Fevzipaşa Mahallesinde bulunan ve çevredeki vatandaşlar tarafından evliya olarak bilinen tarihi mezar, aslında boğaz muhafız komutanı olduğu öğrenildi.

Çanakkale’nin birçok yerinde yolda, kaldırım üstünde, bulunan mezarlar vatandaşların kime ait olduğu tam olarak bilinmiyor. Bunlardan biriside Fevzipaşa Mahallesi’nde Teticioğlu Sokakta boş bir arazinin üzerinde bulunan mezarlık. Kimin olduğu çevre oturan mahalle sakini tarafından merak konusu oldu. Mahalleli tarafından mezarın bir evliyaya ait olduğu ve bazı insanların burada dualarla adak adadığını dile getiriyor. Asıl gerçeğin daha farklı olduğunu söyleyen tarihçi-yazar Mehmet İhsan Gençhan, oradaki mezarın Boğaz Muhafız Komutanlığı Çatalbaş lakaplı Mustafa Efendi’nin eşiyle birlikte yattığı yer olduğunu iddia etti.

YERLİ HALK BURADA YATANLARA EVLİYA GÖZÜYLE BAKIYOR
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tarihçi-yazar Mehmet İhsan Gençhan, Yerli halkın bu mezarda yatanlar hakkında yanlış bilgi sahibi olduğunu söyleyerek, burada yatan kişinin Kale-i Sultaniye’de Boğaz Muhafız Komutanlığı yapmış, Çatalbaş lakaplı Mustafa Efendi isimli bir komutan olduğunu dile getirdi. Gençhan, “Orta yerde bir türbe duruyor. Yerli halk burada yatanlara evliya gözüyle bakıyor. Daha evvel başlarında mumda yakarlardı. Çünkü böyle gelmiş böyle gidiyor. İşin aslı 1654 yılında Kale-i Sultaniye’sinde Boğaz Muhafız Komutanlığı yapmış Çatalbaş lakaplı Mustafa Efendi isimli bir komutan idi. Eşiyle bu Türbeye gömüldükten sonra bu mahalle sakinlerinin misafiri oldu. Bu güzel insanların huzuruna geldiğim an, içimi bir bulut kaplar. Bizim görevimiz maziyi aynen yaşatmak, hatta muhafaza etmek, devirlerin taşıyamayacağı bir yük olmamalıdır.  Çatalbaş Mustafa Efendi Kale-i Sultaniye dizdar olarak tayin edilir. Ve birada ölür. Hanımı da ölünce ayni yere gömülür. Kaleler yapılırken Edirne’den bazı vatandaşları işçi olarak getirip, bu bölgeye yerleştirmişler. Şimdikiler onların torunları Mesela. Sarıçay taşma yapıp sel getirince o bölgeye sel gelmezmiş. Bunun kerametini de bu zatlardan ileri geldiğini söylerlermiş. Orası bir yüksekçe su gelmeyince buradaki evliya deyip geçiyorlar. O mezarlık su seviyesinden yüksel olunca sel gelemiyor. Kerameti bu zata bağlıyorlar. Mezar taşları ortaya çıkarılıp temizlenmesi gerekir. Alaka ve ilgi bekliyor. Mezar taşları tarihi bir belgedir.” dedi.
 
İbrahim Akın Kazancı