Fotoğrafı 29.08. 1989 tarihinde çektiğini belirten  Gençcan, "Reşat Bey, Büyük taarruzda albay rütbesiyle 57' nci Alay Komutanıdır. Görevi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, Büyük Taarruzun ikinci gününde, muharebenin ve de ülkenin ulusun kaderini etkileyecek en kritik mevkide yer alan - Sincanlı Ovası'ndan Dumlupınar'a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan - Çiğiltepe'yi düşmandan temizlenmesi emredilmiştir. Ne var ki, bu tepenin önemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise, en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatı tamamlamıştır." dedi.  
Gençcan o gün yaşananları tarih sayfalarında şöyle aktarıldığını belirtti:  
27 Ağustos 1922 sabahı 57 nci Alay bu tepeyi kuşatmış, saat 10.30'da Mustafa Kemal telefonda komutana 
-Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız 
-Komutanım, yarım saat sonra alacağız. 
-Başarılar diliyorum. 
Saat 10.45 Mustafa Kemal 
-Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli. 
Reşat Bey 
-Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyor. Ama alacağız komutanım mutlaka alacağız. 
Saat 11.00 Mustafa Kemal 
-Reşat Bey'i istiyorum. 
-Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum, komutanım Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım! Telefondaki ses susar... Mustafa Kemal'in mavi gözlerinden yaşlar boşanır -Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir va¬tanseverdi. 
Saat 11.45 Başkomutanın telefonu çalar 
“-Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovasına doğru kaçmaktadır, arz ederim. 
İlgili resmi kayıt burada biter. Sonrasını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şöyle ifade eder 
Türk Askerine, 
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şad olsun. Başkomutan Mustafa Ke-mal. 
Şimdi, yukarıdaki en büyük Türk'ün Atatürk'ün yüreğinden kopan bu sözler Albay Reşat Bey Şehitliği'ndeki mermer bir kitabeye nakşedilmiştir. 
Kahraman Reşat Bey, Türklüğün sessiz onurudur, cesaretidir. O, Türk Ulusu'nun temsil ettiği tüm değerlerin simgesidir. O, başlı başına bir Türkiye'dir. Ve O'nun yazgısı, gerçekte Türkiye'nin yazgısıdır. Ama kaç kişi bilir O'nu ve kaç kişi hatırlar! Kaç kişi özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, hatta aldığımız her nefesi borçlu olduğumuz adsız kahramanlardan biri olarak kendisini yâd eder! 
Eğer bu ülkeyi seviyorsanız, Cumhuriyetin erdemlerine inanıyorsanız, Türklük bilincine sahipseniz, Kahraman Reşat Bey ve diğer şehitlerimizi elbette ki duyamaz ama tüm benliğimizi iliklerinize kadar hissedersiniz! Onların sizin ziyaretinize de, dualarınıza da ihtiyaçları yoktur. Çünkü erişebilecekleri en üst mertebeye zaten ulaşmışlardır. Belki birkaç damla gözyaşı ve kalpten gelen minnet ve teşekkür!" 
Mehmet Güler