Biga’da faaliyet gösteren İÇDAŞ Çelik, Enerji, Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş., Kemer köyünde bulunan lahitlerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Köylülerin firmayı hedef alan iddialarının gerçek dışı olduğu belirtilen açıklamada, üç lahit için kurtarma kazısının Jandarma ve Çanakkale Arkeoloji Müzesi uzmanlarının gözetiminde ve vatandaşların gözü önünde yapıldığı kaydedildi.
Yapılan yazılı açıklamada, “Bu kişiler, İÇDAŞ A.Ş proje sahası için ihtiyaç olmayan arazilerini dahi şirketimizden talep ettikleri fahiş fiyata bize satamamış olmanın husumetini beslemektedirler. Bir başka husumetleri de yasak dinlemeksizin yaptıkları trol avcılığıyla talan ederek çöle döndürdükleri Marmara denizinde üç yıldan fazla geciktirmelerine rağmen, deniz canlılarına korunaklı yaşam alanı kazandırmak ve sayılarını arttırmak amacıyla beş milyon TL maliyetli resif yatırımını gerçekleştirmiş olmamızdır. Besledikleri husumet hissi ve öfkeyle bu yalan ve karalama üsluplu ifadeleri kullananlarla ilgili olarak dava sürecini başlatmış bulunuyoruz. Basından izlediğimiz kadarıyla bulunan lahitler ile ilgili çalışmaların tamamı yasal prosedürler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Hal böyle iken yine basında yer alan röportajlarda bazı köylülerin söylediği sözlerin ve sosyal medyada paylaşılan bilgilerin tamamının gerçek dışı söylemler olduğu görülmüştür. Bazıları ise doğrudan art niyetlidir. 'Bu lahitler neden açılmıyor, neyi bekliyorlar, buralar talan ediliyor' gibi sözlerle yıllarını bu mesleğe vermiş insanlar ve bu çalışmayı gerçekleştiren kişiler ve kurumlar zan altında bırakılamayacağı gibi, uzun yıllardır Çanakkale bölgesinde yapılan kazılarla kültürel değerlerin ortaya çıkarılmasında çok ciddi katkıları bulunan; Parion dışında Troia, Assos, ve Apollon Smintheon gibi ülkemizin önemli ören yerlerindeki kültürel değerlerin ortaya çıkarılmasına, korunmasına ve gelecek kuşaklara aktarılmasına gururla destek veren firmamızın da haksız ve maksatlı suçlamalarla zan altında bırakılması da doğru bir yaklaşım değildir. Açığa çıkan lahit haberlerine bağlantılı olarak İçdaş hakkında, geçmişten beri çeşitli beklentileri olup da gerçekleşmeyenlerin, çıkar ve rant ilişkisinde olanların daha önce de defalarca denedikleri ama başaramadıkları karalama kampanyasının ne yazık ki yeniden denendiğine şahit oluyoruz. İçdaş'ın sahip olduğu termik santrallerin yapımı sırasında ÇED raporu sürecinde tarihi eserlere ve kültürel değerlere ilişkin büyük bir hassasiyet gösterilmiştir. Elbette önce o alana bir tesis yapılmasının doğru olup olmayacağına ve bu hususta araştırma yapılması gerektiğine dair bilim adamlarının ön değerlendirmeleri olmuştur. Ancak yapılan bu tür alanlarda yapılması gereken araştırma ve sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş, tesislerin kurulu olduğu alanda tarihi eserlere rastlanmadığı için yatırım gerçekleştirilmiştir. Sanki böyle bir süreç olmamış gibi tesislerin tarihi alana kurulmuş olduğuna dair maksatlı olarak bir algı oluşturulmak isteniyor. Devletin yetkili kuruluşlarının verdiği belgeler ve raporların doğrultusunda alınan idari izinler ile bu tesisler yapılmıştır. İçdaş'ın termik santralleri yapılırken hukuki bütün sorumluluklar eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. İçdaş, hukuk ve vicdan terazisinde gönlü rahat olarak üretimini sürdürmektedir” denildi.
Biga’nın Kemer köyü yakınlarında patlayan su borularının onarılması için yapılan kazıda M.Ö. 400. yüzyıla ait olduğu sanılan 3 adet lahit bulunmuş, lahitlerden 2’sinde değerli eşyaya rastlanmazken bir lahitte bir avuç altın boncuk, yüzük, 3 adet mermi çekirdeği büyüklüğünde altın, 2 adet broş, 1 altın alınlık ve sapsız bir ayna çıkmıştı.


Kaynak: İHA