Genç kanın yaşlanmayı tersine çevirebilmesi fikri ilk olarak Dracula ile ilgili gotik fantazi kitaplarında ortaya çıkmıştır. Sonrasında bu düşüncenin sadece bir bilim kurgu unsuru olmadığı ve bilimsel temellerinin bulunduğu, çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur.
Amerikalı araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, genç ve yaşlı fareleri, kanları birbirine aktarılacak şekilde bir araya getirip 12 hafta boyunca bu şekilde yaşamaları sağlanmış; Çalışmanın sonunda yaşlı farenin tüylerin beyazdan siyaha dönüşmeye başladığı, gözlerinin daha iyi gördüğü, kulaklarının dik, vücutlarının daha dinç bir hale döndüğü görülürken; genç farede ise tam tersi, yaşlılık ibarelerinin gelişmeye başladığı görülmüştür.
Erkek ve Dişi Üreme Hücreleri olan sperm ve yumurtanın döllenmesi sonrası oluşan zigot, çeşitli mekanizmalar eşliğinde bölünmeye ve canlının ilk organ taslaklarını geliştirecek olan Embriyoya dönüşme aşamasında önce 2, sonra 4, sonra da 8 hücreli aşamalardan geçer. Bu sekiz hücreli aşamadayken, hücrelerden birini özel işlemle çıkartıp laboratuvarda başka bir kültür ortamında büyütmeye devam edersek, bu tek hücre, yetişkinin sahip olacağı tüm hücreleri oluşturabilecek özellikte bir kök hücredir. Bu hücreden, alınan embriyonun hücrelerinin birebir aynı özellikleri ve niteliği taşıyan aynı yumurta ikizlerini oluşturmuş oluruz. Buna Embriyonik kök hücre adı verilir. Gelişimini tamamlamış İnsan vücudunda da bazı hücreler, tüm hücrelere ve dokulara dönüşme yeteneklerini devam ettirir, yaralanmayı iyileştirir, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılarak organizmanın sürekliliğini sağlayabilirler.
Uzun yıllardır löseminin tedavisinde kullanılan kemik iliği, hematopoetik dediğimiz kan kaynaklı kök hücrelerin başında gelir. Ayrıca kişinin vücut yağlarından elde edilen mezenkimal kök hücreler, kulak arkası dokudan alınan fibroblast kültürü dediğimiz kök hücre uygulamaları ve son yıllarda daha popüler hale gelen ve etkinliği çeşitli vakalarda gösterilmiş eksozom dediğimiz hücresel partiküller başta cilt gençleştirme , yanık vb yara iyileştirme, bazı kas ve eklem hastalıkları, alzheimer, otizm ,serebral palsy gibi hastalıkların tedavisinde etkili olabilmektedir.
Uzm. Bio. Dr. Çiğdem Üregen,'' Dolayısıyla geçmişten beri biliyor ve yaşadığımız örneklerde de görüyoruz ki, iyileşmenin, çoğalmanın, gençleşmenin ve uzun ömrün iksiri kendi kanımızda ve kök hücrelerimizde…Uzun yıllar öncesinde çocuk sahibi olamayan yeni evli kadınlara sünnet derisinin şifasına inançla bir nevi terapi önerilmesi ve bunun meyvelerinin alınması, bugünkü Sünnet Derisi uygulamalarının öncüsü niteliğindedir.''dedi.
Haber Merkezi