Milliyetçi Hareket Partisi Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Can açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bizler siyasetçi değil dava adamıyız.
Ekmek dediler, bayrak dedik.
Para dediler, devlet dedik.
Kariyer dediler, millet dedik.
Gençliğin dediler, dava dedik.
Ama ne ben ne biz demedik, önce vatan dedik.
Bunlar sayılırken aklımıza Dursun Önkuzu'dan Fırat Çakıroğlu'na bu dava uğruna şehadete gülümseyerek yürüyen binlerce vatan evladı geldi. Gelmekle kalmadı çıkmak bilmedi, yer etti beynimizde, kalbimizde. Vatanları uğruna istikballerini hiçe sayan bu yiğitleri düşünün, kiminin cebinde şehit edilirken 35 kuruşu vardı, kiminin bedenini saran tabut değil sadece uğruna şehit düştüğü ay yıldızlı al bayraktı. Görüyorum ki manevi değerlerimizi unutarak yada hiç vakıf olmadan siyasi ikbal kaygısı içinde bu davanın liderine hakaret edecek kadar şuur kaybı yaşayanlar vardır. Unutulmaması gereken bir konu vardır. Bu dava köklüdür. Köklerini takip ederseniz;
1969 Başbuğ Alparslan Türkeş,
1923 Gazi Mustafa Kemal Atatütk,
1453 Fatih Sultan Mehmet Han,
1299 Osman Gazi,
1071 Alparslan
622 Hz. Muhammed (SAV) Efendimiz
Yani sizin anlayacağınız bu dava köklü bir Türk İslam davasıdır. Aklınızdan geçtiği gibi sadece Siyasi Partiler Kanununa tabi bir oluşum değil, örfü adeti olan bir harekettir. Bu tarihi bilmeyenlerin Ülkücüyle türkücüyü karıştırması normaldir. Bu karışıklığı beyinlerinde yaşayanlar unutmamalıdır ki Liderimiz Devlet Bahçeli ülkücülüğünün sadakasını verse bir ömür boyunca tok gezerler.
”Paradigma değişikliği ” sözü veren Meral Akşener'in
Başbuğumuzu satan Sadi Somuncuoğlu'nun,
"Evet oyu kullanan Türk Milliyetçisi ve Ülkücü olamaz" diyen Ümit Özdağ'ın,
" Evet çıkarsa MHP kapanır " diyen Sinan Oğan'ın nede onların bayraktarlığını yapanların haddine değildir Bizim Milliyetçiliğimizi ve Ülkücülüğümüzü ölçmek, MHP'ye ömür biçmek.
Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez "27 Aralık 1992'de Başbuğ Türkeş'e karşı birleşenler Yükseliş Kolejinde MHP'yi ele geçirmek istemişler ama başarılı olamamışlardı" bu zevatların kuyruk acılarını biliyor ve geleceğimize bu minval üzerinde yön veriyoruz."