Tarih, doğa ve doğa güzellikleri ile hep dikkat çeken denizin kilidi anlamına gelen Kilitbahir’e yeni kazandırılması planlanan Seyir Terası ile bölge ayrı bir değer kazanacak. Köyün üst kısmında bulunan alanda yapılan terasta, köy, kala, boğaz ve Çanakkale adeta kuş bakışı ille görülecek. Bu projenin tamamlanması ile bölgeye yerli ve yabancı turistlerin ilgisi daha da artacak.
Eceabat Kaymakamlığı ve Tarihî Alan Başkanlığı işbirliğiyle sürdürülen ‘Tarihi Seyrediyorum: Kilitbahir Seyir Terası’ projesiyle Kilitbahir Köyü'nün mevcut tarihî ve doğal dokusunu değerlendirerek Eceabat ilçesine yeni bir turizm ürünü kazandırabilmek ve ilçenin kültürel mirasının hem gelecek nesillere aktarılması hem de yerel halk için sosyo-ekonomik katkıya dönüştürülebilmesi amaçlanıyor.
Eceabat Kaymakamlığından konuya ilişkin yapılan bilgilendirmede; “Bu amacı gerçekleştirmek üzere Kilitbahir köyümüzde tarihî öneme sahip tek bonetli tabya ile bir telgrafhanenin bulunduğu ve 120 m yükseklikte boğaza hakim bir manzaraya sahip olan Goncasuyu mevkiinde bir seyir terası oluşturulması tasarlanmıştır. Ziyaretçiler, oluşturulacak kafeterya ve Seyir terasında muhteşem Çanakkale ve Boğaz manzarasını izlemenin yanı sıra, Çanakkale Deniz Savaşlarının cereyan ettiği tüm alanları hakim bir noktadan görebilecektir. Fizikî gerçekleşmesi bugün için yaklaşık yüzde yirmi olan seyir terası projesinin Temmuz ayı içinde tamamlanarak ziyarete açılması planlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Eceabat Kaymakamlığı ve Tarihî Alan Başkanlığı işbirliğiyle sürdürülen ‘Tarihi Seyrediyorum: Kilitbahir Seyir Terası’ projesi Çanakkale’de birçok yer izlenebilecek.
ÇANAKKALE'NİN ÜÇ YAPRAKLI YONCASI: KİLİTBAHİR KALESİ
Çanakkale Boğazı’nın en dar yerinde Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye)’nin tam karşı kıyısında bir yamaç üzerinde yer almaktadır. Kilid-ül Bahr Kalesi plan itibariyle, topografyaya uygun bir biçimde yerleştirilmiş ve klasik dikdörtgen yada kare biçimli Osmanlı kalelerinden farklı özellikte inşa edilmiştir. İnce bir dış sura sahip kalenin, iç kalesi üç yapraklı yonca planlı olup ortada bir kule yer almaktadır. Kalenin güney yönünde Kanuni dönemine ait ikinci bir avlu ve en uçta silindirik bir kule bulunmaktadır. Kalenin bütün gücü üç yapraklı yonca biçimdeki bu iç avluda toplanmıştır. Bir yamaç üzerine kurulan kale denize doğru top atışına elverişli bir şekilde yapılmış olup, mazgalları da buna göre yerleştirilmiştir. Kale aşamalı olarak düzenlenmiş olup hisarpeçe düzeneğine sahiptir. Surun dışı bir hendekle çevrelenerek kuvvetlendirilmiştir. Kaleye giriş surların kuzey ve güney tarafındaki kapılardan sağlanmaktadır. Kapılardan geçiş ise hendekler üzerine atılan köprülerle sağlanıyormuş.
Kilitbahir Kalesi (Çimenlik Kalesi) Kale-i Sultaniye ile birlikte karşılıklı olarak İstanbul’un fethinden sonra boğazların denetimini sağlamak amacıyla Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Yakup Bey tarafından 1462’de yaptırılmıştır. Kalelerin inşası kısa sürede süratle tamamlanmıştır. Kilitbahir kalesinin inşa kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Buna karşılık tarihî kaynaklarda kalenin Fatih tarafından yaptırıldığı kesin olarak belirtilmektedir. Kilitbahir Kalesi planı itibariyle Osmanlı kaleleri içinde özel bir yere sahiptir. Fatih Sultan Mehmet’in geometriye düşkünlüğünün yansıdığı Kale üç yapraklı yonca planı ile kuvvetli bir savunma sitemine sahiptir. Bir dış sur , iç kale ve iç kale içinde birde iç kule yer almaktadır. Konumu itibariyle boğazı ateşe tutabilecek şekilde yerleştirilmiştir. Hisarpeçeye sahip Kaleye Kanuni döneminde ek olarak ikinci bir avlu ve kule inşa edilmiştir. Restorasyon çalışmaları biten kale sağlamlığını korumaktadır.
