Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi “Sözlerimin hemen başında bu sabah eğitim sırasında kaza kırıma uğrayan uçağımızda şehit olan iki pilotumuza Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Hava Kuvvetlerine ve kahraman ordumuza başsağlığı diliyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını inşallah cennet eylesin.
14-28 Mayıs seçimleri sonrasında oluşturduğumuz kabinemizin görevdeki birinci yılını dün itibarıyla tamamladık. Öncelikle Rabbimize, mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz necip milletimize ve Türkiye’ye hizmet etme imkânını bizlere bahşettiği için hamdediyoruz.
85 milyonun her bir ferdine şahsımıza, partimize ve ittifakımıza duydukları güven için yürekten teşekkür ediyorum. Kabine üyeleri olarak hep birlikte aziz milletimizin teveccühüne mazhar olabilmenin gayretindeyiz. Demokrasilerin ilk ve öncelikli şartı, halka hesap vermektir. 22 yıla yaklaşan iktidarlarımız döneminde 18 kez sandıkta millete hesap verdik ve hepsinde de ibra olduk. Her yıl bütçe ve kesin hesap görüşmelerinde millî iradenin tecelligâhı olan Meclis’e hesap verdik, veriyoruz.
“85 MİLYONUN TAMAMININ HÜKÛMETİYİZ”
Bunların dışında, 81 vilayetimizin tamamında katıldığımız toplantılarda ve mitinglerde doğrudan milletimize hesap verdik. Türkiye’nin kaynaklarının nereye gittiğini, neye ne kadar harcandığını ayrıntılarıyla insanımıza anlattık. Vatandaşa hesap veren, şeffaf, etkin ve güven duyulan bir yönetim geleneğinin ülkemizde yerleşmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız.
Şunu burada altını çizerek tekrar ifade etmek arzusundayım Biz 85 milyonun tamamının hükûmetiyiz. Emekçinin olduğu kadar işverenin de hükûmetiyiz. Köylünün olduğu kadar şehirlinin de hükûmetiyiz. Çiftçinin olduğu kadar memurun, emeklinin de hükûmetiyiz. Gençlerin olduğu kadar kadınların, yaşlılarımızın da hükûmetiyiz. Batıda yaşayanların olduğu kadar doğuda yaşayanların da hükûmetiyiz. Bize oy verenler kadar tercihini farklı yönde kullananların da hükûmetiyiz. Vatandaşımız, ülkenin direksiyonunda nasıl idareciler görmek istiyorsa, biz işte öyle bir kadro olmanın peşindeyiz.
783 bin kilometrekare vatan toprağının her karışına, 85 milyon insanımızın her bir verdine aynı nazarla yaklaşıyor ve aşkla hizmet ediyoruz. Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın ve daha da yüceltmenin mücadelesini veriyoruz. Hükûmetlerimizin ismini milletimizin gönlüyle birlikte büyük bir başarı hikâyesi olarak siyaset literatürüne yazdıran temel vasfımız işte budur.
Hükûmet olarak yegâne referansımız hizmetlerimiz ve eserlerimizdir. Türkiye’ye kazandırdıklarımız ortadadır, hedeflerimiz ortadadır. Milletimiz de yaptıklarımızı, yapacaklarımızı çok net görmektedir. Bizim için esas olan zaten milletimizin takdiridir, duası ve kararıdır. Allah ömür verdikçe ‘Bugün hak için, halk için ve Türkiye için ne yaptık’ sorusunu kendimize sormaktan geri durmayacağız.
“ADALETİN, HIZLI VE TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMESİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN ÇEKİNMEYECEĞİZ”
Adalet hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi 2002’den beri üzerinde hep titizlikle durduğumuz bir konudur. Son bir yılda teşkilatımızın fiziki altyapısını güçlendirmek için toplam 52 bin metrekare kapalı alana sahip beş adalet sarayını hizmete açtık. 11 ilimizde toplam 972 bin metrekare kapalı alana sahip adliye binasının inşaatına başladık.
İki yeni adli tıp binasının inşaatını tamamladık, inşaatı ve proje çalışmaları devam eden adli tıp kurumu binası sayısı ise beştir. Bu dönemde toplam 11 bin 307 kişi kapasiteli 14 ceza infaz kurumu ile iki denetimli serbestlik binası faaliyete geçti. Hâkim ve savcı sayımız 24 bin 829'a ulaştı. Son bir yılda toplam 2 bin 294 hâkim ve savcı ataması yaptık. Son bir yıllık süreçte alınan hâkim ve savcı adayı bin 498 oldu. Aynı dönemde atanan yardımcı personel sayısı ise 20 bin 779'dur.
