Kılıçdaroğlu; “Çanakkale’de Adalet Kurultayı toplayacağız. Adaletin yürüyüşünde sadece yürüdük. Şimdi niçin yürüdüğümüzü yine toplumun her kesimini davet ederek, bizim gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine de değer ve önem vererek onları da davet edeceğiz” dedi.
Bilkent Otel’de gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, “Yaz geldi tatil yok. Hepimiz çok çalışacağız. Niçin çok çalışacağız? Çünkü Türkiye’nin umuda ihtiyacı var. Hepiniz bu umudu büyütmek ve yeşertmek zorundasınız. Sonu belli olmayan bir sürecin içerisindeyiz. Her gün yeni söylemler. Toplumu diken üstünde tutuyor. Ama belediye başkanları olarak sizin göreviniz bulunduğunuz beldede halka güven vermektir. Her sorun için başvurulan kişi olmalısınız. Sorunu ne olursa olsun. Belediyenin görev alanı içine girmese dahi o vatandaşın sorunuyla birebir ilgilenmelisiniz. Vatandaş kendisini kimsesiz hissediyor. Oysa bu ülkenin kurucusu ne demişti; ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ demişti. Cumhuriyet ve vatandaşa sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’de Adalet Kurultayı
15 Haziran’da Ankara’da Güvenpark’tan başlattıkları Adalet Yürüyüşünü 9 Temmuz’da İstanbul’da sonlandırdıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Bu Adalet Yürüyüşü bir CHP yürüyüşü değildir. Adalete susamış milyonların yürüyüşüdür. Ülkede hak, hukuk, adalet arayan milyonların yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü görkemli kılan da adalete susamış milyonlardır. Ben yürüdüm ama CHP için yürümedim. Ben yürüdüm 80 milyonun adalet ihtiyacına cevap vermek için yürüdüm. Bu yürüyüşe her inançtan, görüşten, kimlikten insan katıldı. Biz Maltepe’de 10 maddelik bir adalet çağrısı yaptık. Bu çağrının hiçbir satırına itiraz gelmedi. Çünkü her satırı düşünülerek yazılmıştı, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için yazılmıştı. Toplumu kaynaştıran birlikte yaşatmayı arzu eden adaleti toplumun dokularına yaymak isteyen bir adalet çağrısıydı. Bu çağrıyı CHP belediye başkanları olarak sadece bulunduğunuz beldelerde değil gittiğiniz her yerde topluma duyurmalısınız. Madem birlikte beraber yaşayacağız bu ülkede temel ögesi adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde, devletin olmadığını da her yerde dile getireceğiz. Şimdi ikinci bir adım da atıyoruz. Çanakkale’de Adalet Kurultayı toplayacağız. Adaletin yürüyüşünde sadece yürüdük. Şimdi niçin yürüdüğümüzü yine toplumun her kesimini davet ederek, bizim gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine de değer ve önem vererek onları da davet edeceğiz. Madem birlikte yaşıyoruz. Madem bu ülkede yaşıyoruz huzur içinde birlikte yaşayalım. Oturalım birlikte tartışalım. Medeni insanlar gibi oturalım konuşalım. Benim yanlışım varsa o söyleyebilmeli, onun yanlışı varsa ben söyleyebilmeliyim. Bu memlekete huzuru, adaleti getireceğiz. Bunun başka çağrısı yok. Siyasi kavgalardan bu millet bıktı. Yeter artık biraz da bu insanlar düşünsünler. Çanakkale’deki Adalet Kurultayımıza toplumun her kesiminden insanlar gelecekler. Eğitimde adaleti nasıl sağlayacağız onu tartışacağız. Emekte adaleti nasıl sağlayacağız onu tartışacağız. İş güvencesi olmayan taşeron işçisinin derdi nedir onu tartışacağız. Adaletli bir toplum nasıl olacak onu tartışacağız. Birarada huzur içinde nasıl yaşayacağız onu tartışacağız. Kısır tartışmalardan, çekişmelerden bu ülkeyi nasıl kurtaracağız onu tartışacağız. Adaletli bir düzenin fikri altyapısı orada oluşacak. Bunu da sadece Türkiye değil bütün dünyaya duyuracağız.” (İHA)
“Çanakkale’deki Adalet Kurultayımıza toplumun her kesiminden insanlar gelecekler”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, il ve ilçelerdeki çalışmaları hakkında bilgi almak ve 26-30 Ağustos tarihleri arasında Çanakkale'de düzenlenecek 'Adalet Kurultayı' ile ilgili değerlendirmeler yapmak üzere partisinin belediye başkanlarını topladı. Kılıçdaroğlu; “Çanakkale’de Adalet Kurultayı toplayacağız. Adaletin yürüyüşünde sadece yürüdük. Şimdi niçin yürüdüğümüzü yine toplumun her kesimini davet ederek, bizim gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine de değer ve önem vererek onları da davet edeceğiz” dedi.
