Akoğlu, "Sivas katliamının üzerinden 31 yıl geçti. Sivas katliamı, 31 yıldır temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğini katmaya ve acıtmaya devam ediyor. Geçmişte Çorum’da, Maraş’ta yaşanan vahşetlerin bir devamı olarak gerçekleşen Sivas katliamı, ülkemizin ve halklarımızın umudu ve aydınlık geleceği aydın, yazar ve sanatçıların da içinde olduğu 33 canımızın ırkçı-gerici ve derin güçlerince katledilmiştir. Sivas katliamı, tıpkı Malatya, Maraş, Çorum, 1 Mayıs 77, Beyazıt, Gazi katliamları gibi karanlıkta bırakılmış, arkasındaki güçler kasıtlı olarak ortaya çıkarılmamıştır. Sivas’ta saldırganların engellenmemesi, katliamın üstünün örtülmesi ve sadece birkaç kişinin göstermelik cezalar alması, geçmişte yaşanan benzer katliamların ortak özelliği olarak dikkat çekmektedir. Sivas katliamının hedefi başta Aleviler olmak üzere, resmi ideolojinin dışında kalan kimlik, inanç ve mezhepler, yıllarca ezilen, sömürülen ve yok sayılanlar olmuştur. Sivas katliamı sonrasında da Alevilere yönelik ayrımcı ve hedef gösteren uygulamaların sürmesi düşündürücüdür. 2 Temmuz 1993 tarihi, insanlık tarihine büyük bir utanç, yüreğimizi yakan bir ateş olarak düşmüş ve yüreğimizdeki yangın hiçbir zaman sönmemiştir" dedi.
"İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur"
"İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır” diyen Akoğlu, devam etti:
"2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin kuşatılıp ateşe verilmesinde seyirci kalan devletin ‘güvenlik güçleri’ ve bu güçlerin sorumlusu olan makamlarda oturanlar hakkında bugüne kadar hiç bir soruşturma açılmamıştır. Baskının, ayrımcılığın ve sömürünün devam etmesinden yana olan güçler, işlenen katliamların üzerindeki karanlık perdeyi kaldırmadıkları gibi, bugün de halkları birbirine karşı kışkırtıp, bu durumdan faydalanmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Yıllarca katillerin ceza almaması için adeta seferber olan siyasi iktidarlar, Sivas katliamı davasının zamanaşımına uğratılması için elinden geleni yaparak, katillerin cezasız kalmasını sağlamıştır. Sivas katliamı her ne kadar zamanaşımı üzerinden unutturulmak istense de, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur. Ne yaşadığımız katliamları, ne de iktidarın bu katliamlar karşısında takındığı siyasi tavrı unutmak mümkün değildir. Türkiye’de geçmişte halkları birbirine karşı kışkırtarak kitlesel katliamlara ve cinayetlere zemin hazırlayanlar, bugün ısrarla ayrımcı, tekçi, otoriter, ırkçı ve gerici politikalarını sürdürmekte, halkların barış içinde bir arada yaşama iradesini engellemek adına tehlikeli adımlar atmaya devam etmektedir. İnsan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten, barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi, demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri, bugün Sivas Madımak Oteli önünde ve ülkenin dört bir yanında Sivas katliamı başta olmak üzere, yaşadığımız tüm katliamları lanetlemeye ve gerici-ırkçı saldırılar karşısında dimdik ayakta olduğumuzu göstermeye davet ediyoruz. Toplumsal barışı tehdit eden ve halkları düşmanlaştırmayı hedefleyen katliamlar, Anadolu’nun farklı renklerinin barış içinde bir arada yaşama isteğini asla kıramamıştır. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç olan Sivas katliamını ve arkasındaki güçleri unutmadık, unutturmayacağız. Eğitim Sen olarak Sivas katliamında hayatını kaybedenlerin direnci, bilinci ve inancının hepimize ışık olacağına inanıyor, katliamda yaşamını yitiren canlarımızı bir kez daha saygıyla ve özlemle anıyoruz.”
Atakan Alkış
Foto:BHA