Yargılamanın hızlandırılması için ilk derecede 168 adli, dokuz idari olmak üzere toplam 177 mahkemenin yanı sıra, istinaf kanun yolu incelemelerinin daha hızlı sonuçlanması için 21 istinaf dairesi faaliyete geçirildi. Duruşmalara uzaktan katılımı sağlayan 386 SEGBİS cihazının kurulumu yapılmış ve 1 milyon 708 bin SEGBİS görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Kurulumu yapılan elektronik duruşma sistem sayısı ise 340'tır. İhdas edilen 40 yeni noterlik ile toplam noterlik sayısı 2 bin 385'e yükseldi.
Yine bu dönemde 8'inci Yargı Paketi ile önemli değişikliklere imza attık. 9'uncu Yargı Paketimiz hâlihazırda Meclis’imizin gündemindedir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulamasını sağladık.
Hukuk uyuşmazlıklarında ara buluculuk mekanizmasıyla son bir yıllık süreçte 1 milyon 340 bine yakın uyuşmazlık çözüme kavuşturuldu.
Son bir yılda uzlaştırma kapsamında 324 bin 744, seri muhakeme usulü kapsamında 141 bin 243 ve basit yargılama usulü kapsamında 256 bin 826 dosya hızlı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Önümüzdeki dönemde adaletin tecellisini hızlandıracak, toplumumuzdan gelen bazı şikâyetlerin önüne geçecek adımları atmaya devam edeceğiz.
Reform irademizin somut sembolü olacak bazı hazırlıkların içindeyiz. Yeni Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile inşallah bu alanda beklentileri karşılayacağız. Mülkün temeli olan adaletin, etkin, hızlı ve tarafsız bir şekilde işletilmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz.
“AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRECEK PEK ÇOK ÇALIŞMA YAPTIK”
Toplumun temel direği olan aile kurumunun önemini daha iyi anladığımız günlerden geçiyoruz. Aile müessesesi bir bütün olarak tarihinin en çetin sınavını veriyor, en ağır saldırılarına maruz kalıyor. Küresel kültürün desteklediği ve teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini ve fıtratını tehdit eder boyutlara ulaştı. LGBT dayatması, faşizmi dahi aratır bir zorbalığa, baskıya ve toplumu yozlaştırma aracına dönüştü.
Ekonomik zorluklardan şehirleşmeye, bireyselleşmeden değişen algılara kadar çok farklı alanlarda ailenin ciddi sıkıntılarla yüzleştiğini görüyoruz. Yakın zaman önce açıklanan 2023 yılı doğum istatistikleri, bu tehditlerden ülkemizin de azade olmadığını göstermiştir. Biliyorsunuz uzun bir süredir muhalefetten gelen eleştirilere rağmen aile meselesinin önemine her vesileyle dikkat çekiyorduk.
Son veriler, bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Azalan doğum oranları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de alarm veriyor. İnşallah bu konuda yeni uygulamaları devreye alacağız. Son bir yılda aile kurumunu güçlendirecek, tehditler karşısında dirençli hâle getirecek pek çok çalışma yaptık.
'Ailemiz, istikbalimiz' temasıyla 8. Aile Şûrası'nı düzenledik. Evlenecek çiftlere Aile ve Gençlik Fonu ile faizsiz kredi desteğinin yanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Fonun ilk uygulamasını deprem bölgesindeki illerimizde başlattık. Bugüne kadar 9 bin 617 başvuru oldu. Başvurusu kabul edilenlere ödemeleri peyderpey gerçekleştiriliyor. İlk kez hazırlanan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını hayata geçirdik. Aile Enstitüsü’nün kuruluş hazırlıklarına başladık.
“GÜÇLÜ AİLE, GÜÇLÜ TÜRKİYE VİZYONUYLA BU ALANDAKİ FAALİYETLERİMİZİ GENİŞLETEREK SÜRDÜRECEĞİZ”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Birinci Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’na ülkemizde ev sahipliği yaptık. Dünyada bir başka örneği bulunmayan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’ni hizmete açtık. 145 bin 727 metrekareyi bulan inşaat alanıyla sosyal hizmet şehrimiz 928 yatak kapasitesi, idari binaları, polikliniği, ibadethaneleri, rehabilitasyon ve fizik tedavi merkezleriyle örnek bir eser oldu.
