Siyasi düelloların yaşandığı konu, meclis gündeminde defalarca tartışıldı. En son geçtiğimiz meclis toplantısında gündeme gelen AKFA arazisi üzerindeki projeler, başka bir tartışma konusu açarak içinden çıkılmaz hal aldı. Geçtiğimiz hafta sürmanşetten yayımladığımız ‘YEREL YÖNETİMLERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR’ başlıklı haberimizde vurgulanan köprünün ileriki yıllarda tamamlanmasının ardından yerel yönetimlere ciddi görevler düştüğü yönündeki uyarılara bir yenisi de CHP Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş ve Kent Konseyi Başkanı Engin Kandemir’den geldi. ‘Şehrin kalabalıklaşması ve büyükşehir olması yönündeki ön görüler gerçekleşirse, doğası ile turist çeken Çanakkale’nin betonlaşmaması için ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor’ diyerek verdiğimiz haberde, yerel yönetimlerin şimdiden ciddi çalışmalara başlamaları gerekliliğinin altı çizilmişti.
Kentin İzmir yolu tarafındaki girişinde bulunan ve Vali Konağı, İl Özel İdare Binası, AVM’ler ile 5 yıldızlı otele komşu olan 19 bin metrekarelik arazi, üzerinde yapılan hesaplar neticesinde kentin gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Çanakkale halkının da, siyasetinin de yıllardır şikayetçi olduğu AKFA arazisi, ‘Çanakkale’ye yakışmadığı’ yönündeki eleştirilere maruz kalıyor. Şehrin girişinde yıkılmaya yüz tutan metruk binaların bulunduğu arazinin akıbeti ise halen bilinmiyor.
Çanakkale’nin son yıllarda ilgi odağı haline geldiğini ve nüfusun hızla büyümeye başladığını ifade eden CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş da, nüfus artışından dolayı yaşanması olası betonlaşmaya dikkat çekti. Karakaş ‘Özellikle sahilde aşırı yapılaşmanın önüne geçmek bu şehirde yaşayan herkesin başlıca görevi olmalı’ diyerek, ciddi bir yapılaşma tehlikesinin oluştuğuna vurgu yaptı.
Karakaş’ın AKFA arazisi üzerinde yapılan projenin gerçekleşmesi halinde Çanakkale halkı ile deniz arasında adeta bir Çin Seddi oluşturacağı yönündeki açıklamalarının yer aldığı konuşması şu şekilde; “Son yıllarda gerek doğal güzelliği ve tarihi zenginliği, gerek konumu ve sosyolojik yapısı ile ülkemizin en çok ilgi çeken şehirlerinin başında Çanakkale geliyor. Doğal olarak her güzel şehir gibi Çanakkale de yoğun bir betonlaşma tehlikesi yaşıyor.
Köprünün yapılışı ile birlikte beşyüz bin – iki milyon arası bir nüfusa sahip olması beklenen Çanakkale de doğal güzelliklerini korumak ve özellikle sahilde aşırı yapılaşmanın önüne geçmek bu şehirde yaşayan herkesin başlıca görevi olmalı.Durum bu kadar net ve açık iken yıllardır yılan hikayesine dönen Atatürk caddesi üzerinde AKFA Fabrikasından Kolin Otel’e (Kepez belediye sınırına) kadar olan alanda ciddi bir yapılaşma tehlikesi oluştu. Çoğu halen 0,3 emsalde imar izni olan bir bölgede Çanakkale belediyesi tarafından 1/5000 ölçekli nazım imar planı hazırlandı.
Belediyemizin hazırladığı belediye meclisinde görüşülen bu plan eylül ayında meclisin oylamasına sunulmadan incelemeye alındı. Özel proje alanı ilan edilen bu bölgede ticari alan olursa 11,5 metre, otel olursa 17.5 metre yükseklik içeren binalar yapılabilecek. Konut yapılamayacak. Buna göre mevcut imar planına göre yapılacak 2-2,5 kat fazla inşaat yapılacak bu alan eğer bu proje gerçekleşirse Çanakkale halkı ile deniz arasında adeta bir Çin seddi oluşturacak. Hepimizin bildiği Akfa dosyasına bakacak olursak durumu daha net anlayabilirsiniz. Yaklaşık 16.000 m² inşaat alanı olan 0,3 emsal karşılığı 4.800 m² İnşaat yapılabilecek bu fabrika alanı eğer 0,75 emsal verilirse 12.000 m² ye çıkacak. Dolayısı ile fazladan 7.200 m² imalat yapılacak. Bunlar yaklaşık değerler. Bu elbette Çanakkale halkının sahile ulaşması açısından büyük bir fiziki engel. Üstelik herhangi bir belediye meclisini imar düzenlemeleri yaparken vatandaşın sorunlarını elbette çözmeye çalışacaktır. Ancak bu durum mal sahibiplerinin haksız zenginleşmesine izin verecek boyutta olmamalı. Sadece Akfa arazisinde 7.200 m² mal sahibi ve mütahit için fazladan verilecek inşaat inzini izah etmek mümkün olmamaktadır. Bu sadece bir parselde böyle. Aynı uygulamanın bütün sahil boyunca yapılabileceğini düşünürsek telafisi mümkün olmayan bir tehlikenin söz konusu olduğunu anlayabiliriz.