Bilkent Otel’de gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, “Yaz geldi tatil yok. Hepimiz çok çalışacağız. Niçin çok çalışacağız? Çünkü Türkiye’nin umuda ihtiyacı var. Hepiniz bu umudu büyütmek ve yeşertmek zorundasınız. Sonu belli olmayan bir sürecin içerisindeyiz. Her gün yeni söylemler. Toplumu diken üstünde tutuyor. Ama belediye başkanları olarak sizin göreviniz bulunduğunuz beldede halka güven vermektir. Her sorun için başvurulan kişi olmalısınız. Sorunu ne olursa olsun. Belediyenin görev alanı içine girmese dahi o vatandaşın sorunuyla birebir ilgilenmelisiniz. Vatandaş kendisini kimsesiz hissediyor. Oysa bu ülkenin kurucusu ne demişti; ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ demişti. Cumhuriyet ve vatandaşa sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’de Adalet Kurultayı
15 Haziran’da Ankara’da Güvenpark’tan başlattıkları Adalet Yürüyüşünü 9 Temmuz’da İstanbul’da sonlandırdıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Bu Adalet Yürüyüşü bir CHP yürüyüşü değildir. Adalete susamış milyonların yürüyüşüdür. Ülkede hak, hukuk, adalet arayan milyonların yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü görkemli kılan da adalete susamış milyonlardır. Ben yürüdüm ama CHP için yürümedim. Ben yürüdüm 80 milyonun adalet ihtiyacına cevap vermek için yürüdüm. Bu yürüyüşe her inançtan, görüşten, kimlikten insan katıldı. Biz Maltepe’de 10 maddelik bir adalet çağrısı yaptık. Bu çağrının hiçbir satırına itiraz gelmedi. Çünkü her satırı düşünülerek yazılmıştı, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için yazılmıştı. Toplumu kaynaştıran birlikte yaşatmayı arzu eden adaleti toplumun dokularına yaymak isteyen bir adalet çağrısıydı. Bu çağrıyı CHP belediye başkanları olarak sadece bulunduğunuz beldelerde değil gittiğiniz her yerde topluma duyurmalısınız. Madem birlikte beraber yaşayacağız bu ülkede temel ögesi adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde, devletin olmadığını da her yerde dile getireceğiz. Şimdi ikinci bir adım da atıyoruz. Çanakkale’de Adalet Kurultayı toplayacağız. Adaletin yürüyüşünde sadece yürüdük. Şimdi niçin yürüdüğümüzü yine toplumun her kesimini davet ederek, bizim gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine de değer ve önem vererek onları da davet edeceğiz. Madem birlikte yaşıyoruz. Madem bu ülkede yaşıyoruz huzur içinde birlikte yaşayalım. Oturalım birlikte tartışalım. Medeni insanlar gibi oturalım konuşalım. Benim yanlışım varsa o söyleyebilmeli, onun yanlışı varsa ben söyleyebilmeliyim. Bu memlekete huzuru, adaleti getireceğiz. Bunun başka çağrısı yok. Siyasi kavgalardan bu millet bıktı. Yeter artık biraz da bu insanlar düşünsünler. Çanakkale’deki Adalet Kurultayımıza toplumun her kesiminden insanlar gelecekler. Eğitimde adaleti nasıl sağlayacağız onu tartışacağız. Emekte adaleti nasıl sağlayacağız onu tartışacağız. İş güvencesi olmayan taşeron işçisinin derdi nedir onu tartışacağız. Adaletli bir toplum nasıl olacak onu tartışacağız. Birarada huzur içinde nasıl yaşayacağız onu tartışacağız. Kısır tartışmalardan, çekişmelerden bu ülkeyi nasıl kurtaracağız onu tartışacağız. Adaletli bir düzenin fikri altyapısı orada oluşacak. Bunu da sadece Türkiye değil bütün dünyaya duyuracağız.” (İHA)
Kaynak: İHA