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdik. 2023 yılı OECD değerlendirmesinde Türkiye, OECD genelinde kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülke arasında yer aldı. 'Şiddete sıfır tolerans' anlayışıyla kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız hâline getirdik. 25 Kasım'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi'ni çıkardık.
Savaş mağduru Filistinli kadın ve çocuklara sosyal yardım ve psikososyal destek hizmeti sağlıyoruz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen vatandaşlarımız dâhil 1,7 milyon kişiye psikososyal destek verdik. Evde bakım yardımı kapsamında 36 milyar 360 milyon lira ödeme yaptık. 171 bin 915 çocuğu ailesinin yanında destekledik. Son bir yılda bin 33 çocuğumuzu koruyucu aile yanına yerleştirerek çocuk sayısını 10 bin 213'e çıkardık. Ayrıca bin 345 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın, devlet korumasında yetişmiş 2 bin 990 gencimizin, 2 bin 114 engelli kardeşimizin atamasını gerçekleştirdik. 'Güçlü aile, güçlü Türkiye' vizyonuyla bu alandaki faaliyetlerimizi genişleterek sürdüreceğiz.
“ÇALIŞMA HAYATININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK TARİHÎ NİTELİKTE BİRÇOK ADIM ATTIK”
Çalışma hayatının iyileştirilmesine yönelik bugüne kadar tarihî nitelikte birçok adım attık. Dünyanın en kapsayıcı, yaygın ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemine sahip ülkesiyiz. Çalışanı, memuru, emekliyi, ücretli kesimi enflasyona ezdirmeme ilkemize bugüne kadar sadakatle bağlı kaldık. 1 Ocak 2024 tarihinde itibaren geçerli olan asgari ücret net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Böylece bir önceki döneme göre net asgari ücret artış oranı yüzde 49, 2023 Ocak dönemine göre artış oranı ise yüzde 100 olarak gerçekleşti.
Memurlarımızın maaşlarını, söz verdiğimiz üzere, Temmuz 2023'te en düşük 22 bin liraya, Ocak 2024 itibariyle de 33 bin liraya çıkardık. 7'nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, genele ilişkin oransal zam dışında, 11 hizmet kolunun tamamında mutabakat sağlandı. En düşük emekli aylığında Ocak 2023 tarihine kıyasla net yüzde 82 artışa gittik. 2023 yılı ekim ayında emeklilerimizin tamamına bir defaya mahsus olmak üzere 5’er bin lira ödedik. Ramazan ve Kurban Bayramlarında ödediğimiz emekli ikramiyesi 2024 yılı itibariyle yüzde 50 artışla 3 bin liraya çıktı.
Kurban Bayramı ikramiyesini 10-14 Haziran tarihleri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Böylece tek kalemde emeklilerimize toplam 42 milyar tutarında bir ödeme yapmış olacağız. Kamu Bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon tutarlarının yükseltilmesini temin ettik.
Ortak Paylaşım Platformu ve Çalışma Meclisi’ni sendikalarımızla, işverenlerimizle ve çalışma hayatının tüm temsilcileriyle gerçekleştirdik.
“İŞSİZLİK ORANIMIZ YÜZDE 8,6 İLE SON 10 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ”
Şu noktaya özellikle değinmek istiyorum, iş gücü piyasasına yönelik aldığımız tedbirler ve faaliyetlerimiz neticesinde Cumhuriyet tarihimizin rekorları kırıldı. İstihdam sayımızı 32,6 milyon kişiye, istihdam oranımızı yüzde 49,5'e, iş gücüne katılım oranımızı ise yüzde 54,2’ye yükselttik. İşsizlik oranımız ise yüzde 8,6'yla son 10 yılın en düşük seviyesine indi.
Kadın istihdam oranını yüzde 32,5’e, istihdam sayımızı 12,3 milyon kişiye yükselttik. Kadın istihdamını desteklemeye yönelik ‘İş Pozitif’ programıyla 250 binden fazla kadını istihdama kazandırdık. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamına verdiğimiz teşviki 2025 yılı sonuna kadar uzattık.
Bu teşvik sayesinde yılda 650 bin kişi için sosyal güvenlik primi işveren paylarını karşılıyor, reel sektöre yaklaşık 25 milyar lira destek oluyoruz. Son bir yıl içinde İŞKUR aracılığıyla 1,3 milyon kişiyi işe yerleştirdik. 2024 yılında bu sayı 570 bini geçmiş durumdadır. 6 Şubat depremleri nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen il ve ilçelerdeki işveren ve sigortalılarımızın SGK’ya olan borçlarının ödenmesi 28 Şubat 2025 yılına kadar ertelendi.
