Kenti ikiye bölen Sarıçay, sorun oluşturmaya devam ediyor. Suyolunun kent merkezindeki bölümünde bile çöp dağları oluşması nedeniyle ismi Çöpçay’a çıkan Sarıçay, şimdi suların çekilmesi ile balçık deryasına dönüştü. Su seviyesi azalınca birçok balıkçı teknesi balçığa saplandı. Çevreye koku da salan Sarıçay sorunu çözüm beklerken, sorunlar üzerine yeni sorunlar eklendi.
Çanakkale’nin en büyük sorunlarından biri Sarıçay oluşturuyor. Yıllardır trafik, park sorunu ile beraber Sarıçay da kentin sorunlarının ilk üçü arasında yer alıyor. Şehir merkezinin içme suyunu karşılayan Atikhisar barajından başlayıp kenti ikiye bölüp denize akan Sarıçay, yapılacak çalışmalarla ilgi merkezi olacağı yerde, kaderine terkedilince şehrin başına büyük sorun oldu.
Yıllardır Sarıçay’ın Çanakkale Belediyesi mi yoksa Devlet Su İşleri’nin (DSİ) mi yetkisinde tartışması oldu. Bu konu açıklığı kavuşmadığı için de Sarıçay sorunu büyüyor.
SARIÇAY OLDU ÇÖPÇAY
Normal şartlarda dere ve çayların geçtiği şehirlere güzellik katıyor. Yapılan düzenlemelerle bu tür su kanalları kentin cazibe merkezi oluyor. Vatandaşlar hava almak için bu bölgelere gidiyor. Sarıçay ise tam tersine insanları kaçırıyor. Görünütü, kokusu ve çöpleri ile adeta istenmeyen bölge ilan edilmiş durumda. Sarıçay sorunlarına yeni sorunlar eklemeye de devam ediyor. Şehir merkezindeki bölümü bile çöp dağlarla çevrili.
BALIKÇI TEKNELERİ BALÇIĞA SAPLANDI
Sarıçay’da ortaya çıkan sorunlardan biri de su havzasının dolması. Daha çok balıkçı teknelerinin demirlendiği alan aynı zamanda. Onlarca teknenin bağlandığı Sarıçay’da su havzası temizlenmediği için çamur deryasına dönüyor. Suların çekilmesi ve azalması ile buradaki tekneler direk balçığa saplanıyor. Şu anda birçok balıkçı teknesi balçığa saplanmış durumda. Balıkçılar teknelerini çıkaramadıkları için ava da gidemiyorlar. Bu duruma isyan eden balıkçılar, balçığın tekne pervanelerine de zarar verdiğini söyledi. Sorunun yıllardır devam ettiğini belirten balıkçılar, en son havzanın yerel seçimler sırasında temizlendiğini ardından kimsenin burada bir çalışma yapmadığını açıkladı.
PİSLİĞİN SEBEBİ BELEDİYE VE DSİ
Yıllardır kentin sorunu olan Sarıçay’ın daha büyük bir soruna dönüştüğünü ise Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyon Başkanı ve aynı zamanda Kent Konseyi Çevre Komisyonu’nda yer alan çevreci Nami Tonka çıkarmıştı.
Sarıçay’ın içinde bulunduğu durumu aynı zamanda ulusal basına da taşıyan Tonka, bu facianın sebebinin Çanakkale Belediyesi ve DSİ’nin olduğunu vurguladı. Tonka ortaya çıkan sorunun zararları ve sebeplerini şöyle açıkladı; Arıtma tesisinin tam karşısındaki bölgede ise yüzlerce kamyonluk denizden bazı malzemeler çekilmiş ve oraya. Yani deniz mahsulü olan karides kabukları, midye kabukları gibi kabuklar buraya dökülmüş. Özelikle yaz aylarında bu kabuklardan çıkan tozlar da yan taraftaki şeftali, elma bahçelerine zarar veriyor. Bu bölge arasında tarım ile uğraşan insanların da artık tarımla uğraşamaz hale geldiklerini görüyoruz. Yani biz Sarıçay’a sahip çıkmamak kaydıyla Çanakkale’deki tarımı da çevreciliği de öldürmüş oluyoruz.
Çevre yolu köprüsünden başlayarak Saraycık Köprüsüne kadar olan bölgede ise özel sektöre ait bazı binalar var. Bunların sınırlarının nerede başladığını, arazilerinin kaç metre kare olduğunu, Sarıçay’a ne kadar müdahale ettikleri konusunda şüphelerimiz var. Orada gördük ki bazı işletmeler Sarıçay’ı dolgu yapmak sureti ile 3-4 metre daraltmışlar. Sağ tarafta çöplük sol tarafta ise özel işletmeler Sarıçay’ı daraltmış. Bu yüzden Sarıçay artık sarıçay olmaktan çıkmış, tamamı ile daraltılan ve çöplük çay haline gelmiş.
Sarıçay’ın çöplük alanı haline gelmesinin birinci derecede müsebbibinin Çanakkale Belediyesi olduğunu belirten Bünyamin Nami Tonka “ Burada yaptığımız incelemeler sonucunda görüyoruz ki Çanakkale Belediyesinin bir moloz dökülme yeri yoktur. Çanakkale’de yıkılan inşaatlardan çokan molozları dökecek bir çöplük alanı yoktur. Buradan Çanakkale Belediyesine soruyoruz; Sizin hafriyat döküm yeriniz neresi? Toprak döküm yeriniz neresi? Çanakkale çok değiştirilmeye müsait bir yapıya sahip. Bunun için Vatandaş da ne yapsın? Geceleri, Belediye’nin göz yumması ile de Sarıçay’ın etrafına çöplük olan malzemeleri döküyor. Buna bağlı olarak yükselti de yukarıya çıkmakta. Buna bağlı olarak artık Sarıçay çay olmaktan çıkıyor. Bizim çocukluğumuzda suyunu içtiğimiz, balığını pişirerek yediğimiz ve ağaçlarının altında gölgelendiğimiz, kumunda güneşlendiğimiz Sarıçay artık çöplük çay, pislik çay ve lağım çay haline gelmiş ki bunun da birinci müsebbibi Çanakkale Belediyesi ve bunları kontrol etmeyen Devlet Su İşleridir” dedi.
Arzu Baladur