"YAŞAYAN MÜZE" HALİNE GETİRİLDİ
Kilitbahir Kalesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2011'de restorasyona alındı. Restorasyon 2015 yılında tamamlandı. Hemen ardından Çanakkale Savaşları Tarihi Gelibolu Alan Başkanlığı tarafından evre düzenlemesi ve kale müze oluşturulması kapsamında teşhir-tanzim çalışmaları başlatıldı. Sahil, yürüyüş yolu, otopark, çim alanları ve aydınlatma düzenlemesi yapıldı.
Yapılan düzenleme ve restorasyon çalışmalarının ardından Kilibahir Kalesi yaşayan müze haline getirildi. Kale 7 katlı ana kule’de kaledeki günlük hayat; Pîrî Reis bölümünde, Türk denizci Pîrî Reis’in hayatı ve Kitab-ı Bahriye; Kilitbahir sinevizyon bölümünde, Kilitbahir Kale Müzesi ve Kilitbahir Kalesi hakkında bilgileri içeren belgesel; Engelsiz Müze bölümünde, Osmanlı kalelerinin mimarisi, teşkilat yapısı, savunma, ticaret, ibadet ve gündelik hayatı bugünün teknolojisi kullanılarak anlatılıyor. Kalede restorasyon çalışmalarında bulunan çeşitli tarihi eserle de kalenin içinde sergilenmektedir.
NAMAZGÂH TABYASI
Kilitbahir Kalesi’ni geçtikten sonra yolun deniz tarafında bulunan 26 adet bonetten oluşan Namazgâh Tabyası’nın, Osmanlı Ordusunun ıslahı için gelen Baron De Tott’un da önerisiyle inşasına başlandı. Çanakkale Boğazı’nın en dar noktasına yaptırılan ilk ve en büyük tabyadır. Sonrasında eklenen yapılarla beraber,Merkez Tabya niteliği kazandı. Burası Çanakkale Muharebeleri’nde, bölgedeki tabyalarda görev yapan bataryaların bağlı olduğu 4. Ağır Topçu Alayı’nın karargâh merkeziydi. Bu nedenle daima müttefik donanmasının başlıca hedeflerinden biri oldu. Tabyada 16 adet kıyı topu vardı. Bunlardan 2’si uzun, 14’ü kısa menzillidir. Bunlardan sadece 2’si deniz muhaberesinde aktif olarak görev yapmış, diğerleri ise menzil yetersizliğinden dolayı kullanılamadı. Tabyanın ana aksında yer alan mekânın savaş döneminde Savaş Harekât Merkezi’ olarak kullanıldığı biliniyor. En son 2005-2006 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek 18 Mart 2006’da ziyarete açılan tabyada, Çanakkale savaş objeleri sergileniyor. Yapı içerisinde, 12 adet sergi panelinde muharebelerle ilgili tarihî bilgiler verilmektedir. Bu bölümü geçtikten sonra bonetlerin iç kısmında 7 dakikalık Deniz Muharebeleri’nin anlatıldığı kısa bir video gösterimi yapılıyor. Yine bonetlerden birisinde savaş dönemi istihbarat haberleşmesini canlandıran, ses düzeneği olan bir sergi ziyaretçilere sunuluyor. Aynı bölümde yine müttefiklere ait batırılan gemilerin fotoğrafları sergilenmektedir.
SEYİT ONBAŞI HEYKELİ
Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunuyor. Boğaz’ı geçip İstanbul’a ulaşmayı amaçlayan müttefik armadasına 18 Mart1915 tarihinde kahramanca karşı koyan tüm Mehmetçiklerimizin ve bu noktada Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını sembolize etmek için yapıldı. Ayrıca Mecidiye Tabyası’nın deniz tarafında yol kenarında heykeltıraş Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılan bir heykeli daha bulunmuyor. 1889 Edremit Havran ilçesi Manastır köyünde (köy sırasıyla Çamlık sonrasında da Koca Seyit köyü adını almıştır) doğan Topçu Onbaşı Seyit’in babasının adı Abdurrahman, annesinin adı Emine’dir. Kayıtlara göre: Çanakkale Müstahkem Mevkiindeki askerliği “Ağır topçu neferi” olarak 1914 yılında başlamış, 1918 yılında sona erdi. 1934 Soyadı Kanunu ile “Çabuk” soyadını aldı. Terhis olduktan sonra köyüne dönmüş, dağlarda odun kömürü yapıp satarak geçimini sağlamakta iken, yakalandığı zatürre hastalığından kurtulamayarak 1 Aralık 1939 tarihinde,50 yaşında vefat etti. Günümüzde mezarı kendi köyünde yer almaktadır.