2023 Aralık ayında genel sağlık sigortası prim borcu bulunan 1 milyon 879 bin vatandaşımızın yaklaşık 1,8 milyar liralık borcu silindi. İşverene asgari ücret desteği uygulamasında destek tutarını 700 liraya çıkardık. 2024 Mart ayı itibarıyla işverene toplam 99,1 milyar lira asgari ücret desteği verildi. Son bir yılda geri ödeme listemiz genişletilerek 128 adedi kanser ilacı olmak üzere toplam 570 adet ilaç geri ödeme kapsamına alındı. Böylelikle 858'i kanser olmak üzere Geri Ödeme Listelerinde yer alan ilaç sayısı 8 bin 457'ye ulaştı. Sağlık raporu olan hastalarımızın hastanelerde sıra alıp beklemeksizin aile hekimlerine giderek ilaçlarını yazdırmalarını kolaylaştırdık.
“DEPREMZEDELERİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği alanında çok yönlü bir mücadelenin içindeyiz. Ülkemizin bu alanda birinci gündemi deprem bölgesi ve afetlere hazırlıktır. 6 Şubat 2023 tarihinde millet olarak hem kendi tarihimizin hem de insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadık. Asrın felaketi olan depremlerde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Yıkılan binaların altında kalan 53 bin 614 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden ve inşallah şehit olduklarına inandığımız tüm kardeşlerimize bugün bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
6 Şubat'tan beri tıpkı önceki kabinemiz gibi yeni kabinemizin de önceliği depremin yaralarının süratle sarılmasıydı. 2024 yılının bütçesinde deprem çalışmalarına 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçtiğimiz yıl da aşağı yukarı aynı tutarda bir harcama yaptık. Kira yardımı, taşınma yardımı, destek ödemesi, tahliye ödemesi gibi farklı kategorilerde vatandaşlarımıza doğrudan yaptığımız ödemelerin tutarı 126 milyar lirayı aşıyor. Depremzedelerimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. Depremden etkilenen 11 şehrimiz de 451 bin 297 bağımsız bölümün büyük kısmının ihale sürecini tamamlayarak inşasına başladık.
“YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ”
4 bin 333 köyde 50 bini çelikten, toplamda 100 bin köy evi inşa ediyoruz. Ayrıca inşası biten konutlarımızın hak sahipliğini belirliyoruz. Şubat ve mart aylarında 76 binden fazla konutumuzun hak sahiplerini belirleyip vatandaşlarımıza teslim ettik. Bu sayı tabii ki bir başlangıç. İnşallah her ay 10-15 bin konut bitirerek yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz.
2025 yılının son aylarına doğru tüm hak sahiplerini konut ve iş yerlerine kavuşturmayı hedefliyoruz. Şehirlerimizi, konutları ve iş yerleri yanında caddeleriyle, meydanlarıyla, üretim ve istihdam altyapısıyla yeni baştan tasarlıyoruz. Özellikle depremde en çok hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'ya 'şehir meydanı' projesi yapıyoruz. İçme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 64 milyar lira hibe desteği veriyoruz.
Afetzedelerimizin talepleri doğrultusunda yerinde dönüşüm projesini devreye aldık. Projede konutlar ile köy evleri için 1,5 milyon lira finansman sağlıyoruz. Projeye başvuruların sayısı 256 bine ulaştı. 28 binden fazla vatandaşımız işlemlere başladı. Kentsel dönüşüm çalışmalarının önündeki hukuki engelleri yeni yasayla kaldırdık ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nı kurduk.
“ŞEHİRLERİMİZİ DEPREME DAYANIKLI HÂLE GETİRMEK SORUMLULUK MAKAMINDAKİ HERKES İÇİN MİLLÎ BİR GÖREVDİR”
İstanbul’un depreme hazırlanması için hayata geçirdiğimiz Yarısı Bizden Kampanyası ile hak sahiplerine 1,5 milyon lira destek veriyoruz. 1 milyon vatandaşımızın başvurduğu proje kapsamında şu ana kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı. Biliyorsunuz, 31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul'un karşı karşıya olduğu riskleri konuşmalarımızda her fırsatta gündeme getirmiştik.