Mevcut imar durumunu arttıracak hiçbir projenin Çanakkale halkının yararına olmayacağına inanıyorum. Mevcutda sahilde bulunan otel ve bilgisayar firmasına ait iki katlı binaların makul olduğunu üzerine basarak tekrar söylüyorum . Belediye meclisinde de bahsettiğim bu konunun detaylı bir şekilde değerlendirilerek Çanakkale halkı tarafından tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Sadece AKFA dosyasını içeren çok kapsamlı kent konseyi raporunun Çanakkale halkı tarafından değerlendirilmesi tekrar gerekli olmuştur. Bu konuyu tartışmaya devam edeceğiz.”
‘BÖLGENİN EKOLOJİK YAPISINI, DENİZİ, TABİATI, DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ’
AKFA davasının devamlı gündemi meşgul etmekte olduğunu ve takdirin Çanakkale kamuoyuna ait olduğunu dile getiren Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Engin Kandemir ise, “AKFA arazisine Barbaros Mahallesi sakinleri için koşu parkları, yürüyüş yolları, parklar, sosyal tesisler, yeşil alanlar ve buna benzer sosyal aktivite merkezleri açılsa daha uygun olmaz mı?” diye sormuştu.
Kandemir, AKFA arazisi ile ilgili bilgiler vererek, şunları kaydetmişti: “5 kasım 2014 tarihinde ilk defa belediye meclisine sunulmuş,10 ret, 8 çekimser,12 kabul oyuyla kabul edilmiştir. Sonra süreçte, itirazlar olmuştur. 17417 metrekare olarak bildiğimiz,arsanın 12400 metrekaresi A,B,C,D blokları düşünülmüş olup A,B,C, blokları ticari tesis,D bloğu otel olarak düşünülmüştür.Fakat o bölgede restaurantlar, Avm'ler, oteller mevcuttur. Düğünler olmaktadır..Bozcaada ya gidilirken,Geyikli beldesine gidilirken, Körfeze gidilirken kullanılan bir yoldur.Yani yazlıkçıların kullandığı ,çok işlek bir yoldur.Daha bir çok yere gidilir onlardan bahsetmiyorum. En son hazırlanan plan bölgede eşitsizliklere yol açacak, aynı zamanda emsal teşkil edecektir.
Bu arsanın planını yaparken trafik yoğunluğunu düşünmek gerekir. Bölgenin ekolojik yapısını, doğayı, denizi, tabiatı, düşünmek zorundayız. Esenler Mahallesi sonradan kurulan bir mahalle olmanın avantajıyla tesis yönünden daha farklıdır. Yürüme kulvarları, koşma kulvarları, parkları, futbol sahaları, doğal otoparkları olarak birçok yönden daha gelişmiştir. Fakat Barbaros ve Fevzipaşa Mahalleleri’nin biraz daha ilgiye ihtiyaçları vardır.
Sizce AKFA arazisine Barbaros Mahallesi sakinleri için koşu parkları, yürüyüş yolları, parklar, sosyal tesisler, yeşil alanlar ve buna benzer sosyal aktivite merkezleri açılsa daha uygun olmaz mı? Çanakkale kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
REKABET ÇÖZÜMÜ ZORLAŞTIRIYOR
Aralarında türlü anlaşmazlık bulunan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile CHP Çanakkale Eski Milletvekili Serdar Soydan’ın AKFA rantında anlaşmaya vardığı iddiası da bir diğer dikkat çeken gelişme. Tartışmaları kentlinin dilinde olan ikilinin AKFA dosyasında el sıkışarak yeni projeyi meclise getirmesinin üzerine söylentiler hızla yayılmaya başlandı. İki CHP’liden Soydan’ın yüz milyonluk rant kapısına diğer CHP’li Gökhan’ın engel olması AKFA arazisinin akıbetini iyice belirsizliğe itmişti.
Çanakkale halkı ise, ortak bir sesle; kentin gündemine yeniden alev topu halinde düşen AKFA arazisi bilmecesi çözümünün siyasi ve mali rekabet ortamına düşmeden bulunması gerekliliğine inanıyor, arazinin şehre değer katacak şekilde kullanılmasını istiyor.
Sinem Tetik
.
Kaynak: Haber Merkezi