ÇİMENLİK KALESİ (KALE-İ SULTANİYE)
Kilitbahir Kalesinin karşı kıyısında, Sarıçay’ın yanı başındaki düzlükte yer almaktadır. Kale, yaklaşık olarak 110x160 metre boyutlarında dikdörtgen planlı olup, bir dış sur ve bu dış surun ortasındaki ana kuleden oluşmaktadır. Dış surlar, çok sayıda kule ve burçlarla donatılmıştır. Surların içerisinde iki cami bulunmaktadır; bunlardan ilki, kuzey cephesinin ortasında yer alan kuleye bitişiktir. Caminin minaresi bodur olup üst kısmı yıkılmış, sonraki dönemlerde yeniden yapılmıştır. Diğer cami ise; ana kulenin güneybatı köşesindedir. Bu caminin, kitabesinden 1861-1876 yılları arasında Sultan Abdüllaziz tarafından inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Ana kule 30x42 metre boyutlarında, 20 metre yüksekliğinde ve üç katlıdır.
Dikdörtgen bir plana sahip olan Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye)’nin köşelerinde, kuleler yer almaktadır. Doğudaki kulelerden birinin dokuz yüzeyi açıkta üçü duvar içinde olmak üzere on iki köşeli, diğeri ise yuvarlaktır. Batıda yer alan kuleler ise içten yuvarlaktır ve ön kısımları toprak altındadır. Doğuda yer alan köşe kulelerinin arasında iki tane sekiz köşeli küçük burçlar vardır. Kuleler ve burçlar, iki ya da üç katlıdır. Ana kule ile, kule ve burçlar aynı yükseklikte yapılmıştır. Cephanelik yuvarlak planlı, içi 5 metre, duvarı 2.28 metre ölçülerinde olup, avlunun doğu cephesinde yer almaktadır. Kapısının dışında dışa açılan bir penceresi bulunmamaktadır.
Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye); Kilitbahir Kalesinin tam karşısında, boğazın en dar yerine İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından, Yakup Bey nezaretinde, 1462 yılında inşa ettirilmiştir. Kilitbahir Kalesi’nin tam karşısında Sarıçay’ın yanındaki düzlüğe inşa edilen Kale-i Sultaniye, yaklaşık olarak kare planlıdır. Belirli aralıklarla çokgen ve dairesel planlı kulelerle desteklenmiştir. Bir dış kale ve iç kaleden oluşmaktadır. İçerisinde iki cami, bir cephanelik ve koğuşlar bulunmaktadır. Denize bakan kısımları XIX.yüzyılda yıkılarak tabyalar inşa edilmiştir. Şu an askeri müze olarak kullanılan kale sağlam bir şekilde bugünde ayaktadır.
2015 YILINDA RESTORE EDİLDİ
Kale 2015 yılında yaklaşık 15 milyon 951 bin 884 TL restore edildi. Kalenin duvarlarında bulunan çimento derzler açılarak özgün harcı olan horasan ile tekrar yapıldı. Yapısı bozulmuş taşlar çürütülerek alınmış, orijinal taşına uygun taş ile tamamlandı. Kuledeki çürüyen ahşap hatıllar temizlenerek yerine yeni hatıllar konuldu. Tuğla örgü sistemi ile yapılmış olan kemer ve kubbelerdeki kalkerleşmiş kalın kireç tabakası ve çimento derzler temizlenerek orijinal harcı ile derz yapıldı. Çürümüş olan tuğlalar alınarak özgün tuğlasının ölçülerine uygun tuğlalar ile tamamlandı. Üst kısımları yıkılmış olan burçların moloz taş duvar dolguları yapılarak üst kısımları küfeki taşı ile kavisli kaplama yapıldı. Tabya duvarlarında taş temizliği yapıldı.
ÇİMENLİK KALESİ MÜZE BÖLÜMÜ
Kalenin içerisinde birde müze bölümü yer alıyor. Burası kalenin en dikkat çekici alanlarından bir tanesi. Bu bölümde eserlere zarar gelmemesi nedeniyle fotoğraf çekmek yasak. Müze bölümünde tarihin en kanlı savaşlarından olan Çanakkale Savaşları sırasında kullanılan elbiseler, silahlar, çanak çömlek gibi birçok tarihi eseri bulabilirsiniz. Merdivenlerden çıkarak ulaşabileceğiniz bu müzeye girer girmez hemen sağ tarafta sinevizyon bölümü bulunuyor. Çanakkale Savaşı hakkında 5-10 dakikalık kısa videolar gösterilen bu yer, müzenin en çok rağbet gören yerlerinden diyebilirim.
Antika silahların bulunduğu bölümde oldukça detaylı bir şekilde hazırlanmış bilgilendirme panoları bulunuyor. Gerek kale hakkında gerekse Çanakkale’nin cepheleri hakkında birçok bilgiyi bu panolarda görebiliyorsunuz. Bu müze içerisinde en beğendiğim yer ise, Ertuğrul Koyu maketi olmuştu. Maket gemilerle süslenmiş bu maket koy, müzede görmenizi tavsiye edebileceğim eserler arasında.
Mustafa Kemal Atatürk’e ait Şapka, Kabartma ve aldığı unvanlarını sergileyen bu bölüm, müzenin en önemli bölümleri arasında. Müzenin bir de üst katı bulunuyor. Fakat benim gittiğimde kale kapanmak üzere olduğundan, ilk kapatılan yer olması dolayısıyla görememiştim.
Cemhan Şen