İstanbul'da bulunan toplam 7,5 milyon bağımsız bölümün 600 bininin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Pazar günü Küçükçekmece ilçemizde çöken bina, kentsel dönüşümün İstanbul için ne kadar hayati bir mesele olduğunu hepimize tekrar hatırlatmıştır.
Şunu bir defa kabullenmemiz lazım; İstanbul, bu konuda adım atmakta geciktikçe riskler daha da artacaktır. Şehirlerimizi depreme dayanıklı hâle getirmek, hangi parti olursa olsun, sorumluluk makamındaki herkes için millî bir görevdir. Ancak bu meselenin hâlen yeterince idrak edilemediğini görüyoruz. Hükûmetimizin ve Bakanlığımızın sergilediği hassasiyetin bir an önce yerel yöneticiler tarafından da gösterilmesini özellikle bekliyoruz.
İzmir’in depreme hazırlanması kapsamında Dünya Bankası işbirliğiyle Dirençli Şehirler Projesi’ni başlattık. İzmir dâhil beş şehrimizde hak sahiplerine 180 ay vade ve yüzde 0,69 gibi çok düşük maliyetle 2,5 milyon liralık finansman sunuyoruz.
“DENİZ VARLIĞIMIZI KORUMAK VE KİRLİLİĞİ ÖNLEMEK İÇİN KAPSAMLI TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Küresel bir çevre hareketine dönüşen Sıfır Atık ile 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2023’te yüzde 35’e çıkardık. 2035’te hedefimiz yüzde 60’dır. Göcek Mapa-Şamandıra Projesi ile 805 kilometrekarelik alandaki 20 koyumuzu yaklaşık 700 700 mapa-şamandırayla koruma altına alıyoruz.
Ayrıca vatandaşlarımızın denize ulaşmasına engel olan hukuk dışı yapıları yıkıyoruz. 'TÜRKİYEDENİZ' projesiyle halkımızın denizlere erişimini kolaylaştırarak, deniz kıyılarında yaşam kalitesini artıracağız. Ayrıca deniz varlığımızı korumak ve kirliliği önlemek için kapsamlı tedbirler alacağız.
“ENERJİ SON YILLARDA TARİH YAZDIĞIMIZ BİR BAŞKA ALANDIR”
Enerji son yıllarda gerçekten tarih yazdığımız bir başka alandır. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ekonomimizin istifadesine sunma noktasında büyük mesafe aldık. ‘Enerjide Tam Bağımsız Türkiye’ vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Filyos’ta günlük doğal gaz üretimi 5,1 milyon metreküpü aştı. 2 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını artık buradan karşılayabiliyoruz.
Karadeniz gazının sevincini milletimizle paylaşmak için başlattığımız 25 metreküplük ücretsiz doğal gaz desteğimizi bir yıl boyunca devam ettirdik. İlk ay ısınma dâhil konutlardan hiç ücret almamış, vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını devlet olarak biz ödemiştik. Böylece insanımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk.
Fatih Sondaj Gemisi, Sakarya Gaz Sahası'nda yeni keşifler için Göktepe-1 ve Göktepe-2 kuyularında sondaj çalışmasına başladı. Gabar'da günlük petrol üretimini 43 bin 380 varilin üzerine çıkararak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Yıl sonunda inşallah günlük 100 bin varile ulaşmayı hedefliyoruz. Hakkâri ve Siirt başta olmak üzere bölgenin diğer yerlerinde arama-tarama ve sondaj faaliyetlerimiz devam ediyor.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerimizin üzerinden terörün karanlık ve kanlı gölgesi kalktıkça, Allah'ın izniyle çok daha güzel neticeler alacağız. Türkiye, on yıllar boyunca hain terör saldırıları sebebiyle kullanamadığı kaynaklarından istifade etmeye, faydalanmaya başlamıştır. Terör bölgede zemin kaybettikçe sadece ekonomimiz büyümeyecek aynı zamanda demokrasimiz de serpilecek, güçlenecek.
“AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ'NİN BİRİNCİ REAKTÖRÜNÜN İNŞAATI YÜZDE 90 ORANINDA TAMAMLANDI”
Yeraltı zenginliklerimizin ekonomimize kazandırılması yanında en temiz enerji olan nükleer konusunda da yoğun çaba harcıyoruz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin birinci reaktörünün inşaatı yüzde 90 oranında tamamlandı. Reaktörde mekanik testler yapılmaya başlandı. Türkiye'nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'nı devreye aldık. Eylem planı ile 2030 yılına kadar enerji tüketimimizi yüzde 16 azaltacağız. Ayrıca 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunacak, kamu ve özel sektör birlikte, 2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceğiz.
