Fosfor birçok besinde doğal olarak bulunan ve aynı zamanda takviye olarak da bulunan bir mineraldir.
Fosfor içeren besinler vücutta pek çok işlevin yerine getirilmesine fayda sağlar. Fosfor; kemiklerin, dişlerin ve hücre zarlarının temel bir unsurudur.
Fosfor Nedir?
Fosfor, vücudun enerji ve genel sağlık için kullandığı önemli bir mineraldir. Kalp de dahil olmak üzere sinirlerin ve kasların normal işlevini düzenler. Ayrıca DNA, RNA ve vücudun ana enerji kaynağı olan ATP'yi oluşturduğu için genlerin bir yapı taşıdır.
Böbrekler, kemikler ve bağırsaklar vücuttaki fosfor seviyelerini sıkı bir şekilde düzenler. Beslenme alışkanlıklarında fosfor içeren besinler yoksa veya vücutta çok az fosfor emilin gösterirse bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Çeşitli yiyecekler doğal olarak fosfor içerir. En çok fosfor içeren besinler; süt ürünleri, kırmızı et, kümes hayvanları, deniz ürünleri, baklagiller ve kuruyemiştir. Bu yiyeceklerdeki fosfora organik fosfor denir. Hayvansal gıdalar, bitkisel gıdalara göre daha verimli bir şekilde emilir.
Tohumlar, baklagiller ve tam tahıllar gibi bitkisel gıdalar; mineralin emilimini azaltabilen fitatlar ya da fitik asit adı verilen bir fosfor depolama formu içerir. Vücut, fitik asidi parçalamak için gereken bir enzimden yoksundur. Bu nedenle sindirim kanalından geçerken yalnızca fosfora değil, demir ve çinko gibi diğer minerallere de bağlanabilir.
İnorganik fosfor; renk, nem ve dokuyu korumak için yiyeceklere eklenen işlenmiş bir formdur. Hızlı yiyeceklerde, şarküteri etlerinde, konserve, şişelenmiş içeceklerde ve diğer birçok işlenmiş gıdada bulunur. İnorganik fosfor bağırsakta çok kolay emilir.
Fosfor etlerde, süt ürünlerinde, tahıllarda, kuruyemişlerde, tohumlarda ve sebzelerde doğal olarak bulunur. İnsan vücudu bu doğal fosforun yaklaşık yarısını yiyecek ve içeceklerden emer.
Gıdalara en sık eklenen fosforlu bileşenler arasında disodyum fosfat, sodyum hekzametafosfat, fosforik asit, kalsiyum fosfat ve dipotasyum fosfat bulunur.
Yüksek fosfor içeren besinler şu şekilde sıralanabilir;
Süt ürünleri
Fasulye
Mercimek
Çeşitli kuruyemişler ile tohumlar
Kepekli tahıllar
Yulaf ezmesi
Bazı şişelenmiş buzlu çaylar ve fosfat katkılı diğer içecekler
İşlenmiş etler ve peynirler
Fosfor Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?
Fosfor eksikliğine hipofosfatemi denir. Kan seviyelerinin normal aralığın altına düşmesiyle tanımlanır. Ancak, kan fosfat seviyeleri vücuttaki toplam fosfor miktarını göstermez. Çünkü fosforun çoğu kemiklerde ve dişlerde depolanır.
Fosfor eksikliğin en yaygın nedeni; böbrek sorunları, çok fazla paratiroid hormonunun salgılanması ve fosforun idrar yoluyla vücuttan atılmasına neden olan hiperparatiroidizm adı verilen bir durumdur.
Ayrıca, alüminyum içeren antiasitlerin aşırı kullanımı fosfora bağlanabilir ve eksiklik riskini artırabilir. Ciddi yetersiz beslenmesi olan kişilerde görülen yeniden beslenme sendromunda, dikkat çekici ancak daha az yaygın bir hipofosfatemi vakası görülür.
Kanser, ileri karaciğer hastalığı, alkol kötüye kullanımı, anoreksiya nervoza gibi rahatsızlıklardan dolayı yetersiz beslenen hastalara tüp veya damar yoluyla ek besin beslenmesi başlatılabilir.
Ancak açlık durumları yiyecekleri etkili bir şekilde işleme yeteneklerini azalttığı için, beslenmenin yeniden verilmesi sorunlara neden olabilir. Ani bir besin kalori infüzyonu, kandaki elektrolitlerde ve sıvılarda hızlı değişimlere neden olan bir insülin dalgalanması ortaya çıkarabilir.
Potasyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolit besinlerinin kan seviyeleri hızla düşebilir. Tedavi edilmezse, yeniden beslenme sendromu; solunum yetmezliğine, komaya, kalp durmasına ve hatta ölüme yol açabilir.
Fosfor eksikliğinde görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir;
İştahsızlık
Anemi
Kas güçsüzlüğü
Kemik ağrısı
Kemik hastalıkları (osteomalazi, raşitizm)
Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
Enfeksiyonlara karşı artan duyarlılık
Fosfor İçeren Besinler Nelerdir?
Fosfor İçeren Besinler Nelerdir?
Fosfor içeren besinler pek çok gıda maddesinde doğal halde bulunur. Ayrıca bazı besinlere de ilave edilerek fosfor açısından zenginleştirilebilir.
