Derneğinizin aydınlar ve gençler ile köprü vazifesini nasıl gördüğünü söylüyorsunuz, bu konuda çalışmalarınız neler? Mustafa Gür: Kitapçısı bile olmayan ilçelere giderek oralarda kitap ve imza günleri düzenliyoruz. Halkı kitaplarla ve aydınlarla buluşturuyoruz. Örneğin 23 Nisan’da Lapseki ilçemizdeydik. Eyüp Başkanımızın desteği ile orada harika bir etkinliğe imza attık. Kendini Türk tarihini topluma anlatmaya vakfeden ve Türk tarihi ile ilgili altı adet roman yazan Hasan Erdem Beyler Lapseki’ye teşrif ederek kitaplarını imzalayıp, kitapseverlerle sohbet ettiler. Yine Türk tarihini ve Türk büyüklerini çocuklara tanıtmayı amaçlayan yayınlar yapan Suat Turgut imza yaptı. Kültür evimizin değerli üyelerinden öğretmen Şuayip Odabaşı etkinlik boyunca çocuklarla bir araya gelip kitaplarını imzaladı. Çocukları ve gençleri yazarlar ve aydınlarla bir araya getirirken nelere dikkat ediyorsunuz, isimleri seçerken belli kriterleriniz var mı? Selman Sevim: Edebiyatımız popüler kültürün zehirli akımları ile çok farklı bir yere kayıyor. Biz bundan çok büyük endişe duyuyoruz. Kapitalizmin mabedi olan alışveriş merkezlerinde Top Ten bölümünde ne sunuluyorsa toplumumuz onları okuyup zehirleniyor. Bilmem hangi renkli saçlı kadın romanı ile Türk aile yapısına balta vuruluyor. İftira atılıyor. Lüzumsuz dergilerle sanat adı altında gençlerimizin zihinleri işgal ediliyor. Gerçekten anlamlı, faydalı eserler çıkaranlar yok mu? Elbette var. Peki tanıyor muyuz? Bu konudaki çalışmalarınızda, araştırmalarınızda bu sorunun cevabını bulabildiniz mi? Selman Sevim: Evet var ama tanımıyoruz, tanıyamıyoruz efendim. Sistem doğru bilginin kaynağına erişimimizi engelliyor. Sistem düşünmeyen, üretmeyen, ne yaptığını bilmeyen yalnızca tüketen robotlaşmış bir toplum oluşturuyor. Örneğin ismini sohbetimizin başında zikrettiğimiz Misli Baydoğan hanımefendiyi yeterince tanıyor muyuz? Çocuklarımızın doğru kişileri örnek almasını sağlamayı amaçlayan ve bu uğurda eserler üreten Suat Turgut’u kaçımız tanıyoruz? Kendini Türk tarihini tanıtmaya vakfetmiş Hasan Erdem’i ve eserlerini kaçımız tanıyoruz? Tüketim toplumunun aymazlığından dem vuran ve eserleri ödüllendirilmiş Metin Savaş’ı yeterince tanıyor muyuz? Çanakkale’de yaşayan yazar aydın Yeşim Monus’u Çanakkaleliler yeterince tanıyor mu? Bir başka Çanakkaleli yazar, şair, dönem romancısı Fazıl Sayın gibi bir değerin farkında mıyız? Bizlerin ‘doğru bilginin kaynağına ulaşmasını engelleyen’ robotlaştıran bu köhne sisteme, bir birinden değerli aydın kadrosuyla çomak sokan Ayarsız dergisi ekibini tanıyor muyuz? Savaş sanatı alanında bu topraklara ve kültüre özgü bir Teori geliştiren ve bunu pratiğe döken Naci Kesener’i tanıyor muyuz? Yine savaş sanatı ve liderlik gibi konularda dünyanın sayılı üniversitelerinde eğitim alarak master yapmış ve bu konuları gençlere aktarmayı şiar edinmiş değerli bilim insanı Mete Aksoy’u tanıyor muyuz? Bu saydığım hepsi bir birinden kıymetli, alanlarında uzman münevverlerimiz kardeşliğimizin kısa sürede temasa geçtiği çok önemli isimler. Toplumumuzu özellikle gençlerimizi bu isimlerle ve nice aydınlarla buluşturmamız lazım. Bu toplumun kalkınmasında biz aydınlar ve toplum arasında köprü vazifesi görmeye talibiz. Dernek faaliyetleriniz ne durumda, ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Mustafa Gür: Kurumumuz yeni kurulmuş olmasına rağmen, kısa sürede önemli mesafeler kat etti. Yetişkinlerden ve gençlerden oluşan önemli bir üye kitlemiz var. Ve sayımız her geçen gün artıyor. Öte yandan diğer illerde hızla yapılanıyoruz. Bursa, Tekirdağ, İstanbul, Kastamonu, İzmir ve Kars gibi illerde arkadaşlarımız var. Önümüzdeki ay içerisinde tüm il temsilcilerimizin ve merkezde ki üyelerimizin katılımı ile bir genel kurul tertip edeceğiz. Bu Genel Kurulumuzun bir bayram havasında geçmesini istiyoruz. İsmi sürpriz kalsın ülkemizde herkesin teveccühünü kazanmış önemli bir bilim insanı bizim çalışmalarımıza destek veriyor, onu da onur konuğu olarak davet edeceğiz. Genel Kurulumuzu yapıp diğer illerde de resmi olarak temsilcilik açacağız. Son olarak gençlere ne söylemek istersiniz? Selman Sevim: Ülkesini bayrağını seven, farklılıklara saygı gösteren, yetmiş iki millete bir göz ile bakıp ‘Ne Mutlu Türk’üm’ diyebilen her kişiyi Ayyıldız Kardeşliği’ne davet ediyoruz. Haber-Ropörtaj: Sinem Tetik
Kaynak :Burası Çanakkale
http://www.burasicanakkale.com.tr/haber/9259-genclige-ozel-roportaj-ii