Gündem

Geçmişe ışık tutuyor

Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyünde bulunan Apollon Smintheus Kutsal Alanı'nda kazı çalışması devam ederken, alanda çıkan kalıntılar binlerce yıl önceki hayata ışık tutuyor.

Konumu, doğası ve verimli tarım alanları ile Çanakkale, binlerce yıl öncesinden buyana yerleşim yeri olarak hep ön planda yer almış. Bu bölgenin binlerce yıl önce en önemli yerleşim yeri olduğu ise antik kentler ve tarihi alanları ile kanıtlanıyor. Çanakkale’de çok sayıda antik kent bulunuyor. Bunlardan biri de Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Kutsal Alanı. 44 yıl önce burada kazı çalışması başlatıldı. Bu yıl da bir ekip çalışma yapıyor. Çalışmalar, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Kaplan başkanlığında sürüyor. Bu yılki kazılarda ortaya çıkarılan 1700 yıllık vazo, çanak ve çömlek kalıntıları, şehrin geçmişine ışık tutacak.

Çalışmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kaplan, “Tam bir nekropol kazıyoruz diyemeyiz; ama ortaya çıkan mezarları da çok dikkatli bir şekilde açıyor ve belgeliyoruz. Bir taraftan da Smintheus'un, kutsal alanın son evresi olan Hristiyan Romalıların yaşadığı mekanları açmaya çalışıyoruz. Yaşam alanlarında Romalıların bu alanda üretim ve tüketim alışkanlıkları dışında üretim tekniklerini merak ediyoruz. En yaygın buluntular, her zaman olduğu gibi çanak çömlek parçaları. Bunların kullanımı insanlık tarihle neredeyse yaşıt. İnsan yaşıyorsa, hayattaysa her zaman vazo kullandı. Vazolar, Neolitik Çağ'da vardı, günümüzde de var. O yüzden vazolar, Bizans'ta, Hristiyan Roma'da çok yaygın. Bulduğumuz vazo sağlam olması itibarıyla biraz daha sevindirici, çünkü sağlam eser istisnadır. Çünkü burada Hristiyan Roma tarafından pagan kültürü yok edildi. Her bir parça değerli. Sağlam olması daha sevindirici.

Kazısını gerçekleştirdiğimiz alanda yaşayanlar, genelde yerli halk olarak kabul görmektedir. Çanak, çömlek parçalarını yaşam alanlarında, evlerde, odalarda hatta mutfaklarda yaygın buluyoruz. Ancak sağlam değiller. Smintheion'da en sağlam vazolar, genelde su kuyularında bulundu. Bu nedenle sert toprak tabakası arasında yarım da olsa ele geçen yonca ağızlı testi, özgün vazo tipleri özellikle mutfak malzemeleri açısından değerli ve sevindirici kabul edilebilir. Kökeni binlerce yıl öncesine dayansa da testi formlarında çok az değişim görülür. Yaklaşık günümüzden 1500-1700 yıl öncesine ait bu vazolar ve parçaları, geleneksel kültür unsurlarını da yansıtıyor. Din değişebilir ancak eşya çoğu kez aynıdır.” dedi.

 

Mine Yel

Foto:Arşiv