Fosfor içeren besinler şu şekilde sıralanarak açıklanabilir;
Soya: Fosfor oranı yüksek besinlerden biri soyadır. Olgun soya fasulye türleri en fazla fosfor içeren soya ürünleridir.
Fasulye ve mercimek: Bu tür besinlerde yoğun miktarda fosfor bulunur. Düzenli olarak tüketilen fasulye ve mercimek kanser de dahil olmak üzere birçok kronik hastalığın riskinin azalmasıyla ilişkilendirilir.
Tam tahıllar: Buğday, yulaf ve pirinç dahil olmak üzere birçok tam tahıl fosfor içerir. Siyez en fazla fosfor içeren tam tahıl ürünlerinden biridir.
Tavuk ve hindi eti: Tavuk ve hindi eti fosfor açısından oldukça zengin besinlerdir. Ayrıca selenyum, B vitamini ve protein de içerir. Açık renkli kümes hayvanı eti, koyu renkli etten biraz daha fazla fosfor içerebilir.
Pişirme yöntemleri de etin fosfor içeriğini etkileyebilir. Kızartma en fazla fosforu korurken, kaynatma ise yaklaşık %25 oranında fosforun azalmasına yol açar.
Sakatatlar: Beyin ve karaciğer gibi sakatatlar, yüksek oranda emilebilir fosfor kaynağıdır. Sakatatlar ayrıca A vitamini, B12 vitamini, demir ve eser mineraller gibi diğer temel besinler açısından da zengindir. Beslenme alışkanlığınıza sakatat çeşitlerini ekleyerek lezzetli ve besleyici bir gıda tüketimi sağlanabilir.
Deniz ürünleri: Birçok deniz ürünü fosfor kaynağıdır. Kalamar, mürekkep balığı, sazan, sardalya, midye, tarak, somon, yayın balığı, uskumru gibi deniz ürünleri fosfor açısından zengin deniz ürünleridir.
Ayrıca deniz ürünleri; kansere, kalp hastalığına ve diğer kronik hastalıklara karşı koruma sağlayabilen iltihap önleyici omega-3 yağ asitlerinin de iyi kaynaklarıdır.
Süt ürünleri: Peynir ve süt gibi süt ürünleri, ortalama beslenmede fosforun en önemli kaynakları arasındadır. Az yağlı, yağsız süt ve yoğurt en fazla fosfor içerirken, tam yağlı çeşitleri biraz daha az fosfor içerir.
Ayçiçeği ve kabak çekirdeği: Ayçiçeği ve kabak çekirdeği de büyük miktarda fosfor içerir. Tohumlarda bulunan fosforun %60-%90'ının, insanların sindiremediği fitik asit veya fitat adı verilen depolanmış bir formda bulunur.
Fosfat eklenmiş yiyecekler: Fosfor birçok yiyecekte doğal olarak bulunurken, bazı işlenmiş yiyecekler de katkı maddelerinden büyük miktarlarda fosfor içerir. Fosfat katkı maddeleri neredeyse %100 emilebilirdir ve günde ortalama 155 mg fosfor sağlar.
Aşırı fosfor alımı kemik kaybı ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle önerilen alımlardan çok daha fazlasını tüketmemek önemlidir. Bazı araştırmalar, böbrek fonksiyonu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilmesine rağmen, bunun ölüm riskini de artırabileceğini öne sürer. İşlenmiş etler, fırınlanmış ürünler, hazarı yiyeceklere ilave olarak fosfat eklenen yiyeceklerdir.
Fosfor İçeren Besinler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kanda Fosforun Güvenli Seviyesi Nedir?
Normal fosfor seviyesi 2,5 ila 4,5 mg/dL'dir. Bu aralık dışında kanda bulunan fosfor bazı rahatsızlıklara neden olabilir. Özellikle böbreklerde çeşitli rahatsızlıklar fosfor seviyesinin azlığından ya da fazlalığından kaynaklanabilir. Bu nedenle böbrek hastaları fosfor seviyelerine dikkat etmeleri gerekir.
Fosfor Alımı Açısından Kimler Riskli Grupta Bulunur?
Prematüre yenidoğanlar, genetik fosfat düzenleme bozuklukları olan kişiler ve şiddetli yetersiz beslenmesi olan hastalar fosfor alımı için riskli grupta bulunur. Prematüre bebeklerde fosfor eksikliği, kalsiyum eksikliğiyle birlikte prematüre osteopenisinin (bozulmuş kemik mineralizasyonu) başlıca nedenlerinden birini oluşturur. Fosfor metabolizmasının nadir görülen genetik bozuklukları arasında X'e bağlı hipofosfatemik raşitizm bulunur. Şiddetli yetersiz beslenmesi olan hastalarda; çok düşük doğum ağırlığı, kaşeksi, düşük vücut ağırlığı, anoreksiya nervoza, aşırı alkol alımı, çiğneme veya yutma sorunları yer alır.
Fosfor Böbrekleri Nasıl Etkiler?
Böbrekler vücuttaki normal fosfor seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Vücutta yeterli mineral depoları varsa, böbrekler idrarla fazla fosforu dışarı atar. Kronik böbrek hastalığı durumunda, böbrekler bu eylemi gerçekleştiremez ve fosfor miktarı kanda zararlı seviyelere çıkabilir.
Kaynak:Medicalpark