Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada koronavirüs vakaları ile ilgili ortaya atılan yanlış bilgiler hakkında açıklamada bulunarak, “Sağlık Bakanlığı verileri ile ilgili yalan, yanlış ve bilerek, bilmeyerek yorum yapanlara kanmayın. Diğer ülkeler ile kıyaslandığında çok iyi konumdayız” dedi.
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs her geçen gün etkisini dünya genelinde artırmaya devam ediyor. Salgın Türkiye’de de yayılmaya devam ediyor. Yetkililer yayılmayı önlemek adına çeşit önlemler alıyor. Çanakkale’de koronavirüs hastalığı ile mücadelede e ön saflarda bulunana Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, virüs hakkında sosyal medyada vatandaşları aydınlatmaya devam ediyor.
BU VİRÜS TAHMİNİMİZDEN DAHA ZORLU
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, yaptığı açıklamada virüsün tahmin edilenden daha zorlu olduğunu söyleyerek, “Virüs, şikayetin olduğu 1. günden ibaren boğazda çok yüksek ve 5. güne kadar yüksek seyrediyor 7.11x10^8 kopya. İşin ilginç yanı 28. Güne kadar Boğazda...ortalama virüs yükü 6.76x10^5 kopya Balgamda 7x10^6 kopya/ mL RNA pozitif olması= Aktif replikasyon değil, subgenomik RNA ve hücre kültürü önemli. İlk 7 günde virüs PCR boğazda yüzde 16, balgamda yüzde 88 pozitif. 8. günden sonra PCR pozitif olmasına rağmen hücre kültüründe canlı hücre yok. Virüs kan, idrar ve gaytada yok... viremi yapmıyor olabilir mi? Serokonversiyon = Antikor yanıtı 7-14 günde oluyor, ama viral yükte azalma yapmıyor. Virüs bir aya yakın boğazda yüksek ve bulaşıcı. Sadece PCR pozitifliği hastalığı tanımlamak için yeterli değil gibi. bu virüs tahminimizden daha zorlu. Hikaye bu ya; bir zamanda ve bir yerde insanlar sürekli dertlerinin büyüklüğünden şikayet eder dururmuş. Duyan, işiten bir meleğini göndermiş (hikaye bu ya) ve demiş ki: ‘Tamam bir defaya mahsus dert değişimine izin vereceğim. Herkes dertlerini bir çuvala koysun ve duvara assın, sonra isteyen istediği derdi alsı’ Yapmışlar ve sonunda herkes çuvallara bakmış bakmış, ölçmüş/ tartmış. Yine gidip kendi derdini almış. Sağlık Bakanlığı verileri ile ilgili yalan, yanlış ve bilerek, bilmeyerek yorum yapanlara kanmayın. Diğer ülkeler ile kıyaslandığında çok iyi konumdayız. Ama keşke daha iyi olsak tabii. Dert bizde, dermanda bizim ellerimizdedir” diye konuştu.
Arzu Baladur