Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği’nden alınan bilgiye göre Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Kerim Yeşildağ, çağın hastalığı kanser ile ilgili olarak tanı, tedavi ve korunma yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Yapılan yazılı basın açıklamasına göre Yeşildağ, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu kaydederek hastalığın oluşum yüzdesinin yüzde 90’ının çevresel faktörler, yüzde 10’unda ise genetik faktörler nedeni ile oluştuğunu söyledi. Yeşildağ, çevresel faktörler arasında; tütün, obezite ve enfeksiyonların ilk sırada yer aldığını belirterek, “Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır. Bireylerin erken teşhisin değeri hakkında bilgilendirilmesi bu noktada önem kazanmaktadır. Çünkü erken teşhis, tedavinin başarılı olması adına atılan ilk ve en önemli adımdır. Kanser, mücadelesi zor bir hastalıktır. Kanser beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra sosyal, maddi ve manevi yönleri ile mücadelesi zor bir hastalıktır. Dünya genelinde de kanser hastalığının yükü her geçen gün artış göstermektedir. Yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir” dedi.
Kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemlerinin cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi olduğunu kaydeden Yeşildağ, “Daha az sıklıkla hormon tedavileri, biyolojik tedavi yöntemleri ve hedefe yönelik tedaviler kullanılır. Bu tedavi yöntemleri tek başına veya birlikte uygulanmaktadır. Yeşildağ tedavide geldikleri son noktadan bahsederken; “Birliğimize bağlı Çanakkale Devlet Hastanesi bünyesinde yeni hizmete açılan Radyoterapi Ünitesi ile günümüzde sık rastlanan ve önemli bir sağlık sorunu olan kanserin tedavisi için, kanser hastalarına modern sağlık hizmeti sunacak bir merkez oluşturuldu.
Kanserin kesin tedavisi ve çözümü konusunda çalışmalar hala yürütülüyor olsa da, erken tanı ve tedavideki gelişmeler sayesinde kanser, artık tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alıyor. Tedavinin mümkün olmadığı durumlar ya da ileri evre kanserlerde ise, hastalığın uzun süre kontrolü sağlanabiliyor” dedi.
Yaygın kanser türlerinin en az üçte birinin; daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin arttırılması ile önlenebileceğini söyleyen Yeşildağ, ayrıca ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önüne geçilmesi ile kanser yükü daha da aza indirgeneceğini belirtti.
Modern tıptaki gelişmelere rağmen dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında hale ilk sırada yer almasından dolayı kanserin önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Yeşildağ, “Tanısı ve tedavisi farklı uzmanlık dallarının işbirliğini gerektirmektedir. Kanserde erken tanı önemlidir. Türkiye'de özellikle meme, serviks ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programları mevcuttur. Kanserden korunma kanserin tedavisinden daha önemli bir husustur. Korunmada, başta sigara ve alkol olmak üzere, kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak önemlidir. Bunun dışında düzenli spor yapmak, aşırı güneşten ışığından sakınmak, özellikle meyve ve sebze ağırlıklı uygun bir diyet uygulamak, yeterli su içmek ve doğal gıdalarla beslenmek kanser sıklığını azaltabilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi