşmesi de yer almaktadır.
İKİ ATLI TÜRBESİ
Buranın ilginç bir hikayesi var. Buna göre: Osmanlı Padişahı Orhan Gazi zamanında: Gazi Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetler, Lapseki yakınlarına gelirler. O dönemde, Lapseki Bizanslıların elindedir. Orhan Gazi’nin fermanını, Lapseki’ye götürmek üzere, üç süvari askeri görevlendirilir. Bu süvarilerin atları: al yani kırmızı renktedir. Süvariler: 1356 yılında, Lapseki’ye girerken: şu anda kabirlerinin bulunduğu yerde, Bizans askerleri tarafından şehit edilirler. Bu şehitlerden iki tanesinin cesedi, hemen oraya gömülür, fakat diğer üçüncü şehidin cesedi bulunamaz. Bu olay nedeniyle: buraya, “İki Atlı Türbesi” ismi verilmiştir. Lapseki ilçe merkezinin güneydoğusunda, Çanakkale boğazına hakim bir noktada, küçük bir tepe üzerinde bulunmaktadır. İlçe merkezine uzaklık, toplam 1 km. dir. Yolu bozuk olan türbe bölümünde; üzeri açık iki kabir bulunmaktadır.
LAPSEKİ DALYAN MAHALLESİ
Burası: ilçe merkezine 1 kilometre uzaklıkta, Lapseki-Çardak arasındaki bir yerdir. 1983-1984 yılları arasında yerleşime açılmıştır. Halk plajı, kafeler, restoranlar ve pansiyonlar var. Sessiz ve sakin bir tatil düşünenler için çok uygun. Zaten: Marmara denizinde, denize girilebilecek en temiz yer.
LAPSEKİ SÜLEYMAN PAŞA CAMİ
Orhan Gazi döneminden kalan bu cami; geniş iç yapıya sahiptir. İki katlı yapı da son cemaat yeri de mevcuttur. Türkler Rumeli’ye geçerken Milattan Sonra 1345-1357 yılları arasında, kiliseden camiye Gazi Süleyman Paşa tarafından çevrildiği söylenmektedir.
UMURBEY HÜDAVENDİGAR CAMİ
XIV. Yy’da 1. Murat döneminde yapılmış olan bir camidir. Bazı tarihi kaynaklarda bu caminin Orhan Gazi zamanında kiliseden camiye çevrildiğini belirtir. Günümüzde cami tamamen yıkılarak, tekrar aynı isimle yapılmıştır.
YAKUP BEY KÜLLİYESİ
15. yüzyıldan kalmadır. Lapseki'nin kuzeydoğusundaki Çardak köyünde bulunan külliye; cami, medrese, mektep ve han yapılarından oluşur. Caminin duvarları iki dizi tuğla ve moloz taştandır. Kubbe, sağır ve yüksek 8 köşeli bir kasnağa oturur. Minare kapısı revağın içindedir. Medrese, caminin kuzeyindedir. 9 odadan oluştuğu bilinen yapı tümüyle yıkılmış durumdadır. Külliyeyi oluşturan yapılardan han, 61,90 x 18,45 m boyutlarındadır. Duvarları düzgün moloz taştandır.
ABDULLAH BİN HACI YAKUP TÜRBESİ
Rivayete göre Gazi Yakup Bey ve ailesinin mezarlığıdır. Çardak’ta, Belediye Binasının etrafında yer almaktadır. Korunması amacıyla, etrafı duvarlara çevrilmiştir.
SEYYİDİ SEFAİN SULTAN TÜRBESİ
Lapseki’de bulunan, Gazi Süleyman Paşa Cami'nin yüz metre kuzey doğusundadır. İki kabir vardır, türbenin üzeri açıktır. Kabirlerde bulunan mezar taşlarındaki yazıtlardan Osmanlı tersane amirlerinden Cezayirli Ali Kaptan Paşa ve ailesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
LAPSEKİ ŞEHİTLİĞİ
1915 yılında Çanakkale Savaşı esnasında ölen ve yaralanan askerlerimizin bir kısmı gemiler aracılığıyla Lapseki’ye sevk edilmiştir. Bunun ardından 1955 yılında Lapseki Belediye Mezarlığının yanında bulunan Şehitliğe nakil edilmiştir.
ÇARDAK ARIBURNU ŞEHİTLİĞİ
Çanakkale Savaşı esnasında, Çardak Köyü hastane olarak kullanılmıştır. Yaralı askerlerimiz gemiler aracılığıyla buraya sevk edilmiştir. Ölen şehitlerimiz buraya defnedilmiştir. Çanakkale-Bursa yolu üzerinde bulunan Şehitlik, 1940 yılında abide yaptırılarak duvarlar ile çevrilmiştir.
KÖPRÜ LAPSEKİ’YE OLAN TALEBİN ARTMASINA NEDEN OLDU
1915 Çanakkale Köprüsü’nün yapılması ile Lapseki’ye olan talep de yükseldi. Boğazın iki yakasını birleştiren köprü, emlak piyasasını hareketlendirdi. 1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle dünyada bir ilk. Cumhuriyet'in 100'üncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları Türk bayrağının renkleri olan kırmızı-beyaza boyandı. Her iki yakada 333 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşları'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde yapıldı. Köprünün açılması ile beraber buradaki hareketlilik de arttı. Daha önce boğazdaki ulaşım sadece feribotlarla sağlanıyordu.
Bünyamin Nami Tonka