Körfez bölgesi başta olmak üzere pek çok ülkeye enerji ve madencilik iş birliğimizi imzaladığımız yeni anlaşmalarla güçlendirdik. Cezayir, İran, Irak, Japonya, Venezuela, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Gürcistan, Çin Halk Cumhuriyeti ile bu kapsamda iş birlikleri tesis ettik. Doğal gaz ticaret merkezi olma hedefimiz doğrultusunda büyük bir atılım içindeyiz. BOTAŞ, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya'ya gaz ihracına başladı. Böylelikle ilk kez sınır komşumuz olmayan iki Avrupa ülkesine doğal gaz ihraç ediyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na, Eti Maden’e, Türkiye Petrolleri’ne aldığımız 2 bin 370 personelle bu kurumlarımızın insan kaynağını güçlendirdik. Ayrıca Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Hattı'nın temeli atıldı. Hattın tamamlanması ile Nahçıvan'ın 500 milyon metreküplük yıllık doğal gaz ihtiyacının tamamı artık Türkiye üzerinden karşılanacak.
“TEK HANELİ ENFLASYON ORANLARINI MUTLAKA YAKALAYACAĞIZ”
Sizlerin de gördüğü üzere, özetin de özeti mahiyetinde bugün ancak beş bakanlığımızın son bir yıldaki karnesini ortaya koyabildik. Cuma günü Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin tanıtımını yapacağız. Eğitime dair çalışmalarımızı bu vesileyle detaylıca açıklayacağız. Cumartesi günü de Türkiye İhracatçılar Meclisinin 31'inci Olağan Genel Kurulu’na iştirak edeceğiz. Orada da dış ticaret rakamları dâhil, ekonomiyle ilgili son bir yılda neler yaptığımızı kamuoyumuzun ve iş dünyamızın bilgisine sunacağız. Dün açıklanan enflasyon ve dış ticaret rakamlarıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirmeyi inşallah gerçekleştireceğiz.
Bugün burada sadece şunu belirtmek isterim Türkiye, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile belirlediği hedeflere doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Son 1 yılda Merkez Bankamızın brüt rezervleri yaklaşık 44 milyar dolar artışla, 142 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerdeki artış son 1 yılda 67 milyar dolara ulaştı. Üretim, istihdam, ihracat ve kaliteli büyümeden taviz vermeden tek haneli enflasyon oranlarını mutlaka yakalayacağız. Bunun sabır, irade ve şüphesiz kararlılık gerektiren bir süreç olduğunun çok iyi farkındayız. Hükûmet olarak hedeflerimize ulaşacağımızdan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor.
“TÜRKİYE’Yİ HAYALLERİYLE BULUŞTURMAK İÇİN YILMADAN, USANMADAN KOŞTURACAĞIZ”
Milletimizden de ekonomi programımızı sahiplenmeye ve desteklemeye devam etmesini bekliyorum. Önümüzdeki günlerde farklı toplantılarda son bir yıldaki icraatlarımızı milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz. Türkiye’yi hayalleriyle buluşturmak için yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan koşturacağız.
Bugün ilk yerli ve millî haberleşme uydumuz Türksat-6A'nın yolculuğu başlıyor. Türksat-6A uydusu fırlatmada görev alacak personelle birlikte Antonov kargo uçağıyla Space X'in Uzay Üssü'ne gidecek. 8-15 Temmuz tarihleri arasında da uydumuzu yörüngesine göndermeyi planlıyoruz. Türksat-6A'nın devreye girmesiyle birlikte uydularımızın ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Türksat-6A'nın üretimi ile ülkemiz, haberleşme uydusu üreten ilk 10 ülke arasında yerini aldı ve uydu ihracatçısı konumuna yükselmiş oldu. Uydumuzun tasarımı ve üretiminde emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Sözlerimi bitirmeden önce bayram tatiliyle ilgili kararımızı sizlerle ve ekranları başında olan tüm vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum. Kamu çalışanlarımız için 16 Haziran Pazar günü başlayacak Kurban Bayramı sonrasındaki iki günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. Böylelikle perşembe ve cuma günlerini de bayram tatiline ekleyerek dokuz günlük bir tatil imkânı sağlamış oluyoruz. Kurban Bayramı’nın şimdiden milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Kaynak: Cumhurbaşkanlığı