Türkiye genelinde bu yıl pandeminden dolayı turizmin yüzde 80 civarında düşerken, önemli turizm noktalarından biri olan Çanakkale’de yaz turizmine ilgi yoğundu. Özellikle İstanbul ve çevresinden gelen misafirleri ağırlayan ilimizde turist yoğunluğu geçtiğimiz yaz kadar olmasa da yoğun geçti. Çanakkaleli turizm işletmecileri yaz turizminin zarar ettirmediğini fakat yüksek karla da sezonu kapatmadıklarının bilgisini verdi.
Yeni tip koronavirüsün etkisiyle turizm sezonu ülkemizde geç açıldı. Vakaların azalması sonucunda yeni normal kapsamında Bakanlık tarafından açıklama yapılmasıyla turizm noktaları vatandaşların hizmetine açıldı.
BUNGALOVLARA İLGİ YOĞUN OLDU
Assos’ta kamp alanı işletmecisi Buket Sarı, ‘’Biz burada müşteriydik. Bu sene deneme amaçlı devraldık. O da pandemiye denk geldi. Sezon güzel geçti aslında kötü değil, sadece bizim beklediğimiz geçmedi. Biz daha restoran ağırlıklı çalışıyoruz. Öncesinde restoranı açarız diye düşünmüştük ama açamadık. Nisan ayındaki planlarımız haziran ortasına denk geldi. Beklemediğimiz bir sürü sorunla karşı karşıya kaldık ama güzel insanlarla tanıştık ve güzel bir deneyim oldu bizim için. Ne yapmamamız gerektiğini ne yapmamız gerektiğini öğrendik’’ dedi.
Yaz sezonunu kapatan çok fazla işletme olduğunu söyleyen Sarı, ‘’Normalde çok fazla yer kapattı. Burası hala açık, hala daha müşteri alıyoruz. Deniz suyu sıcak gayet iyi şu an. Bu sezon en fazla kamp alanları tercih ediliyor gibi görünüyor ama daha çok bungalovlara talep oldu. Çünkü kampta tuvaletler ve duşlar ortak kullanım sonuçta. Bungalov daha butik, daha az insan ve ortak kullanım olmayan tuvalet ve duşlara sahip olduğu için revaçtaydı bu dönem’’ ifadelerini kullandı.
Kamp alanı işletmecisi, genellikle İstanbul, Çanakkale ve Bursa’dan kamp alanlarına gelenler olduğunu söyleyerek Kamp alanlarında aldıkları hijyen önlemleri hakkında bilgi verdi. Sarı, ‘’Biz çok fazla dezenfeksiyon çalışması yaptık. İlaçlama yaptık. Tuvaletleri neredeyse her insanın arkasından dezenfekte ettik. Çok defa denetimden geçtik. Hatta fazla abarttığımızı söyleyen denetime gelen doktorlar oldu. ‘Girdiğimiz en iyi temiz işletmesiniz’ diyenler oldu. Çevreden, tarımdan, sağlık bakanlığından, valilikten defalarca jandarmadan denetimden geçtik. Hijyene çok önem verdik. Her şeyi tek kullanımlık yaptık pipetler, peçeteler, tuzluklar… ‘’ dedi.
EKİM SONUNA KADAR SEZON DEVAM EDECEK
Bozcaada’da otel sahibi olan Ayşin Çeşmeli, ‘’Sezon geç başlamasına rağmen iyiydi. Öyle çok büyük sıkıntılarımız yoktu. Talep güzeldi tabii ama geçtiğimiz yıllarda daha dolu dolu bir sezon geçiriyorduk ama yine de bu sezon kötü değildi’’ açıklamasında bulundu.
Genellikle yerli turistlerin Cunda, Assos, Bozcaada taraflarına geldiğini söyleyen Çeşmeli, ‘’Bakanlığın istediği bütün şartları yerine getirdik otellerimizde. Bozcaada kaymakamlık olarak da çok baskıları vardı. Gerekli bütün önlemler alındı’’ dedi. Bozcaada’daki turizmi değerlendirerek, ‘’Kamp alanları Bozcaada’da yasak. Çadır kurmak veya kamp kurmak yasak o yüzden turistler kontrollü yerleri daha çok tercih etti. Haziran ayında nisan fiyatlarıyla açılış yaptık, çünkü pandemiden dolayı hiç rezervasyonumuz yoktu. Kimse ne olacağını bilmiyordu. Normalde biz kışın rezervasyonumuzu alırdık mesela bayram rezervasyonu çoktu kaparolar da alınmıştı. Ama yasaklar gelince iptal edip iade yaptık. Bu yüzden geçen yıl ki nisan ayı fiyatlarıyla giriş yaptık sezona tabii ki çok düşük fiyatlarla başladık. Sonra temmuz ortası sezon fiyatlarımız geldi. Ağustos sonuna kadar hemen hemen sezon fiyatları devam etti.
Çanakkale’deki turizm işletmecileri hakkında konuşan Çeşmeli, ‘’ İşletmeciler bu sezon en azından zarar etmediler bir nebze de olsa memnun etti. Kiracılar kiralarını çıkardılar, masraflarını çıkardılar. Yine de şartlar böyle olduğu halde diğer tatil yörelerine bu taraflar güzel bir sezon geçirdi. Önceki yıllarda yaz sezonu eylül sonu biterdi ama hala devam ediyor, biz açığız. Okulların açılmamış olması biraz daha artı yarattı Bozcaada’da. Ekim ayında havalar bozuncaya kadar devam edecek gibi görünüyor’’ dedi.
GÖKÇEADA
Türkiye’nin en batı noktası olan ve 2011 yılında dünyanın ilk “Cittaslow” adası unvanı alan Gökçeada denizi, tarihi, doğası, organik ürünleri ve alternatif doğa spor alanları sayesinde farklı tatil seçeneklerini bir arada bulundurmasıyla gezginlerin uğrak noktası...
Gökçeada, bozulmamış doğası, huzurlu atmosferi ile seyahat severlerin en çok tercih ettikleri tatil beldelerinden biridir. Tarih boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Gökçeada’da günümüzde de farklı uygarlıkların izlerini bulabilirsiniz. Antik Yunan döneminden itibaren İmroz ismi ile bilinen ada 1970 yılından sonra Gökçeada ismini almıştır. İmroz isminin kökeninin Luvi dilinde ‘’Yüce Ana Tanrıça’’ anlamına gelen İmaura kelimesinden geldiği tahmin edilmektedir. Homeros’un İlyada destanında adı geçen Gökçeada’nın deniz tanrısı Poseidon’un adası olduğuna yer verilmiştir. Türkler ve Rumların iç içe yaşadığı ve farklı kültürlerin izlerini taşıyan Gökçeada’da doğanın en güzel manzaralarına tanıklık ederken, adanın organik ürünleriyle de gastronomik bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Gökçeada’nın Türkiye'nin en büyük adası olması sebebiyle adayı yürüyerek gezmek söz konusu değil ve adanın gezilecek yerleri birbirinden uzak noktalarda konumlanmış durumda. Alternatif olarak araç kiralama, taksi ve toplu taşıma seçenekleri de mevcut.
BOZCAADA
Türkiye'nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nde ise Gökçeada‘dan sonra ikinci en büyük adasıdır. Ayazma plajı, ince taneli, altın sarısı kumu, etrafındaki restoran ve kafeler nedeniyle adanın 1 numaralı plajıdır. Ayazma plajının dışında hemen yanında yer alan Sulubahçe ve devamındaki Habbele Plajı ve Akvaryum ayrıca tercih edilebilir.
Eylül ayı içerisinde "Bağbozumu" şenlikleri yapılmaktadır. Ayrıca adanın görkemli kalesi görülmeye değerdir. Bozcaada Türkiye'nin Rüzgâr Enerjisi üretimi yapılan sayılı yerlerinden biridir. Rüzgar güllerinin bulunduğu yerde günbatımını izlemek turistlerin en sevdiği aktivitelerden biri olmaktadır.
Gerek Türk gerekse Rum mahallelerindeki tarihi evler adalı aileler tarafından turistlere kiralanır. Özellikle son zamanlarda otel sayısında artış yaşanmıştır. Son yıllarda artan kaliteli butik konaklama merkezleri sayesinde Bozcaada otelleri, son dönemin en önemli tatil ve cazibe merkezlerinden biri haline gelmiştir. İlerleyen yıllarda adada bulunan eski Rum evlerinin restorasyonuna devam edilmesi sonucunda adada daha pek çok butik otel yapılması beklenmektedir.
ASSOS
Assos ya da Behramkale, Ayvacık ilçesinin yaklaşık 17 km güneyindeki Behramkale Köyü'nde yer alan bir antik kenttir. Antik Çağda Troas diye adlandırılan bölgenin güney ucunda volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında, Midilli adasının karşısında kurulmuştur. Tarih boyunca Lidya, Pers, Pergamon¸ Roma egemenliği altına giren bölge Orta Çağ'da terk edilmiş. Assos antik kenti ve kadırga koyu deniz turizmi için bölgedeki en önemli noktalardan biri olmaktadır.
GEYİKLİ
Geyikli'ye 9 kilometre uzaklıkta bulunan Alexandria Troas kalıntılarından yola çıkılarak Geyikli’nin geçmişinin M.Ö. iki binli yıllara dayandığı tahmin edilmektedir. Çam ormanları ve zeytin bahçeleri ile çevrili knetin pek çok gezilecek yeri vardır. Truva, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir. Truva Antik Kenti, 1998 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. Alexandra Troas Antik Kenti, Bozcaada vapurlarının kalktığı Geyikli İskelesi'nin 3 kilometre güneyinde bulunan antik kent “Eski İstanbul” ismi ile de tanınıyor.
Yeşille mavinin iç içe olduğu Geyikli Sahili, önemli uğrak mekanlarından birisidir. Bozcaada'nın tam karşısında, ünlü Achilleus ve askerlerinin Truva şehrine doğru ilerleyişinde karaya ilk ayak bastıkları noktada denize girebilir ve taze Zeytin ve Çam ağaçlarının kokusunu içinize çekebileceğiniz bir yer olarak Geyikli, bölgede en çok tercih edilen yerlerdendir.
Muzaffer Cirtel